Dün…
Daha dün, karanfiller denize bırakıldı…
21 Mayıs…
Kokusu denize sinecek, acımsı tadı katre katre bulaşacak suyun her damlasına…
Ruhu dokunacak, o denizde, o denizin öte yakasında, o denizin bu yakasına geçip kalan, sürgün kaybı atalarımızın ruhuna dokunacak; o günü hatırlatacak, unutup da hatırlamayan, hatırlamak istemeyen bu günün kuşaklarına, bugün de hala Çerkes kalabilenlere acıyla dokunacak…
Tüm dünyaya…
İnsanlığa…
En çok da biz Çerkeslere…
Dokunacak…
Zifiri bir karanlık vuracak güne…
Gece uykuya yenik düşecek…
Bir genç Nart, sırım gibi dimdik, simsiyah Çerkeskasıyla belli belirsiz…
Xazırları, kaması ve kemerindeki gümüşler ara sıra ışıldıyorlar karanlıkta…
Ay ışığı beliriyor yukarılarda…
Altın bir pırıltı gibi kaplıyor delikanlının bedenini…
Elindeki uzunca sopa seçiliyor artık…
Ve ucunda dalgalanan 1861 ruhu, üç ok, on iki yıldızlı yeşil bayrak…
Işığın kapsamına on genç Setenay giriyor…
Nart’ın on iki adım arkasındalar, beyaz elbiseleri ile omuz omuza, yan yana sıralanmışlar…
Elleri, bellerindeki gümüş kemerler üzerinde birleşmiş…
Küçük sopalara geçirilmiş, çenelerinin altında, göğüsleri hizasına gelecek şekilde, Abazin, Abhazya, Adigey, Çeçenya, Dağıstan, Güney Osetya, İnguşetya, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Kuzey Osetya bayrakları tutuyorlar…
Işığın gücü artıyor…
Genç Setenayların on iki adım arkasında, ellerinde Alabaşaları, on iki Thamade siyah Çerkeskaları ile omuz omuza duruyorlar…
Ay meftun, ışığını yayıyor…
Thamadelerin on iki adım arkasında, siyah Çerkeska, sae/mateleri ile doksan dokuz çift genç, bir Setenay, bir Nart olarak çifter çifter arka arkaya sıralanmışlar….
On iki adım arkasında siyah elbiseleri içinde bir Setenay, tek başına…
Elinde bir pankart tutuyor “X Federasyonu”…
Hemen onun on iki adım arkasında, Genç Nart ve Setenaylardan oluşan bir gurup…
Her birinin elinde pankart var, “X Federasyonu”na bağlı derneklerin adları yazıyor her bir pankartta.
Bu gurubun on iki adım arkasında yine tek başına bir Setenay, elinde “P Federasyonu” pankartı tutuyor.
Onların on iki adım arkasında Nartlar ve Setenaylar “P Federasyonu”na bağlı derneklerin pankartlarını taşıyorlar….
Q Federasyonu…
Q Federasyonuna bağlı dernekler…
Y Federasyonu…
Y Federasyonuna bağlı dernekler….
A Vakfı…
B Vakfı…
C Vakfı…
D Vakfı…
K Kulüpleri…
K Kulüplerine bağlı dernekler…
Bunların on iki adım arkasında Setenaylar, Nartlar siyah elbiseleri, şarhon/aktarpa, kalpak ve diğer aksesuarları ile dörderli sıralar halinde….
Kortejin kenarında, siyah elbiseleri, kırmızı pazubentleri ve hatiyako değnekleri ile Hatiyakolar…
Onların yanında yine birer Setenay…
Ellerindeki, günün anlam ve önemini anlatan broşürleri yol boyunca halka dağıtıyorlar…
Kortejde bulunan herkesin kalpleri üzerinde bir rozet var…
Yuvarlak, siyah bir zemin…
İçinde, kırmızı yazı ile TSİTSEKUN…
Altında, yine kırmızı yazı ile 21 Mayıs 1864…
Bir buçuk asrı devirmiş acı…
Bir acı ki…
Tüm kalplerde ortak…
Slogan yok, bağırtı yok, küfür yok…
Ve de itişme, kakışma yok…
Derinlerden Xibla Gerzmaya’nın sesi duyuluyor, Şişnani ağıdını söylüyor…
İçimizi yakıyor yirmi bir Mayıs…
Hava aydınlanıyor…
Yollardan, kaldırımlardan, duvarlardan, pencerelerden, gökyüzüne yankılanıyor sessiz, kara, acı çığlığımız…
Bunca yok oluşa rağmen sürgün verebilmemiz…
Bunca yok oluşa rağmen diri kalabilmemiz…
Bir Çerkes kaması gibi dik…
Ve çeliği kadar mağrur…
Ağlamak yok…
Diz çökme yok…
Kin yok…
Nefret yok…
İntikam yok…
Demokratik mücadele…
İnsan Hakları…
Bir özür…
Bir bağışlama…
Bir kabul…
Bir adım…
Önce sen…
Bir adım…
Sonra ben…
Bin adımlar…
Önündeyiz…
Güneş bizim güneşimiz…
Işığı ki, yürüyeceğimiz yolu hep aydınlatacak…
Biz ki güneşiz hep var olacağız…
Yarın…
Aydınlık bir sabaha uyanacağız…