Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Talan ve katliamın son kurbanı Kaz Dağları

Türkiye’nin oksijen deposu Kaz Dağları’nda altın madeni arama çalışmaları için binlerce ağacın kesilmesi ve siyanür kullanılacağının ortaya çıkması büyük tepkiye yol açtı.
Kanada kökenli Alamos Gold şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesinde, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda 45 bin denmesine rağmen 195 bin ağaç kesilmesi ve siyanür kullanılacağı konusuyla ilgili başta TEMA Vakfı olmak üzere birçok STK harekete geçerken, CHP’li 26 milletvekilinin imzasını taşıyan araştırma önergesi AKP ve MHP’nin oyları ile reddedildi.

Bölge halkının ““Çanakkale halkı Kazdağları’na sahip çıkıyor” diyerek başlattığı dayanışma çığ gibi büyüdü ve 26 Temmuz’da ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ başladı. 5 Ağustos’ta bir açıklama yapan ‘Su ve Vicdan’ Koordinasyon Komitesi’nin taleplerinde şu ifadeler kullanıldı:
1. Kanadalı Alamos Gold Şirketinin ve taşeronlarının Kirazlı Balaban’daki yaşam alanlarımızdaki (toprak, hava, su) katliamlarına son vermeleri,
2. Kesilen ağaç sayısının tespiti için tarafımızdan görevlendirilecek uzmanların da yer aldığı bir komisyon oluşturulması,
3. Kirazlı Balaban’daki doğa katliamından sorumlu olanların yargı önünde hesap vermesi,
4. Kazdağları ve yöresindeki tüm metalik madencilik ruhsatlarının iptal edilmesi taleplerimizin sonuna kadar arkasındayız.
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, çevre katliamına dikkat çekmek amacıyla 19 Ağustos’ta Kaz Dağları’nda konser verdi. Doğa katliamına dikkat çekmek istediğini belirten Say, kendi bestesi olan Kaz Dağları Marşı’nın prömiyerini 50 yaşındaki bir çam ağacının altında çaldı. Yaklaşık 50 dakika süren konseri binlerce kişi izledi.
Konser öncesi Su ve Vicdan Nöbeti’ne katılanları selamlayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Homeros İlyada’da tanrıların savaşı Kaz Dağları’ndan izlediğini yazar. Dünyanın en önemli efsanelerine ev sahipliği yapmış bir alandasınız. Bugün şehrimize Kaz Dağları hepimizin diyerek gelen hepiniz hoş geldiniz” dedi.
İda Dayanışma Derneği’nden Hicri Nalbant da konser öncesinde yaptığı konuşmada, Kaz Dağları’nda dünyanın en kirli sanayilerinin kurulmak istendiğine dikkat çekti. Nalbant, “Çanakkale’de Kaz Dağları’nın talanına karşı çeyrek asırdır mücadele veriliyor. 60 ‘tan fazla dava açılmış ve mücadelede kesinlikle şiddette başvurulmamıştır. Buradan doğa mücadelesi veren Salda Gölü’ne, Munzur’a, Murat Dağı’na selam olsun. Fazıl Say’ın şahsında bize destek olan tüm sanatçılara selam olsun” ifadelerini kullandı.

Tek zararlı çıktı siyanür değil

Kazılar sonucunca on binlerce ton ağır metal de yeraltından çıkarılmış olacak ve bunlar doğaya karışacak.
Kazılar sonucu serbest kalan sülfür doğadaki su ile bir araya geldiğinde asit oluşturacak. Bu da zararlı çıktı olarak doğaya karışacak.
Kazılar sırasında milyonlarca ton cevher dışarı çıkarılacak ve öğütülecek. Toz, yakın ormanları kaplayacak.
Cevher çıkarma işlemi sırasında yoğun patlayıcı kullanımının yanı sıra tüm iş araçları devasa miktarlarda yakıt kullanacak.

Yazarın Diğer Yazıları

Ankara Çerkes Derneği, Yaşamkent Sosyal Tesisleri’ni işletmeye devam edecek

Çankaya Belediyesi, 2024’ün kasım ayında Ankara Çerkes Derneği'nin 2015'ten beri kullandığı Çerkes Derneği Yaşamkent Sosyal Tesisleri'nin kira süresini uzatmayarak polis zoruyla tahliye işlemi başlatmıştı. Yaşanan...

Anadilde Jineps gazetesinin Kasım 2025 sayısı yayımlandı

Değerli Jineps okurları, Abazaca, Adigece (Doğu ve Batı Diyalektleri), Çeçence ve Osetçe sayfalarımızın yer aldığı, dijital olarak yayımladığımız anadilde Jineps gazetesinin Kasım 2025 sayısının yayımlandığını...

‘Yerli Yurtsuz’a Altın Portakal’dan ‘Jüri Özel Ödülü’

Bu yıl 62’ncisi yapılan Türkiye'nin en uzun soluklu film festivali olan Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, yönetmenliğini Rıza Oylum’un yaptığı “Yerli Yurtsuz” belgeseli Jüri...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img