ABD’nin K. Kafkasya politikası

0
479

Boston bombalamalarında öylesine garip ayrıntılar var ki hepsi de yeni bir soru doğuruyor. Şüphelilerin geçmişi ve yakalanmalarının ardından yaşanan olaylar dizisi tuhaf. Çarnayev kardeşlerin Rusya’daki ebeveynlerinin inatla, çocuklarına komplo kurulduğunu söylemesi yeni şüphelere neden oldu.

Ayrıca, Cohar Çarnayev’in tutuklanmasının ardından bir ölümler dizisi gerçekleşti. Cohar’ı yakalayan FBI Özel Ajanı Christopher Lorek ve Stephen Shaw, 17 Mayıs’ta esrarengiz bir şekilde öldü. Garip bir zamanlamayla, Atlantik’in Virginia kıyısına yakın bir yerde tatbikat yaparken helikopterden düşerek kaza sonucu öldükleri söylendi.

FBI ajanlarının ölümü, 2 Mayıs 2011’de Bin Ladin’i öldüren deniz komandolarının ölümüne benzetilebilir. Bin Ladin’in ölümü de tutarsızlıklarla dolu bir hikayedir. BBC, öldürülenin Bin Ladin olmadığını söyleyen bir Pakistanlı ile yapılan röportajı yayınlamıştı.

FBI ajanlarının ardından Tamerlan’ın arkadaşı İbrahim Todaşev’in ölmesi de şüphelerin artmasına neden oldu. Todaşev, FBI tarafından Orlando’daki evinde sorgulanırken öldürülmüştü. “Silahsız”dı ve kafasına ateş edilmişti. Arkadaşı Hüseyin Taramov, Todaşev’in Rusya’ya dönmeyi planladığını ancak FBI soruşturması nedeniyle Florida’da kalmaya karar verdiğini söyledi.

FBI, Todaşev’in görüşme sırasında tepesinin attığını, polislere bıçakla saldırdığını ve ölümün bu nedenle gerçekleştiğini iddia etti. Ancak bu açıklama, Todaşev’in gönüllü olarak polisle işbirliği yaptığı şeklindeki beyanatlarla çelişiyordu. Babası Abdülbaki Todaşev, Moskova’da yaptığı basın açıklamasında oğlunun vücuduna altı, kafasına bir olmak üzere yedi kez ateş edildiğini açıkladı ve oğlunun infaz edildiğini söyledi.

Boston bombalaması konusunda Rusya dolaylı olarak suçlanıyordu. Yarı Çeçen yarı Avşar Çarnayev kardeşler, yaşamlarının çoğunu Rusya dışında geçirmelerine ve Amerika vatandaşı olmalarına rağmen Rusya ile özdeşleştirildi.

Çarnayev kardeşlerin annesi Zübeydet, çocuklarına FBI tarafından tuzak kurulduğuna inandığını söyledi. Boston saldırısıyla ilgili resmi açıklamalara karşı çıktı. FBI’nın kendilerini izlediklerini tüm aile tarafından bilindiğini ve çocuklarının devamlı polis denetiminde olduğunu söyledi. Hatta polisin Amerika’daki evlerine sık sık konuşmak için geldiğini de ekledi.

Oğullarının polis denetimi altında olduğu konusunda Zübeydet Çarnayev haklıydı. ABD federal hükümetinin potansiyel terörist şüphelileri veritabanında, Tamerlan’ın da adı vardı. ABD yetkililerine göre, Tamerlan’ın Kafkasyalı militanlarla bağı olabileceği konusunda Rusya’yı iki kez uyarmışlardı. 2011’de Rus yetkililer, ABD’den, Tamerlan’ın aktivitelerinin araştırılmasını istemişti. FBI kısa bir araştırma yapmış dosyayı kapamıştı. Rusya’ya gittiğinde Tamerlan’ın RF gizli servisleri tarafından izlendiğine de şüphe yoktu. Tamerlan belki de Rusya ve Kafkasya’nın istikrarsızlaştırılması konusunda ABD’nin çıkarları için çalışıyordu. Rusya kaynaklarına göre Tamerlan; Gürcistan ve ABD destekli Kafkasya Fonu’nun bir seminerine katılmıştı. Hakkındaki tüm detaylar, ABD makamlarıyla ilişkide olduğunu ve Rusya’da casusluk yaptığından şüphelenildiğini gösteren bir tablo meydana çıkarıyor.

Kuzey Kafkasya’da dini liderlerin öldürülmesi de, ABD’nin Kuzey Kafkasya’yı istikrarsızlaştırmayı planladığına dair düşüncelerle örtüşmektedir. Suriye’deki hükümet karşıtı militanların sonraki duraklarının Irak, Lübnan ve Kuzey Kafkasya olacağı konusunda ciddi korkular var. Son yıllarda özellikle Dağıstan’da dini liderleri hedef alan cinayetler gerçekleştirildi. Bu liderlerin tümü, Müslüman ve Hıristiyan nüfusun uyum içinde birlikte varolması için çağrıda bulunuyordu, militarizm ve şiddet karşıtıydılar. (www.gloabalresearch.ca)

*Jeopolitik analist, Nato’nun Küreselleşmesi kitabının yazarı, sosyolog

Not: Makale kısaltılarak yayınlanmıştır.

Çeviri Serap Canbek