Gezi Günlüğü 1. Bölüm

0
656

27 MAYIS: GEZİ PARKINDA GECE YIKIM BAŞLADI

Taksim Gezi Parkı’nın yıkılıp Topçu Kışlası adıyla AVM’ye dönüştürülmesi projesi için 27 MAYIS gecesi geç saatlerde yıkım girişiminde bulunuldu. Gezi Parkı’nın Divan Oteli’ne bakan kısmında Asker Ocağı Caddesi boyunca bir dozer parkta yıkıma başladı. Parktaki bir çay bahçesinde toplantı yapan Taksim Gezi Parkı Derneği üyeleri dozerin çalışmaya başladığını görünce yıkımı engellemeye çalıştılar.

Yıkım ekibindekiler, yaptıkları işin parkla ilgisi olmadığını sadece yolu genişlettiklerini söylediler. Bunun üzerine dernek üyesi bir mimar “Projede böyle bir yol yok” dedi. Derneğin sosyal medya üzerinden yıkımı duyurması ve insanları parka çağırması üzerine çevrede oturan insanlar parka geldi. Parktaki kalabalık artınca dozer alanı terk etmek zorunda kaldı. Toplanan kalabalık çadır kurarak sabaha kadar parkta nöbet tuttu. Sabah saat 07.30’da yıkım ekibinin tekrar gelip yıkıma devam edebileceği ihtimali üzerine yıkımı durdurmak için sabah 07.30’da toplanma çağrısı yapıldı.

28 MAYIS: GEZİ PARKI İÇİN NÖBET BAŞLADI

Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği ile Taksim Dayanışması üyelerinin yanı sıra parkın yıkılmasına karşı çıkanlardan oluşan yaklaşık 70 kişi nöbete başladı. Ağaçların arasında “Gezi Parkı İçin Nöbetteyiz”, “Parkımızı Vermiyoruz” pankartları açıldı .Gece kurulan iki çadır etrafında, neler yapılacağına ilişkin toplantılar yapan eylemciler, dernek ve dayanışma üyeleri, İstanbul 2 numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na dilekçe vererek gece yapılan yıkımın hukuksuz olduğunu söyledi. Dilekçede “Bilime, hukuka, yasalara, koruma ilkelerine aykırı olarak gerçekleştirildiği” vurgulanan yıkımın önlenip, tahribatın giderilmesi konusunda kurul göreve çağrıldı.

Sabah saatlerinde Gezi Parkı’na gelen zabıta ekipleri ise yıkımın devam edeceğini söyledi. Gece yapılan çağrı üzerine parka gelenlerden Mehmet Cenk Yörükoğlu sabah saatlerinde işe giden insanların da nöbete destek verdiğini, sabahtan itibaren yaklaşık 70 kişi nöbette olduklarını söyledi. Gezi Parkı nöbeti sürerken saat 13.30 sularında tekrar yıkım başladı. Nöbettekilerin yıkımı engellemek istemesi üzerine çevik kuvvet ekipleri biber gazı sıkarak insanlara saldırdı. Çevik kuvvet ekipleri ile daha sonra zabıta yelekleri giyen sivil bir grup dozerlerin önüne barikat kurdu. Nöbettekiler yıkımın yasal olmadığını, ağaçların kesilmemesi gerektiğini zaman zaman slogan atarak zaman zaman da çevik kuvvet ekiplerine tek tek söyleyerek anlatmaya çalıştı. Çevik kuvvet ekipleri ise “Biz sizi korumak için buradayız” dedi ancak protestolar arttıkça gaz bombası ile saldırdı. polisin biber gazıyla saldırısında Greenpeace Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi gözaltına alındı. Polis bir ağaca sarılarak yıkımı engellemek isteyen protestocu Hazar Berk Büyüktunca’yı da döverek ağaçtan uzaklaştırdı. Büytüktunca ameliyata alındı. Ancak grup saldırılara rağmen dağılmadı. Nöbettekilerden birinin çıktığı ağaç ise, yıkımdan kurtuldu. Gezi Parkı’nın yıkım çalışmaları polis altında devam ederken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi üyesi Gülseren Onanç ve  Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Taksim Parkı Nöbeti’ndekilere desteğe geldi.

Polis barikatını aşıp çalışan dozerlerin önüne geçen Önder’e Onanç da katıldı. Önder gece başlayan yıkım müdahalesi boyunca parkı korumaya çalışan aktivistler gibi Koruma Kurulu’nun yıkım kararını görmek istedi. Önder ve Onanç’ın yıkım alanından çıkmayı karar gelene kadar reddetmeleri üzerine dozerler çalışmayı bıraktı; polis ekipleri ise parktan çekildi. Sırrı Süreyya Önder twitter’dan “Gezi Parkı’ndaki yıkımı kepçenin önüne durarak durdurduk. Herkes gelirse yıkamazlar” çağrısı yaptı. Gezi Parkı Nöbeti polisin çekilmesinin ardından alanı piknik yerine çevirme çağrısıyla devam etti.

Taksim Gezi Parkı nöbeti 27 Mayıs gecesinden itibaren fiilen başlamış oldu. 28 mayıs’ta yaşanan saldırının ardından alana çadırlar kuruldu, yıkıma karşı imza kampanyası başlatılarak, kökünden koparılan ağaçlar yerine yeni fideler ekildi. Gece boyunca lifestream.com/revoltistanbul adresi üzerinden canlı yayın yapılarak yaklaşık 40 bin kişiye ulaşıldı. Taksim Dayanışması adına yapılan ve Mücella Yapıcı’nın okuduğu açıklamada Gezi Parkı’ndaki mücadelenin kıyıları, ormanları, kamusal alanları yok eden tüm uygulamalara karşı olduğu belirtildi. Herkesi Gezi Parkı’na çağıran Yapıcı, tüm yetkilileri de göreve çağırdı.

YÜZLERCE KİŞİ NÖBETE DESTEĞE GELDİ

Taksim Dayanışma’dan Cem Tüzün ise yıkımın hukuksuz olduğuna dair İstanbul 2 nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na verdikleri dilekçe neticesinde kuruldakilerle yaptıkları görüşmeyi anlattı. Tüzün kurulun yıkımın projeye aykırı olup olmadığına ilişkin tespit yapması ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi’ne talimat verdiklerini söylediklerini iletti.

Yapıcı’nın okuduğu açıklamada mücadelenin Gezi Parkı ile birlikte HES’lerden Kuşdili Çayırı’na; 3. köprü ve 3. havalimanından Emek Sineması başta olmak üzere kültür yapılarının yok edilmesine; okulların satılıp hastanelerin kent dışına sürülmesinden tarihin rant adı altında yok edilmesine yönelik olduğunu belirtti. Gündüz polisin nöbetteki kentlilere biber gazıyla saldırısı üzerine ise yüzlerce kişi aynı gün saat 19.00’da Taksim Gezi Parkı’na geldi. Nöbete gelen Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Taksim’i kapsayan İstanbul ikinci bölgeden seçildiğini hatırlatarak “Ben bu ağaçların da vekiliyim” dedi.

Önder; “Biz bugün yıkım ekiplerini püskürttük ama onlar yarın yine gelirler. Bunlardaki neo-liberal sistemin iştahı bütün ormanları kesse yine doymaz. Aslolan bir farkındalık yaratmaktı ki bunu başardık. Büyük şehir belediyesi bu usulsüz işlemden ricat ettiğini resmi olarak açıklayana kadar biz burada nöbet tutacağız. Buradaki her bir ağacın nöbetini tutacağız, sabah olunca da ağaçlara tekmil vereceğiz. Civarda betonlaşmayan tek yer burası. Çay parası vermeden bir tek burada bir ağaç gölgesi altında oturabiliyoruz. Biz burada bize gazı atanların da nefes hakkını savunuyoruz” diye konuştu. İstanbullular sökülen ağaçların yerine yeni fidanlar dikti. Nöbet konser ve film gösterimleriyle devam etti.

30 MAYIS: İSTANBULLU AYAKTA

Gezi parkında nöbet tutan eylemcilere yönelik saldırıdan sonra yapılan çağrılarla İstanbullu yüzlerce insan sabah saatlerinden itibaren parka gelmeye başladı. DİSK, TTB, TMMOB’un aralarında bulunduğu meslek örgütleri, sanatçılar ve siyasi parti temsilcileri park nöbetine katıldı. Seyyar satıcılardan alınan yiyecek ve içeceklerle beslenme ihtiyacı karşılanırken, öğle yemekleri Gıda İş’ten dağıtıldı. Saat 12:30’da parkta geniş katılımlı bir forum yapıldı. Forumda örgütlü örgütsüz her kesimden insan neden parkta olduğunu tartıştı. Farklı görüşteki siyasi partilerden, ekoloji örgütlerine, ev kadınından, öğrenciye, emekli öğretmenden, işçiye, avukattan, esnafa kadar çok farklı kesimlerden insanlar forumda söz aldı. İlk sözü İstanbul Barosu’ndan bir avukat alarak topluma danışılmadan yapılan bu projenin hukuksuz olduğunu belirterek mücadelenin destekçisi olduklarını söyledi. Bir tiyatro oyuncusu, annesinin polis şiddeti nedeniyle eyleme gitmesini engellemeye çalıştığını ancak kendisinin çocuğunun geleceği için burada olduğunu söyledi. Başka bir oyuncu, diğer sanatçılara seslenerek “Kovuklarınızdan çıkın ve buraya gelin” çağrısı yaptı. Ekoloji örgütlerinden bir kişi, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü içinde binlerce ağacın kesileceğini hatırlatarak aynı mücadelenin orada da gösterilmesi gerektiğini söyledi. Başka bir ekolojist de köylerde insanların sularına, doğalarına sahip çıkmak için benzer bir mücadele verdiğine dikkat çekerek onlara da bir selam yolladı. Tartışmalarda, Taksim dışında Türkiye’nin her yerinde yaşam alanlarına saldırı niteliğinde birçok proje olduğu hatırlatılarak bunlara karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiği belirtildi.

 

Sayı : 2013 07