Bacadan girmek isteyenler var…
Demreli gibi…
İse, kuruma bulanarak…
Kırmızı veya yeşil, siyahı-beyazı ne
kadar saklarsa artık…
…
Dedenin babası Çizmecibaşı…
Gidin dediklerinde, bir anahtar ile
kapanmış Serencebey Konağı…
Sürgünden yıllar sonra döndüklerinde, sararmış danteller bekliyormuş onları…
Aynı anahtar ile açılmış, iki yana
açılan kapı…
…
Kilidin tek dönmesi yetmiş, çift kapının gıcırdayarak açılmasına…
…
Kapının içerden açılmasını sağlayan tokmakmış…
Kapıdan, bacadan bir yerden girmek istiyoruz…
…
Üç defa vurunca kapıya, dörtlemeden girebilmek gerek içeri…
Eğer kapı içeriden açılırsa…
…
Zil var…
Tokmak var…
Yumruk var…
…
Ses çıkarıyor her biri…
Kapıya gelen, geldim diye ses çıkarıyor…
Ben buradayım diyerek…
…
Kapının ardında kimin olduğu, sesinden, kapıya vurmasından bilinir…
…
Kilit, kapının ardında sesiyle duran
içindir, anahtarı olan ses çıkarmadan açıp girer, sararmış danteller
sessizce sahibine kavuşur…
Çizmenin tozu alınır…
…
Kiminin avazı çıktığı kadar sesi çıkar…
Bilinir kim olduğu, geleneğe aykırı
olsa da, çifti değil teki bile açılmaz
kapının…
…
Kediler bir basamakta, avazı çıkan
bir basamakta ziyafetin bitmesini
beklerler…
…
Çizmenin körüğünden toz almak,
zaman alırmış…