‘Tek adam rejimi OHAL’siz yönetemiyor’

0
754

OHAL düzenlemelerini 3 yıl uzatan yasanın TBMM’den geçmesine dair açıklama yapan Demokrasi İçin Birlik (DİB), “İktidar, ayakta kalabilmek için OHAL’e bağımlı” dedi.

 

DİB açıklamasından satır başları

Demokrasi İçin Birlik olarak, evrensel hukuka ve Anayasa’ya aykırı OHAL uygulamasının kaldırılmasını hedefleyen bir kampanya başlatıyoruz. Yaşanan toplumsal mağduriyetlere, hak ve özgürlük ihlallerine, OHAL koşullarında getirilmeye çalışılan tek adam yönetimine dikkat çekmek istiyoruz.

OHAL ilanının amacı olarak gösterilen “darbe ile mücadele” hedefi, hızla hak ve özgürlükler üzerinde yoğun bir baskıya dönüştü. Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) toplumsal yaşamı değiştirmeye yönelik hukuk dışı uygulamaların yolu açıldı. Daha da ötesi ülke, OHAL koşulları kullanılarak “başkanlık sistemi” adı altında tek adam yönetimine doğru adım adım sürükleniyor. Demokrasiyle ilgili en temel gerçek şudur ki, OHAL koşullarında ne rejim ne anayasa değişikliği tartışılabilir. Oysa Türkiye’nin ihtiyacı; tek adam yönetimi değil, katılımcı çoğulcu laik bir parlamenter demokrasi ve barış.

Haber alma, düşünce-ifade ve örgütlenme özgürlüklerine getirilen ölçüsüz kısıtlamalar, ülkeyi hukuksuz şekilde yönetmek ve muhalifleri temizlemek için fırsat olarak değerlendiriliyor. Bir korku düzeni yaratılıyor.

Parlamento devre dışı bırakılıyor. Halk iradesi ile seçilmiş milletvekilleri tutuklanıyor, yöneticiler görevden uzaklaştırılıyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da 40 kadar belediyenin eşbaşkanları görevlerinden alınıp çoğu tutuklanarak yerlerine hükümet tarafından atanan kayyumlar getiriliyor. Meslekten men ve ihraç cezası verilenler 100 bini buluyor. Delilleri ortaya konmaksızın terör örgütlerine üyelik suçlamalarıyla tutuklananlar ise 35 bini geçiyor. “24 saat”lik gözaltı süresi “30 saat”e değil, “30 gün”e çıkarılıyor. Karakollarda işkence yapıldığına ilişkin haberler üzerine uluslararası kurumlar Türkiye’yi gözlem altına alıyor. Tutuklananlara hapishanelerde kötü muamele yapılıyor, bu yüzden 12 Eylül dönemini hatırlatan “intihar” haberleri geliyor. Ailelerine yurtdışına çıkış yasağı getiriliyor, açlığa mahkûm ediliyor, akrabalarının bile bu aileleri dışlaması için baskı uygulanıyor.

Kadınların özgürlüğünü kısıtlayan yasalar gündeme getiriliyor. Alevi yerleşimlerine ve toplumuna yönelik baskılar artmakta kamusal alandaki varlıkları daraltılmakta.

İşçiler sendikasızlaştırılıyor, iş cinayetleri artarak sürüyor ve iktidar ekonomiyi despotik ve akıldışı kararlarla yürütmeye çalışıyor.

Çevre yağması ve talanı inşaat temelli büyüme stratejisiyle sürdürülüyor. Yeşil alanlar, ormanlar yok ediliyor. 80. madde ile her türlü yasal itiraz engellenerek talanın önü açılıyor. Rant uğruna doğa yok ediliyor.

Tüm renk ve çeşitliğimizle birlikte yaşamamızın olmazsa olmazı barış içinde demokratik, laik bir toplumsal düzen.

OHAL’e değil demokrasiye ihtiyacımız var… OHAL’i uzatma!

OHAL koşulları ülkeyi tek adam rejimine sürüklemek için kullanılamaz… OHAL’i uzatma!

Barış içinde yaşayabilmek, geleceğe dair umudumuzu diri tutabilmek için demokrasiye ihtiyacımız var… OHAL’i uzatma!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz