Yukjuvarar, geleneksel Lezgi müsabakasıdır. İki türünün olduğu bilinir. Birinde mücadele rakiplerin omuzlar üzerine alınmasından sonra başlar, yere dokunmaksızın sürdürülen mücadelede çeşitli teknikler uygulanırdı. Kazanmak için rakibinizi ya yere atmalı ya da dize dokunmak zorunda bırakmalıydınız
Lezgi müsabakasının diğer bir türünde, rakibinizin kemeri her iki elle tutmasından sonra başlardı. Fırlatma için elinizi kemerden çekmenize izin verilirdi. Bu tür mücadelelerde kalçadan atma ve diğer atma teknikleri uygulanırdı.
Yarışlar geleneksel takvimin tatilleri sırasında düzenlenirdi (örneğin bahar buluşma kutlaması “Yaran-suvar”, çiçeklerin bayramı “Tninirin-suvar”, kiraz bayramı vb.). Bazen de er meydanında toplanma sırasında halk müziği âletleri (davul zurna çalınır. Dağıstan’daki âdetlere göre müzik, kötü ruhun sürgün edilmesine ve güreşçilere yardım eden iyiliğin cezbedilmesine katkıda bulunur. Isınma ve psikolojik hazırlıktan önce güreşçiler lezginka oynar. Bu, müsabakanın başlangıcı “rakibin güç ve yetenekleri keşfi” olarak kabul edilir.
Yarışmalardan önce, geçmişte güreşçiler yüzyıllardır geliştirilen eğitim sisteminden geçtiler. Ağırlık (taşlar, çuvallar, tahıl ya da toprak) ile antrenmanlar yapılır; taş atma, güreş teknikleri çalışılır; güreşçi diyeti (bal, yumurta ve et) uygulanırdı.
Bazı ailelerde güreşçi (pagjlivanval) zanaatları babadan oğula, dededen toruna aktarıldı. Bu güreşçi ailelerin sırları ne satın alınabilir ne de değiştirilebilirdi, çünkü sadece akrabalarına iletilebilirdi.
Solomona Listeva’nın katkılarıyla…