Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Suriyeli Çerkesler, Anavatan ve diaspora

2011 yılının Mart ayında, ilk hükümet karşıtı gösterilerin başlamasından bu yana Suriye’de giderek büyüyen bir yangın var. Ortadoğu’ya demokrasi ve özgürlük götürme projesi, uğradığı her ülkeyi kan gölüne dönüştürmeye devam ediyor. Konuya taraf olan ve konuşan çevrelerde, medyada ve kamuoyunda herkes bir analiz telaşında, herkes kısa ve uzun vadeli senaryolardan bahsediyor. Savaşa hayır sesleri ise çok cılız. Barışı savunmak gereksiz bir ayrıntıya dönüştü sanki.

Oysa savaş, hayatın karşıtıdır.

Suriye’de yaşanan dramın, biz Çerkesler için ayrı bir önemi bulunuyor. Bilindiği gibi, Halep,Şam ve Humus’ta çoğunluğu olmak üzere 100 binin üzerinde Suriyeli Çerkes var. Çarlık Rusyası’nın uyguladığı sürgün ve soykırımın ardından, Osmanlı’nın iskan politikası kapsamında Suriye’ye yerleştirildiler. Bugün, hala anıları ve acıları hatırlanan bir sürgünün ardından, ikinci bir trajedi ile karşı karşıya kaldılar. Yaşamları, varlıkları ve gelecekleri tehdit altında. Ünlü belgesel sinemacısı Nağaple Askerbiy’in bir filmine adını veren ‘Gurbetteki Çerkesya’, yine gurbet yollarında.

Suriye Çerkeslerinin bugün içinde bulundukları durum, sadece kendileri için değil, diaspora Çerkeslerinin tamamı için, büyük sürgünden bu yana yaşanan en büyük travmadır. Ve tabii en büyük sınav aynı zamanda. Diasporik bir halkın, yaşanan böylesi bir savaş ortamında, kendi köklerinden uzaktayken daha büyük bir tehlike içinde olduğunu dünya ve Türkiye kamuoyuna anlatmakla sorumlu olan Türkiye Çerkesleri, sorumluluklarının ne denli büyük olduğunun bilincinde mi acaba? Canla başla çalışan küçük bir duyarlı azınlık dışında bu soruya olumlu yanıt vermek mümkün değil ne yazık ki…

Suriye Çerkeslerine destek amaçlı kampanya ve çalışmalar Kafkas Dernekleri Federasyonu (Kaffed) tarafından yürütülüyor. Maddi destek sağlamak amacıyla başlatılan bağış kampanyasının ardından, Suriye’den girişlerin artması ile birlikte, gelenleri uygun ve güvenli adreslere yerleştirme çalışmaları hız kazanmış durumda. Kaffed bünyesinde oluşturulan kriz masası ve Doğu Akdeniz derneklerinin çalışmaları sayesinde gelen bütün ailelerin iskanı şimdilik sağlanmış durumda. Ancak Suriye’den gelen haberler, savaş ortamının şiddetlendiği ve çok sayıda kalabalık grupların Türkiye’ye gelmek üzere olduklarına işaret ediyor.

Kaffed’in başlattığı kampanya; başlangıçta, Anavatan’a dönmek isteyen Suriye’li Çerkeslere destek olmak üzere başlatıldı. Gerçekte, zorla vatanlarından koparılarak bugünkü Suriye topraklarına savrulan Çerkesler’in Anavatanı: Kafkasya’daki Cumhuriyetlerdir. Rusya Federasyonu’nun bu meselede tarihi bir sorumluluğu bulunuyor. Bu sorumluluğu yardım, destek vs. şeklinde tariflemek son derece yersiz, bu Rusya Federasyonu’nun bizzat görevi ve sorumluluğudur.  Üstelik hayata geçirdiği ama bir türlü gereğini yerine getirmediği ‘Soydaşlar Yasası’ kapsamında, bu sorumluluğun yasal tanımı da yapılmış durumda. Buna rağmen, anavatanına dönmek isteyen Suriyeli Çerkesler, kontenjan engeline takılıyor. Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde ziyaret edilen Adıgey Cumhurbaşkanı Thakuşin Aslan, Suriye Çerkesleri’nin anavatanlarına dönme hakları konusu gündeme geldiğinde, tanınan kontenjanın, milliyeti ne olursa olsun başvuran herkes tarafından eşit olarak kullanılacağının altını çizdi. Yani bir pozitif ayrımcılık söz konusu değil. Kaffed’in Moskova nezdinde yapmış olduğu girişimler sayesinde, 2013 yılında Kabardey’de 2.000, Adıgey’de 1.000 kişilik kontenjan sağlanması şimdilik en büyük kazanç gibi duruyor. Gerek Nalçik’de Perit Xase, gerek Maykop’da Adıge Xase’nin yaptığı yoğun çalışmalar sayesinde çok sayıda Çerkes Anavatan’larına yerleştirildi. Ancak 2012 için kontenjanlar şimdiden doldu. Çalışmalar Kabardey Balkar Cumhuriyeti ve Adıgey Cumhuriyeti’nin sorumlu resmi komiteleri ve sivil toplum örgütleri ile koordinasyon halinde yürütülüyor.

Sınırdan bugüne kadar giriş yapan aile sayısı 36.  Bu ailelerin toplam fert sayısı 151. Ancak bu satırların yazıldığı dakikalarda bile sınırdan giriş yapmaya hazırlanan aileler var.

Adana: 3 aile ………18 kişi

Mersin: 4 aile …….  15 kişi

Reyhanlı: 18 aile……63 kişi

Antep: 9 aile ……… 45 kişi

Göksun: 2 aile……   10 kişi

Toplam: 36 aile ……151. kişi

Bu ailelerin iskanı şu ana kadar bölge Çerkeslerinin tahsis ettiği evler ve  dernekler tarafından kiralanan evlerle sağlandı. Mali durumu iyi olan aileler kendi giderlerini karşılıyor, ancak yardıma ihtiyacı olanlar için eşya, kira, gıda vb. ihtiyaçlar bölge halkı ve Federasyon tarafından sağlanıyor. Ancak çok sayıda Suriyeli Çerkesin, sınırdan toplu girişler yapmaya başlaması an meselesi.

Öncelikle, Anavatan’a dönecek olan Suriyelilere, RF tarafından uygulanan  kota sınırlamasının kaldırılması,  vize-oturum izni ve Anavatan’daki asgari yaşam koşullarının temin edilmesi ve iyileştirilmesi yönünde, gerekli girişimlerde bulunulması, komitenin önüne koyduğu işler arasında.  Ayrıca, Çerkes köyleri başta olmak üzere, ev envanteri oluşturma çalışması devam ediyor. Misafirhane, kamp, sosyal tesis vb. gibi kamuya ait mekanların tahsisi için başvurular yapılıyor, aileler Türkiye’deki akrabaları ile buluşturuluyor.

Ne kadar süreceği ve uzun vadedeki etkisi belli olmayan bir savaş var önümüzde. Üstelik, bu savaş bizim yaşadığımız coğrafyayı da tehdit etmeye başladı. Her zaman ve her yerde, bütün insanlık için inatla barıştan yana durmaya devam ederken, Suriye Çerkesleri için insani ve tarihi sorumluluğumuzun farkında olmak ve  gereğini yapmak öncelikli görevimizdir.

Yazarın Diğer Yazıları

Kadınların siyasette yeri

İçinde Çerkes, kadın, siyaset kelimelerinin geçtiği bir yazı yazmak epeyce zor. Zira ülkemizde halkların siyasi yaşamda kimliği ile temsil edilme hakkı henüz çok tartışmalı....

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img