Vaynakhların Sesi – Вайнахан Аза – Ocak 2021

0
1152

‘Yasaklanmış Çocuklar’

Paris’te yaşayan Rusyalı yönetmen Evdokia Moskvina’nın Suriye’ye giden Çeçen çocuklar hakkında çektiği “Yasaklanmış Çocuklar” adlı belgesel filmi, Kazan’da gerçekleştirilen Müslüman Film Festivali’nde gösterildi. Ailelerinin hatası yüzünden yolları Suriye’ye düşen çocukları anlatan belgesel daha önce Cenova’daki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde gösterilmişti.

Kavkaz.Realii haber sitesine röportaj veren Moskvina önce Çeçenya İnsan Hakları Konseyi üyelerinden Kheda Saratova aracılığıyla Beni-Yurt’ta yaşayan Zealudi Ulbiev ile tanıştığını; Ulbiev’in oğlunun ve kızının Suriye’de öldüğünü ve 2-12 yaşlar arasındaki 5 torununun Suriye’deki bir kampta mahsur kaldığını söylediğini belirtti. Torunlarının Çeçenya’ya getirilmesi için birçok aracıya yüklü miktarlarda para veren Ulbiev hiçbir sonuç alamamış.
Kızların halaları Razet’in, yeğenlerini Al-Hol kampından kurtarma mücadelesine ve sonrasında yaşananlara odaklanan 72 dakika uzunluğundaki belgeselin çekimleri için ilk olarak 2018’de Suriye’ye gittiğini belirten yönetmen Moskvina, Suriye’de iken, doğum günü kutlamanın haram olduğuna inandırılan çocuklar artık normal hayata döndü. Aile ve kızlarla hâlâ iletişim halindeyim. Ben Yahudiyim, kızlar ise Müslüman ama onların ‘vaftiz annesi’ymişim gibi hissediyorum” dedi.

Haber: Serap Canbek

***

İnguş yazı dilinin tarihi

İnguş Devlet Üniversitesi Kütüphanesi’nde “Latin-Kiril… İnguş Yazı Dilinin Tarihi” başlığıyla açılan sergide 1920-1930’ların İnguşça ders kitapları, 19. ve 20. yüzyıla ait İnguşça belgeler ve Latin-Kiril İnguşça yazı tarihine ait alfabe ve materyaller yer aldı.
Kütüphanenin müdürü Adam Malsagov sergi hakkında açıklama yaparken, “1923-1928’de okullar için ders kitapları, İnguş dilinde edebi eserler toplu baskılarda yayımlandı. İnguş edebiyat dergisi “Govzame Joazoš”çıkmaya başladı, Rus yazar ve şairlerin eserleri İnguş diline çevrildi ve ulusal folklor kaydedilmeye başladı. Sergide o döneme ait eserler de var” dedi.

Latin İnguş alfabesinin resmi çıkış tarihi 1 Mayıs 1923 olarak kabul ediliyor: Aynı gün Serdalo (Işık) gazetesinin ilk sayısı yayımlandı. 1938’de Kiril alfabesine geçildi.

***

Vaynakhlarda yeni yıl

Kadim Vaynakhların takviminde yeni yıl, najigonstroy (ocak) ayı ile başlardı. Yeni yıl tatili Najoy ise 25 Aralık’ta kutlanan bir bayramdı.

Kerla şo
Kış dönemine denk gelen bayramlar içinde büyük bir önemi olan yeni yıl kutlamalarına Kerla şo denirdi ve Vaynakhların tüm köylerinde coşkuyla kutlanırdı.
Yeni yıl kutlamaları için hazırlıklar çok öncesinden başlardı. Çeşitli yiyecekler hazırlanırdı: Ekmekler, kurabiyeler, yuvarlak kekler, gözlemeler… Bir de kurban kesilirdi. Ayrıca tahıllardan birçok içecek yapılırdı.

Zengin sofralar
Yeni yıl sofrasının zengin olmasına çok önem verirlerdi, böylece yıl içindeki bereketin bol olacağına inanırlardı.
Ailenin en yaşlısı için dikdörtgen biçiminde, misafirler içinse yuvarlak hamur işleri pişirilirdi.
İnanca göre bu dönemde kötü ruhlar tüm maharetlerini gösterirdi. Bunu önlemek için yaşam alanları ve ahırlara demir objeler yerleştirilirdi.

Meşe odunundan ateş
Yeni yıl eğlencesinde yakılacak ateşler için odunlar önceden hazırlanır, genellikle meşe odunu tercih edilirdi. Vaynakhlar böyle durumlarda meyve ağaçlarının odunlarını kullanmazdı çünkü bunun büyük bir günah olduğuna inanırlardı.

Yardımlaşmanın erdemi
Vaynakhlar tüm bayramlarında fakir, hasta ve yetimlere bağışlar yapardı. Zenginlerin ihtiyaç içinde olan akrabalarına yardım etmemeleri büyük bir ayıp olarak nitelendirilirdi. Bu gelenek öylesine kökleşmişti ki buna uymayanlar yönetici bile olsalar, demokrasi mekanizması içinde tüm güçlerini yitirirdi.

Falsız olmaz
Gençler özellikle de kızlar yeni yılı iple çekerlerdi. Yeni yıl bayramında fal bakmak özellikle tercih edilirdi. Kızlar, yastıklarının altına ‘kotama şalgo’ (tavuk kemiği parçası) koyarlardı. Ayrıca üç parça çok tuzlu ekmek somunu pişirip birini yer, diğer ikisini yastıklarının altına koyarlardı. Su içmeden uyur, rüyalarında kendilerine su getiren kişinin yakın zamanda evlenecekleri kişi olduğuna inanırlardı. Bir başka falcılık yöntemi ise ayna ile gerçekleştirilirdi. Ateşin yandığı ocağa bir ayna konur, bacaya çıkılıp 2-3 dakika aynaya bakılırdı. Sonra evin dört köşesinden az miktarda toprak toplanıp bir bezle bağlanır ve yastık altına konulurdu. İnanca göre kızların bazıları ocağa koydukları aynada bazıları da rüyalarında evlenecekleri kişiyi görürdü.
Topluluk içinden özel bir kişi seçilir, kutsal alana yollanırdı. Seçilen kişi yüzüstü uzanır, kulağını toprağa dayayarak bütün gece duyduğu sesleri ertesi sabah insanlara anlatırdı, tüm anlattıkları o seneki hasadın verimli olup olmayacağını yorumlamak için ipucu sayılırdı.

At yarışları
Yılbaşı akşamı köyün gençleri yüzlerine is sürüp üzerlerine kürkten giysiler giyer, boynuzlar ve keçeden maskeler takıp köyde gezinirlerdi.
Hiç değişmeyen bir başka gelenek ise yeni yılın üçüncü gününde yapılan at yarışlarıydı. Kazanan ilk üç biniciye ödüller verilirdi: Birinciye bir at, ikinciye bir eyer, üçüncüye bir kamçı…
(checheninfo.ru, promoroz.ru)

Çeviri ve derleme:
Serap Canbek

***

Genç şampiyonlar

Çeçen sporcu Tamerlan Bashaev (solda), Çekya’nın başkenti Prag’da gerçekleştirilen Avrupa Judo Şampiyonası’nın +100 kg kategorisinde altın madalya kazandı.
Rusya’nın Oryol Oblastı’nda düzenlenen Rusya Karate Şampiyonası’nın 64 kg kategorisinde ise İnguş sporcu İslam Agiev (sağda) şampiyon oldu. Şampiyonaya Rusya’nın 50 bölgesinden 1.500 sporcu katıldı. Agiev, 2021’de Türkiye’de gerçekleştirilecek olan dünya şampiyonasına katılmaya hak kazandı.

***

Bozlak

kuzey tanrılarınca
deport verilmiş bir deniz sürgünüyüm
hayal dünyasının kehkeşanında
recmedilmiştir sevdam
ve serapların sırsız aynalarında
susuzluğumun dudak izleri kanar rüyalara

sunaklarda çınlar kalbimin sesi
duyulur dokuz gökte
duyulur suda, havada
ve toprakta ve ateşte

ah benim sevdam
yol kenarlarında makam taşıdır şimdi
masallar ağladıkça yosun tutan
ve kan sızar
geçen yıldız yolcularının attığı her taştan
atılan her taştan su yürür özüme
bir bozlaktır sesim
dağlarda ve koyaklarda

ah benim sevdam
bir korsan ganimeti
benim kırık pusulam
ah, beni dalgalarda assınlar
ve kalbimin ritmiyle
geçip dursun içimde
geçip dursun siya siya
limansız forsalar

                                                                                        Galip Özdemir

 

 

Sayfa Editörü: A. Kadir Polat

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz