Sergey Arutyunov, Suriye ve diğer Orta-Doğu ülkelerinde ortaya çıkan durumla ilgili olarak Kafkas muhacirlerinin torunları olan sığınmacılara RF topraklarına vizesiz giriş ve Adigey, Krasnodar Kray, Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar, Stavropol Kray, Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti, İnguşetya, Çeçenya ve Dağıstan sınırları içerisinde yerleşmeleri için gereken her türlü yardımın acilen yapılmasının, hem federal ve hem de cumhuriyetler düzeyindeki bütün Rusya makamları için bir borç olduğu görüşündedir.
Sergey Arutyunov*
Eğer muhacirlerin torunları Rusya’ya başvuruyorsa, bu hareketiyle ülkemize bağlı olduğunu gösteriyor demektir.
Rusya muhacirlerin dönmek isteyen tüm ahvadını, hatta sığınmacı olmasalar bile, kabul etmek mecburiyetindedir. Bu hakkı bu yurttaşlara, repatriasyon (vatana geri dönüş) hukuku veriyor. Bu insanlar şimdi RF’ye dahil olan topraklarda doğdular, atalarının toprakları üzerinde yaşamaya hakları var, aynen tarihi topraklarından kovulup iki bin yıl sonra dönen İsrail’in Yahudi halkı gibi.
İki bin yıl boyunca Yahudiler şöyle dediler: Gelecek yıl Kudüs’de buluşalım. Yaklaşık olarak iki bin yıl geçti ve onlar gerçekten Kudüs’de buluşuyorlar.
Şükürler olsun ki, muhacirlerin torunları iki bin yıl değil, 1864’ten itibaren yüz elli yıl beklemiş oluyorlar. Bir kısmı artık dönmüş durumda, Kabartay-Balkar’da birkaç yüz aile var.
İlk olarak Kosovo’dan birkaç düzine aile döndü, ama çok azdılar, Adigey’e döndüler.
Rusya aşırı nüfus yoğunluğu olan bir ülke değil, tam tersine nüfusu yetersiz kalıyor. Belirtmeliyim ki, yurttaşlar dediğimiz zaman sadece etnik olarak Rus kökenli olanlar kastedilmiyor. Sincan’da (Çin) yaşayan Tuvalılar da, İç Moğolistan’da (Çin) yaşayan Buryatlar ve birçok diğerleri de bu kategoriye dahildir.
“Şimdi zamanı değil”, “sığınmacılar buraya yabancı bir kültür taşıyacak” gibi bahaneler kabul edilemez
Rusya çok kültürlü bir ülke. Tatarların kültürü veya Eskimoların kültürü, Rusların veya Komilerin veya Mordvinlerin kültürüyle aynı şey değil. Farklı dinler ve gelenekler söz konusudur. Ama gene de bütün bu insanlar potansiyel olarak Rusya vatandaşıdırlar, hiç Rusya’da bulunmamış olsalar bile.
Atılması gereken pratik adımlardan birisi, bu insanlara konut temin etmektir. Nalçik’te ve birçok başka yerde. Ülkede, ufak tefek tamiratla içinde yaşanabilecek evler var. Bu pencereleri sökülmüş evler boş duruyor, çünkü parmağını taşın altına koyacak yatırımcı yok. Bu işle yerel yöneticiler uğraşmalıdır, tabii ki federal merkezin yardımıyla.
Eğer yöneticilerimiz bugün Rus dünyasını toparlıyorlarsa, şunu bilmeliler ki bu insanlar da Rusya dünyasının bir parçasıdırlar, Rusça bilmeseler bile. Tuva dilini, Buryatçayı, Çerkesçeyi biliyorlarsa ne ala, ama bu dilleri bilmek zorunda da değiller. Ubıh dili mesela, yok olup gitti.
Bugün Türkiye’de Ubıhların ahfadı olmak hasebiyle genetik olarak Ubıh olan 100 bin insan yaşıyor. Ata topraklarının nerede olduğunu biliyorlar. Bunlar dönebilirler ve biz onları kabul etmek mecburiyetindeyiz.
Bu hakkın reddedilmesi doğru değil, ve “şimdi sırası değil”, “bu insanlar buraya yabancı bir kültür taşıyacaklar” türünden bahaneler kabul edilemez.
Federal merkezin elinde ihtiyaç fazlası para olmamasını anlıyorum. Ama bazı diğer çok büyük masraflardan kırpılabilir: mesela servet vergisi artırılabilir.
Sadece, rüşvet, yolsuzluk vs. gibi gayri ahlaki ve yasadışı işlerde yakalanan insanlardan müsadere edilen muazzam meblağlardan değil, tamamen yasal yollarla elde edilmiş olsa da, vatanımızın refahına yaptıkları emek katkısıyla orantısız muazzam servetler edinmiş olan insanların kaynaklarından da yararlanılmalıdır.
Devletimiz bu kaynaktan, kader kurbanı olarak daha önce yaşadıkları ülkelerde sığınmacı durumuna düşmüş insanlara da yardım etmelidir. Bunların sayısı on binlerle ifade edilebilir, maksimum yüz bin diyelim.
Kediler fare tutmak için var
Ukrayna’dan gelen yaklaşık bir milyon sığınmacıyı rahatlıkla kabul ettik. Tabii, geçim zorluğu çekiyorlardır, doğaldır ki bir yerlerde, Donetsk’in banliyölerinden birinde kendin yaptığın evde yaşamak daha iyidir. Ama eğer bu ev bombalanmış, yıkılmışsa, Rusya’ya bağlılığını ifade etmiş insanların bizden yardım almaya hakkı vardır.
Ve eğer bir sığınmacı, muhacirlerin torunu, Rusya’ya başvuruyorsa, bununla ülkemize bağlılığını ifade etmiş oluyor. Evet, şüphesiz ki sığınmacılarla birlikte bir miktar kriminal unsur da, IŞİD’ciler de gelecektir, ama ülkemizde kendisine muazzam paralar harcanan kocaman bir karşı istihbarat örgütü, güvenlik örgütü var, bu işlerle onlar uğraşsınlar, gizli teröristleri onlar arayıp ortaya çıkarsınlar.
Tabii, çok muhtemeldir ki, bu suçlu yakalanmadan önce bir kötülük yapmaya zaman bulacaktır.
Bence, Donbass’tan gelen sığınmacılar arasında da gizli olarak düşmanca emeller taşıyanlar vardır.
Ama, tekrarlıyorum, orduyu ve karşı istihbarat örgütünü muazzam paralar harcayarak bu işler için besliyoruz.Kediler fare tutmak için var.
*Kafkasolog. Rusya Bilimler Akademisi (RAN) Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü Kafkasya bölüm başkanı.
(29 Eylül 2015’te kavpolit.com sitesinde yayınlanmıştır.)
Çeviri: Uğur Yağanoğlu
