Rusya Sağlık Dairesi Başkanı Gennadiy Onisçenko’nun yaptığı açıklamaya göre Gürcistan’da Amerikan askeri biyolojik laboratuvarının faaliyete bulunması onun Rusya dahilinde komşu ülkeleriyle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine engel oluyor. Onisçenko’ya göre Gürcistan topraklarında bulunan ABD’li askeri kuruluşlar cumhuriyetin yönetiminin kontrolü altında değil, biyoloji alanındaki anlaşmaların yasakladığı faaliyetleri sürdürmektedir. Daha önce Ermenistan, Azerbaycan ve İran cumhuriyet yönetiminden bu biyolojik laboratuvarda ortak çalışmalar için davet almadığı için Gürcistan’a şikayetlerinde bulunmuştu.
Lugara Araştırma Merkezi’ne Gürcistan’ın en kapalı kuruluşlarından biri denilir. 5 yılda cumhuriyette ABD’nin verdiği para ile kurulan bu merkez hakkında inşaat çalışmaları tamamlandıktan hemen sonra çeşitli söylentiler ve iddialar yapılmaya başlanmıştı. Yerli sakinler Amerika başka bir ülkede laboratuvarın açılmasına niye 270 milyon dolar versin ki diye durup soruyorlardı. ABD’nin bu adımı ile ilgili farklı tahminler ileri sürülüyordu, onlardan en yaygını şudur: Amerikalılar Gürcistan’da biyolojik ve kimyasal silah üretebiliyorlar. ABD’nin bu kuruluşa verdiği büyük önemi merkezin resmi açılış törenine katılan misafirlerin derecesi de gösteriyor. Mesela, etkinliği ziyaret edenler arasında ABD Savunma Bakanı’nın Nükleer, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Programlarından Sorumlu Yardımcısı Andrew Weber yer aldı. Araştırma Merkezi çalışanlarının yarısını askeri uzmanlar oluşturmaktadır. Eski Gürcistan Devlet Güvenlik Bakanı Valeriy Haburdzaniya’nın sözlerine göre ABD’nin merkeze yönelik o kadar büyük ilgisinin Gürcü vatandaşlarını rahatsız etmesi doğaldır. Haburdzaniya şunu söyledi:
Amerikalılar bundan önce Gürcü ekonomisine hiç ilgi göstermezlerdi ve birden bire biyoloji alanında gizli çalışmalar ve araştırmalar yapmaya başladılar. Tabii yerli sakinler bundan endişe duyuyordur. Orada şu an askerlerin çalıştıkları da şüpheleri uyandırıyor. Sivil tesiste neden askerlerin çalıştıkları hala belli değil’.
Bütün bunlar yerli sakinleri endişelendiriyor. 2011 yılında kuş gribi, 2012 yılının sonunda kızamık, 2013 yılında ise domuz vebası salgınlarının laboratuvarın çalışmalarıyla ilgili olduğu iddia ediliyor. Bazı medyalarda Amerikalıların çeşitli virüslerin etkisini incelemek için Gürcüler üzerinde deneyler yaptıkları yönündeki bilgi ortaya çıktı bile. Gürcü siyaset bilimcisi Arçil Çkoidze, ABD’nin Gürcistan’da merkezi sadece cumhuriyetteki epidemiyolojik durumu izlemek amacıyla kurduklarına dair resmi bilgilerin ortada olmadığını kaydetti. Arçil Çkoidze şunu söyledi:
Babam köyde yaşıyor. Ve tüm sorumlulukla söyleyebilirim ki her yıl köylülerin yüzlerce domuzu ölür. Bunun nedeni hükümetin belirttiğine göre Gürcistan’da birkaç yıl boyunca kaydedilmeyen virüstür. Bana gelirse bu virüsün kaynağının, köklerinin araştırılması gerekiyor. Bunu Rus uzmanlarıyla ortak çalışma kapsamında yaparsak çok daha iyi olur. Çünkü hepimiz bu virüsün nereden ortaya çıktığını öğrenmeliyiz’.
Gürcü laboratuvarının Amerikalılar tarafından Tayland, Mısır, Kenya dahilinde bir sürü ülkede kurulan benzer kuruluşlar arasında bulunması ilgi çekicidir. ABD, her zamanki gibi uluslararası arenada sadece kendi çıkarlarını hesaba alarak Gürcistan’ın ve her hangi başka ülkenin şüphe verici ve belli olmıyan faaliyet sürdüren biyolojik laboratuvara ne kadar ihtiyacının olduğuna fazla ilgi göstermiyor.