Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Kafkasya: Kuşatma altında bir kale

19 Ocak 2010’da devlet başkanı Dmitri Medvedev’in kararnamesiyle Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi kuruldu. Devlet başkanının yetkili temsilcisi, Krasnoyarsk Kray valiliğinden gelen Aleksandr Hloponin oldu.
Özel temsilciye derhal, Vladimir Putin’in başkanlığını yaptığı hükümetin başbakan yardımcılığı görevi de verilerek ‘çifte bağlılık’ kazandırıldı. Bu, yeni federal bölgenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu.
Ve işte, Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nin beşinci yıldönümü öncesinde yerel liderler yeni bir çalışma formatı denedi. Ortak ziyaretlerde buluşup kararlar alıyorlar ve gelecek planlarını belirliyorlar.
Bu ziyaretlerin ilki özel temsilci Sergey Melikov başkanlığında, Ramazan Abdulatipov’un daveti üzerine Dağıstan’a yaptılar.
Bu ziyaretin, Ramazan Abdulatipov’un istifasıyla ve hatta istifanın 19 Ocak’ta olacağı ile ilgili söylentilerin ciddi şekilde tırmandığı döneme denk gelmesi sembolik. Dağıstan devlet başkanı, parlamento tarafından onaylandığından beri son altı aydır istifa ‘ettiriliyor’.
Ancak bu seferki söylentilerin ilgi çekici yanı, her şeyi bilen internet kullanıcılarının, Abdulatipov’un yerine geçecek isim olarak Sergey Melikov ismi üzerinde durmaları.
Bunun dışında, 13 Ocak’ta valilerin Dağıstan’a ziyaretleri öncesinde internette hızlı şekilde yayılan bir söylenti, 1995’den beri Dağıstan Göç Servisi başkanlığını yapan, devlet başkanının kardeşi Racab Abdulatipov’un gözaltına alındığı ile ilgiliydi.
Federal Göç Servisi bu söylentileri derhal yalanladı. Ramazan Abdulatipov’un Melikov ile ‘değiştirilmesi’ söylentileri ise kendiliğinden dağıldı.

Kültür tamam, ya ekonomi?

Dağıstan ziyareti sonrasında Kafkasyalı liderler (kişisel mazeretinden dolayı sadece Ramzan Kadirov yoktu) “Rusya halkının önderi ve devlet başkanı Vladimir Putin’e koşulsuz destek” adlı ortak açıklamayı yayınladılar.
Valiler, ülkenin içine düştüğü zorlu jeopolitik ve ekonomik şartlarda, Rus ulusunun hayatta kalma teminatının sadece, milliyeti ve dinine bağlı olmaksızın tüm vatandaşların Putin etrafında kenetlenmesi olduğunu düşünüyor.
Valiler, yönetim ‘tandeminin’ diğer ayağı, 2012 ilkbaharından beri Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nin sosyo-ekonomik gelişimi konusundaki hükümet komisyonunun da başkanlığını yapan Başbakan Dmitri Medvedev’e de reverans yapıyorlar.
Kafkasyalı liderler Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nin ekonomik ve kültür entegrasyonu ile aktif olarak ilgilenme önerisinde bulunuyor. Bu amaca dönük öneriler de bölgede zaten var olan projeler: gençlik forumu ‘Maşuk’, kültür ve spor festivali ‘Kafkasya Oyunları’, Medya forumu…
Ne yazık ki, Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi için hayati önem taşıyan, ekonomi forumu için bu listede yer bulunamadı. Bu olmadan, liderlerin ifadesiyle “Kuzey Kafkasya’nın bütünlüğünün yeniden inşası ve ekonomik birliğinden” söz etmek gerçek dışı.
Bugün, küçük ve orta çaplı girişimciler için iletişim kanalı yok. En yakını Soçi’deki Uluslararası yatırım forumu, ama burada Kuzey Kafkasya’nın büyük projeleri bile ‘Gazprom’ ve ‘Rosneft’ gibi devlet şirketlerinin yanında sönük kalıyor.
Stavropol yönetiminin ümit bağladığı ‘İnsana Yatırım’ Kislovodsk ekonomi forumu da yok oldu. Bu forumu, hizmete açılmak için bir yıldan fazla süredir bekleyen ‘Minvodi-ekspo’ sergi kompleksinde yapmayı planlamışlardı.
Büyük proje ‘Kuzey Kafkasya Kalkınma Birliği’, Aleksandr Hloponin tarafından özellikle gelişim kurumu olarak düşünülmüştü. Ama, maalesef tam olarak çalışmadı ve şu anda kurucusu (Vneşekonombank) yeni bir çalışma stratejisi hazırlıyor.
Kuzey Kafkasya için öncelik mega projelere değil, özellikle küçük ve orta çaplı girişimcilere verilmeli, ayrıca ithal ikamesi ve ihracata yönelik çalışan üreticilere.
Devlet, iş dünyasının sözlerine kulak verseydi Kuzey Kafkasya Kalkınma Birliği’nin kuruluşunda sancılı sistem hatalarından kaçınmak mümkün olurdu. Ama iş dünyası bunu söyleyecek diyalog alanı bulamıyor ve bulabilecek gibi de görünmüyor.

Kuşatılmış kale

Sosyal Politikalar Bağımsız Enstitüsü bölgesel programlar genel müdürü Natalya Zubareviç, Kuzey Kafkasya başkanlarının mantığını şöyle izah ediyor: “Federal yönetim organları, bölgesel programların bütçe finansmanının kesileceğini ilan etti. Yüzde 10’luk bir azaltma söz konusu. Bu yüzden herbiri istisnasız merkezden gelen maddi yardımlar üzerinde oturan Kafkasyalı liderler dört dönmeye başladı”.
Uzmanın ifadesine katılmak istemezdim. ‘Bağlılık yeminleri’ bugün her kuruşu hesap eden maliye bakanlığını yumuşatır mı, orası şüpheli. Kafkasyalı başkanların eksiği şu: Krizi gidermek için iç kaynakları seferber etme isteği.
Ve bu kaynaklara aslında sahip. Kafkasya bir çoklarının sandığı gibi, gelişim için iç kaynakları olmayan, fakir ve depresif bir bölge değil.
Nedense, Kuzey Kafkasya başkanlarının açıklamasında ekonomi hakkında hemen hemen hiç bir şey ifade edilmedi.
Anlıyorum, örneğin Abdulatipov şu anda, her gün istifasıyla ilgili söylentiler çıkarken ekonomik reform düşünecek halde değil. Kuzey Osetya’da aralıksız on yıldır başkanlıkta olan Taymuraz Mamsurov’un gidişi de çok uzak değil…
Kısacası, bütün liderlerin, piyasa temelli ekonomik reformlarla uğraşmak istememesinin anlaşılır sebepleri var. Eğer manifestoları daha dikkatlice okunacak olursa, şunu anlamak mümkün: aslında onlar reforma karşı. Bugün, Rusya ‘kuşatılmış bir kaleyi’ andırıyorken gerekli olan ‘istikrar’dır.
Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nin beşinci yıldönümünün, Kafkasya’da İslam mukaddesatının savunulmasıyla ilgili miting dalgasına denk gelmiş olması oldukça önemli.
20 bin kişi ‘İslam terör ve aşırılıkçılığa karşı’ sloganıyla yapılan mitingde, İnguşetya’nın başkenti Magas’ın ana meydanında toplandı. Yunusbek Yevkurov eyleme katıldı.
Grozni’de de bir miting yapıldı. Katılımcı sayısı BBC Rusya muhabirlerine göre 350 bin, Çeçenya İçişleri Bakanlığına göre bir milyondu.
Yürüyüşçülerin başında Ramzan Kadirov, Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi Başkanı İsmail Berdiyev, Grozni ve Mahaçkale piskoposu Varlaam vardı.
Mitinge katılmak için Kuzey Kafkasya’nın diğer cumhuriyetlerindeki Müslümanlar da geldi, liderleri ise destek mesajları gönderdi. Sadece Stavropol Valisi Vladimir Vladimirov mesaj göndermedi, nüfusunun yüzde 7’si Müslüman olmasına rağmen.
Grozni mitingine 50 Ortodoks din adamı katılırken, Çerkesk’te (Ruslar yüzde 54), Nalçik’te (yüzde 29) ve Mahaçkale’de (yüzde 6) bu tür mitinglerin yapılmasına izin verilmedi.
Bu şehirlerin caddelerinde Mikhail Hodorkovski portresi yakılmasını hayal etmek mümkün değil. Ama bu ritüel Grozni mitinginin en önemli anlarından biriydi. Magas’da “Hodorkovski’ye lanet olsun!” yazılı pankart taşındı.
Bu eylemlerde, görünüşteki Batı karşıtlığından çok altındaki anti-liberal anlamın vurgulandığı çok açık.
Ancak ne Vladimirov ne de Temrezov, Kadirov’a tanınan bu izinler gibi açık ideolojik geçişler yapamazlar. Onlar sadece, “yabancı kültürün etkisi ve onun getirdiği değerler bizim ortak medeniyet temelimize darbe indirdi” gibi nazik ifadelerin yer aldığı kolektif söylemlerin altına imza atıyorlar.
Kaynak: Kavpolit
Çeviri: Ajans Kafkas

Yazarın Diğer Yazıları

Avni Lifij’in fotoğrafları 100 yıl sonra sanatseverlerle buluştu

1851.gallery, ünlü sanatçı Avni Lifij’in platin-paladyum baskı tekniğiyle üretilmiş fotoğraflarından oluşan "Affedersiniz ama sanat bir kodak fotoğrafı değildir. Ressam Avni Lifij’in Yeniden Hayat Bulan...

Boston Üniversitesi’nde bir Çerkes masalı

Karaçay-Çerkesli yönetmen, oyun yazarı, kukla sanatçısı ve sahne tasarımcısı Şaukh Evgeny İbragimov 11-16 Kasım tarihleri arasında Boston Üniversitesi’nde gösteri ve atölye çalışmaları yaptı. Üniversite...

Dijital kitap: ‘Dilin Yolu’

Tüm dünyada gündemin öncelikli sıralarına yerleşen eğitimde dijitalleşme çabaları sadece Çerkes cumhuriyetlerindeki eğitim kurumlarında değil Çerkes diasporasında da yürütülüyor. Çetav Merwan, Mışe Hun Su’ad, Ğuç’el’...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img