Zeki olduğumuzun da farkındayız; o yüzden aşağıda paylaştığım testi çocuklarınıza uygulatmayın lütfen, bu sadece bir bilgilendirme yazısıdır, onlar zaten zeki. İspata gerek yok. Fakat son yıllarda moda haline gelen çocuklarda IQ testlerinde hangi parametrelerin ölçüldüğü hakkında fikir sahibi olmamız, çocukların gelişiminde nelere önem vermemiz gerektiği konusunda yardımcı olabilir.
Düşünen, yargılayan, öğrenen, üreten bir varlık olan insanı doğadaki diğer canlılardan ayıran en temel özelliği zekâsıdır. Bu yeti, eski çağlarda hayatta kalma mücadelesinde kendini gösterirken, günümüzde bireyin toplumda yer edinmesi, davranış ve düşüncelerinin şekillenmesinde etkili olmaktadır. Hayatımızı kolaylaştıracak icatlarda, yaşantımıza renk katan birçok sanatsal eserde izi olan ama sınırları net çizilemeyen bu soyut nitelik, tarih boyunca farklı kabiliyetlerle bağdaştırılmıştır. Yaşanılan döneme göre kimi zaman “matematiksel yetenek”, kimi zaman “değişen çevre şartlarına, özellikle de çağın teknolojisine uyum sağlama kabiliyeti” olarak kabul edilmiştir. Soyut olması nedeniyle tarih boyunca birçok filozof ve bilim insanı tarafından farklı tanımlamaları yapılmış, bu da “zekâ”yı sosyal olarak yapılandırılmış bir kavram haline getirmiştir. Literatürdeki tanımlamalardan yola çıkılarak zekâ, “dış dünyadan gelen uyaranların algılanması-değerlendirilmesi, gerektiğinde bu algıların kullanılarak belli bir amacın gerçekleştirilmesi, farklı türde problemlere etkin çözümler oluşturulması, çevreye ve yeni durumlara uyum sağlanması ile alakalı becerilerin bütünü” şeklinde tanımlanabilir.
19. yüzyıl başlarında ilk zekâ testini geliştiren Alfred Binet’den günümüzde kullanılan Wechsler ölçeklerine kadar her araştırmacı, kendince zekâ tanımlamasına uyan parametreleri ölçmeyi hedeflemiştir. Kişiler arasındaki zekâ farklılığını daha net ifade etmek amacıyla birçok zekâ ölçüm testi geliştirilmiş, bu testler gelişen çağın gereklerine uygun şekilde sürekli revize edilmiştir. İnsan davranışı ve zihinsel fonksiyonlar arasındaki ilişkinin incelenmesiyle geliştirilen IQ testleri, zekânın sayısal bir değerle ifadesine ve bireyler arasında karşılaştırma yapmaya olanak sağlamıştır.
“Zekânın test edilmesi” fikri akademik çevreler ve toplumda önemli yer tutmaktadır. IQ testi doğru biçimde uygulandığında elde edilen sonucun kişinin zekâsını yansıttığı, eğitim ve iş başarısının yanı sıra sosyal uyum ve ruh sağlığını öngörmede de faydalı olduğu ileri sürülmektedir. Günümüzde bu testler, okul başarısını öngörme, istihdam, öğrenme bozuklukları, alzheimer gibi rahatsızlıkları önceden tespit etmede sıklıkla kullanılmakta ve sonuçları bilim insanlarınca kabul edilmektedir. Farklı testler, farklı toplumlara göre yeniden düzenlenerek zekânın en doğru biçimde ölçümü hedeflenmektedir. Sadece fikir edinmek açısından sizlere Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği (WISC-R) testinden bahsetmek istiyorum.
1949 yılında Wechsler tarafından geliştirilen WISC ölçeği, 1974’te yenilenmiş ve WISC-R şeklini almıştır. 6-16 yaş 3 ay arası çocuklara uygulanmakta, 1-1.5 saat sürmektedir. Ölçeğin Türkiye standardizasyonu, Savaşır ve Şahin (1984) tarafından, 6-16 yaş aralığındaki 1639 kişilik grup üzerinde hazırlanmış, sonraki çalışmalarda WISC-R’nin yüksek güvenirliğe sahip olduğu saptanmıştır.
WISC-R, sözel ve performans olmak üzere iki ana alt bölümden oluşmaktadır. Sözel testler çocuğun iletişim gerektiren becerilerini, performans testleri çocuğun sözel olmayan becerilerini ölçer.
Test, bu konuda özel eğitim almış kişilerce sakin, stresten uzak ortamda uygulanmalıdır.
Sözel alt testi 6 başlıktan oluşur.
Genel bilgi: Bireyin doğuştan gelen zihinsel gücüyle orantılı olarak kültürel çevresinden (okul, aile, sosyal çevre gibi) ne kadar beslendiğiyle ilgili bilgi düzeyini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler erken çocuklukta sunulan çevresel uyaranların zenginliği, çocuğun ilgi alanları-okuma alışkanlığı, ailenin sunduğu kültürel fırsatlar ve okul eğitimidir.
Benzerlikler: Soyutlama-kavram oluşturma yeteneğini, bu kavramları ifade etme becerisini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, çocuğun ilgili olduğu konular ve okuma alışkanlığıdır.
Aritmetik: Dikkati bir probleme yönlendirebilme, hesap yapabilme becerisini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, dikkat aralığı, kaygı, konsantrasyon, okul öğrenmesi ve zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Sözcük dağarcığı: Dil gelişimi ve kelime bilgisini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, ailenin sunduğu kültürel fırsatlar, erken çocuklukta sunulan uyaran zenginliği, okul öğrenmesi, çocuğun ilgi alanları ve okuma alışkanlığıdır.
Sayı dizisi: İşitsel kısa süreli belleği yani sözlü işitsel uyarıları anımsama gücünü ve dikkati ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, dikkat aralığı, dikkatin dağılabilirliği ve kaygıdır.
Yargılama: Akıl yürütme yeteneğini, gerçeğe uygun davranmayı, bireyin eriştiği duygusal ve mantıksal olgunluğu ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, ailenin sunduğu kültürel fırsatlar ve toplumsal normlara dair bilincin gelişimidir.
Yargılama ve genel bilgi alt testleri birbirleriyle bağlantılıdır çünkü doğru akıl yürütme, bazı bilgilerin edinimini ve bunlardan yararlanabilmeyi gerektirir.
Performans alt testi 6 bölümden oluşmaktadır:
Resim tamamlama: Dikkatini görsel uyaranlara yoğunlaştırabilme yetisini, görsel algılama, görsel-çevresel farkındalık, uzun süreli görsel bellek becerilerini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, konsantrasyon ve zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Resim düzenleme: Bireyin olaylar dizisini algılayabilmesi, bunlar arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilme, muhakeme gücü, zaman algısı ve zamansal sıralama becerilerini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, yaratıcılık, ailenin sunduğu kültürel fırsatlar, çizgi romana aşinalık ve zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Küplerle desen: Görsel-mekânsal algı, görsel organizasyon-sentez yeteneğini ölçer. Sonuçları etkileyen faktör, zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Parça birleştirme: Parça-bütün ilişkisini kavrama, görsel organizasyon, parçalar arası ilişkiyi tahmin edebilme yeteneğini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, belirsiz durumlarda uygun tepkiyi gösterebilme, yapbozlarla tecrübe ve zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Şifre: Çalışma hızı, görsel-hareketsel koordinasyon, görsel uyarıcıları sıraya koyma, psikomotor hız, anımsama ve konsantrasyon yeteneğini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, kaygı, dikkatin dağılabilirliği ve zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Labirentler: Görsel-hareketsel koordinasyon, figür zemin algısı ve planlama yeteneğini ölçer. Sonuçları etkileyen faktörler, labirent çözme becerisi, bilgisayar oyunlarına aşinalık ve zaman baskısı altında çalışabilmedir.
Ölçeği oluşturan alt testin maddelerine verilen puanlar toplanarak bireyin testten aldığı puan hesaplanır. Elde edilen ham puanlar, üçer aylık yaş dilimlerine göre düzenlenmiş tablolardan yararlanılarak çocuğun takvim yaşına uygun standart puanlara çevrilir. WISC-R’de sözel alt testlerinden bireyin sözel puanı, performans alt testlerinden performans puanı elde edilir. Sözel ve performans zekâ alt bölümü puanlarının toplamıyla toplam zekâ puanı hesaplanır.
Dikkat ederseniz, ailenin ve sosyal çevrenin sağladığı imkânlar, özellikle kitap okuma gibi bireyin kendi ilgi alanları zekâ testlerinde ölçülen parametrelerde yer almakta. O halde daha çok kitap okuyalım, daha aktif bir sosyal çevre edinelim, ki bu bizim toplumumuz için oldukça kolay, derneklerimiz hem sosyal faaliyetler hem iletişim açısından bulunmaz fırsat. Örneğin İstanbul Abhaz Kültür Derneği’nde Riraşe, İstanbul Kafkas Kültür Bağlarbaşı Derneği’ndeki (Bağlarbaşı) Meşbev çocuk dans ekipleri ve Nefin’le drama derslerinin çocukların algılama, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilme, kendini ifade etme gibi birçok beceriyi geliştireceği, ileride daha sağlıklı bireylerin yetişmesinde etkili olacağı aşikâr. Öyleyse derneklerimizi daha sık ziyaret edip sosyal faaliyetleri canlandıralım mı?
Zekâ konusu ilginizi çektiyse geribildirim yaparsanız, bir sonraki yazıda zekâ-beyin bağlantısıyla ilgili bilimsel çalışmaları paylaşmak isterim.
Sevgiyle kalın…