SenaristBir Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nun yayımladığı “Kadın Senaristler Mesleki Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu”na göre, senarist kadınların önemli bir kısmı, çalıştıkları yazar gruplarında sürekli olarak, erkeklerin talep edilmeyen akıl vermelerine (mansplaining) maruz kalıyor
Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SenaristBir) üyelerinin, sinema, televizyon ve dijital içerik üretimindeki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama kaygısı ile bir araya gelerek oluşturdukları “Cinsiyet Eşitliği Komisyonu (CEK)” geçtiğimiz günlerde bir mesleki cinsiyet ayrımcılığı raporu yayımladı.
Komisyon başkanı Zehra Çelenk, komisyon üyeleri Çağrı Kara, Duygu Ertekin, Ezgi Özcan, Şahika Çakırca ve Yıldız Bilgin Bayazıt ile oluşturulan çalışma grubu, araştırmayı, kadın senaristlerin meslek hayatlarında uğradıkları cinsiyet ayrımcılığı oranlarını anlayabilmek ve ortaya çıkan anlamlı verilerle bir rapor oluşturmak amacıyla gerçekleştirdi.
Cinsiyetçi yaklaşımlar
Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, ürettikleri içeriklerden önce, bu içeriklerin üretim koşullarına, çalışma gruplarında kadın erkek eşitliğinin var olup olmadığına objektif gözle bakabilmek için, sadece senarist kadınların katıldığı bir anket yaptı. Anket sonucunda oluşturulan rapora göre, senarist kadınların önemli bir kısmı, çalıştıkları yazar gruplarında sürekli olarak, erkeklerin talep edilmeyen akıl vermelerine (mansplaining) maruz kaldıklarını, içerik üretirken kadın olmalarından ötürü duygusal, tepkisel, histerik, fazla titiz ve ayrıntıcı olmakla etiketlendiklerini ve üretilen içeriklerde cinsiyetçi yaklaşımlara müdahale edemediklerini belirtti.
Toplamda 101 senarist kadının katıldığı ankette, katılımcılara, çalıştıkları yazar grupları ya da yapımcı ve kanallardan, sırf kadın oldukları için ayrımcılığa ya da baskı ve sindirmeye maruz kalıp kalmadıklarını ölçmek amacıyla toplam 28 soru soruldu. Gelen cevapların bazıları şöyle:
- Kadın senaristlerin yüzde 64’ü çalışma ortamında cinsiyet ayrımcılığına uğradığını düşünüyor.
- Çalışma koşulları konuşulurken talepkâr görünebileceği düşüncesiyle hakkı olan ücreti istemeye çekinen kadın senaristlerin oranı yüzde 78.
- Senaryo çalışmalarında erkek ekip üyelerinin mansplaning’ine maruz kaldığını düşünen katılımcıların oranı yüzde 70.
- İçerik üretiminde herhangi bir görüşünün kadın olması nedeniyle etkisizleştirilmeye, duygusal alana itilmeye (“duygusallık” biçiminde yaftalamaya), küçümsenmeye çalışıldığını hisseden kadın senarist oranı da yüzde 70.
- Ekip çalışmalarında herkesin fikrini eşit olarak ifade edemediğini, ekip içi işleyişin iktidar ilişkileri ile şekillendiğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 62.
- Ekipte senaryo metni oluşturulurken kadın bakış açısını geliştiren öneri ve yorumlarının görünürde “ticari” bahanelerle ama aslında eril bakış açısının bir ürünü olan gerekçelerle reddedildiğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 64.
- Kadın olmasından dolayı duygusal, tepkisel, histerik, fazla titiz, ayrıntıcı vb. olmakla etiketlendiğini ifade eden katılımcıların oranı yüzde 73.