Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Lüzumlu Adam

Geçen senenin kışı daha bitmemişti. Lüzumlu Adam, İshak Alaton isimli kitabı aldım. Kitap bir seyahatte bitti. Başlamak biraz gecikti, ama en son gittiğim bir seyahatte, elimden kitabı düşürmeden bitirdim, yaz girdi araya… Struma’yı okudum peşinden… Lüzumlu Adam, İshak Alaton’dan sonra, serinin ikinci kitabı Lüzumsuz Adam, İshak Alaton çıkacaktı… Bir yaz geçti çıkmadı… Sohbahara geldik düzenli olarak soruyordum kitabın çıkıp çıkmadığını… Evet geldi cevabını duyunca, epeyce sevinmiştim… Kapağı görünce biraz bozuldum… Çünkü aylardır beklediğim kitap, ikinci baskı yapmış kapakta, 2. Baskı yazıyordu… Aldım hemen kitabı, yine bir solukta bitirdim…

Bir öteki İshak Alaton… Ailesi öteki olmuş birisi…

Bir üniversite öğrencisine söylüyorum ismini… Bilmiyorum, hiç duymadım diyor… Oysa kitabı vasiyeti, özellikle gençlere…

Klasik müzik dinleyerek, sabah boğaza nazır, belki Mayıs’ın ilk haftalarında erguvanlar açmış halde, kahvaltı ediyor İshak Alaton..

Yaşı doksana yaklaşan bir düşünür İshak Alaton… Kitapların kendisiyle sohbet ederek yazılmasını istemiş İshak Alaton…

Saygın olmak, dürüst olmak, adaletli olmak… Bunun gibi bir çok güzel meziyete sahip olmak için çalışmış birisi İshak Alaton… Hepsini hakkıyla elde eden birisi…

Öteki İshak Alaton… Musevi olduğu için öteki…

Babasını, hayata küstüren Aşkale prangası çıkmamış gözünden…

Struma ile denizde kaybolan umutlar…

Hiç etkilenmemiş, hep iyiye, hep doğruya inanmış… Üzerimize Kan Sıçradı, diyor…

Dolabın içini havalandırmak gerektiğini söylüyor… Mirasını bin sayfa olmadan, sığdırmış…

Aşkale prangası yiyen gözlerinde ışığı olmayan babasından öğrenmiş, kimde ışık var kimde yok…

Geç kaldık, ikinci baskısına ancak yetişebildim…

Bana miras olacak, doksanına yaklaşan bir delikanlı…

Yahya Efendi Mezarlığı, Şifa Yurdu…

En güzel yerinden bakar olmuş, bir kuzeye bir güneye… Doğudan doğan güneşe her sabah bakarak, klasik müzik dinleyerek güne başlıyor…

İki kitabı bitirdim, keyifle okudum…

Üzeyir’den bahsederken, öğreten, eğiten olmuş kitapta…

Tek üzüldüğüm, anlattığı kadarıyla en azından onun kadar meziyetleri olan eşinin, şehrin başka bir yerinde olması…

Kendi cemaatinden olanlara, ‘siz gerizekalısınız’ diyecek kadar, cesur bir yürek…

Kimliği yok…

Kimliği elinde olmayan birisi değil, hepimize kimlik kazandırmak isteyen bir randevu adamı İshak Alaton…

Onunla 2050 yılında buluşacağım, ben…

Gelmezse gideceğim, bir balıkçıya…

Somon yiyeceğim inadına…

Kızı Leyla… Oğlu Vedat… Ne zaman kendilerini, Lüzumlu Adam görürler, ne zaman Lüzumsuz Adam görürler, bilmiyorum fakat umuyorum.

Kırk yıllık arabasını tamir edebilecek kadar usta olduğu için belki, adam gibi adam…

Kendisi sağlam olduğu için, çevresi sağlam olduğu için adam…

 

Sayı: 2013 06

Yazarın Diğer Yazıları

Çocuklar için masallar…

Çocuklar için masallar... Belki hiç bir çocuğa masal anlatmadı, belki anlattı ama biz bilmiyoruz... Sadece o zamanın değil, tüm zamanların anlattı masallar... Yasin ve Yaşar gibi... Hulusi’nin istediği...

Bir bardak esmer çay

Çayhane... Nuridin’i görüyorum, içeriye girelim diyorum ama vaktimiz yok... Akşam saatlerinde ancak vakit buluyoruz, içeri girdiğimde Nuridin’i göremiyorum... Dün sabah öğrendiğim şarkı sözü geliyor: ‘İki yüzlü olanlar...

Notadan notaya…

Dıjın Curey… Babası kadar kitabı yok henüz… ‘Diasporada Abhaz Adige Müzik Folkloru’ Sihirli Flüt ve Mozart ne kadar birlikte hatırlanıyorsa Dıjın ve Kafkasya da o kadar...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img