Değerli okurlarım, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti tarafından, 25 Eylül 2021 Cumartesi günü, 8.30 – 19.00 saatleri arasında, Üsküdar – Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen, “Diasporadaki Çerkesler: Zorluklar ve Çözümler” konulu sempozyumda sunduğum metni sizlerle paylaşmak istiyorum. Metnin hacmi daha geniş olmasına rağmen kelime ve süre sınırlaması nedeniyle olabildiğince öz olarak izleyicilere aktarılmıştır. Değişiklik yapmaksın sizlerin de takdirlerinize sunuyorum. İyi okumalar dilerim.
Diasporada Adigelerin (Çerkeslerin) Sorunları
ve Çözüm Önerileri
Alaattin Bayram
Hazirunu selamlıyorum. Diasporada yaşayan Adigelerin sorunlarını ve muhtemel çözüm önerilerimi şöyle sıralayabiliriz:
- Millet bilincinin ve aile isimlerinin örselenmiş olması önemli gördüğüm bir sorundur.
-Adige ismi toplumların kabileden çıkıp millet olmasının başlangıcıdır. Kaberdey, Hatıkhoy, Abazaxe, Şapsığ vs gibi mikro isimlerimizi terk ederek, dilimize, atasözlerimize, deyimlerimize, kısacası edebiyatımıza ve kültürümüze yerleşmiş, bizde derin hafıza mekânları kurmuş olan Adige (Адыгэ) kelimesini millet olma koordinatımızın başına oturtmalıyız. Milletimizin adı Adigedir, öyle kalmalı ve bu bilinç herkese iletilmelidir.
-Bu bilince matuf olarak, Adige ismi düzgün telaffuzu ve imlası ile yazılmalı, mahalli kullanımlara terk edilmemelidir. Adıga, Adğe, Adiye vb. kullanımlar milli bilinci zedeleyen kullanımlardır.
-Adige sülale adları insanlık tarihinde ilk kez soyadı kullanmanın; aile armalarımız da ilk marka olma olgusunun açık tescilidir. Bu açıdan sülale isimlerimize yeniden işlerlik kazandırılmalı ve isimlerimizin önüne gelecek şekilde sülale adlarımız tamgalarımızla birlikte kullanılmalıdır.
- Diaspora toplumu olmak başlı başına sorundur.
-Bu sorunun en kestirme çözümü, başka sorunlar doğuracak olsa bile, kesin dönüştür.
-Dönüş konusunda TR ve RF devlet yetkilileriyle sürekli görüşmeler yapılmalıdır. Çifte vatandaşlık hakkı, eğitim hakkı gibi.
-STK ve şahısların anayurtta gayrimenkul edinmeleri dönüş destek birimlerimizce teşvik edilmeli, mümkünse dönüş yapacak ihtiyaç sahipleri finanse edilmelidir.
-Anavatan bilincinin canlı tutulması eğitim, turizm ve gezi amaçlı anavatan ziyaretleri yapılmalıdır.
– Doğumlar olabildiğince anayurtta gerçekleştirilmelidir.
-Anayurttaki hemşerilerimizle evlilikler anayurda yerleşmek şartıyla yapmalı, oradan kız alıp geri dönülmemelidir.
-STK’ların yöneticileri, en az ayda bir kez, bağlı olduğu federasyonuna bakmaksızın gündemli toplantılarla bir araya gelmeli, iletişim olabildiğince anadilinde yürütülmelidir. Bunlar diaspora sorunlarını azaltıcı etkenler olarak sıralanabilir.
Aziz milletim, unutma: Xeku yaşam ve var olma merkezidir. Vatansız millet yaşayamaz.
- Xabze’ningüncellenememesi de önemli bir sorundur…
Tarih boyu Xabze, Adigelerin sorun çözen, medeniyet yaratan, özgün bir yaşam biçimi olagelmiştir. Herkese göre Xabze değil, topluma göre Xabze olmalıdır. Bunun için acilen Dünya Xabze Çalıştayı yapılmalıdır.
-Çalıştay devletçe organize edilmeli ve en az üç gün sürmeli.
-Çalıştay uluslararası olmalı.
-Çalıştaya, konuya hâkim olanlar davet edilmeli.
-Çalıştay ön hazırlıklı ve bilimsel olmalı.
-Özellikle gençlerin de katılması sağlanmalı.
-Çalıştayı ortak platform yönetmeli.
-Çalıştayda alınan kararlar kayıt altına alınarak ilan edilmelidir.
Aziz milletim, unutma: Xabze insanı inşa medeniyetidir.
- Anadilin her geçen gün daha az kullanılıyor olması önemli bir sorundur.
Adıgabze’mizin her geçen gün bileni ve kullanıcısı azalmakta, kullanım alanı daralmaktadır. Bunların tümünü tersine çevirmek gerekmektedir. Bu açıdan;
-Dil mutlaka ve öncelikle evde konuşulmalıdır. Günümüzde uydudan inmeyen bir dil sürdürülemez. Yaşamasını istediğimiz dilin tınısı uydu kanalıyla evlere girmek zorundadır. İletişimin en hızlı ve en pratik yolu budur. Yani Adige TV mutlaka açılmalıdır.
-Özel TV kanal sahipleri ile anlaşarak, Adıgabze (Çerkesçe) yayınlar yapılmalıdır.
-Çocukları anadilinde konuşmayan bir dil yaşayamaz. Çocuklarımız dilimizle buluşmalıdır. Oyalanmadan hazır çizgi film çevirileriyle işe koyulmak gerekir.
-Halk Eğitim kanallarıyla nerede olursa olsun Adıgabze dil kursları her yaş grubu için açılmalıdır. Dil bilenlerin mutlaka yazıya geçmeleri gerekmektedir.
-Adıgabze (Çerkesçe) şiir, hikâye, müzik, kompozisyon vb. ödüllü yarışmalar STK ve MEB kanallarıyla düzenlenebilir.
-Dil sadece Adigelere değil isteyen herkese ulaştırılmalıdır.
-En önemlisi anayurtta TEK ALFABE, TEK İMLA KONUSUNA GEÇİLMELİDİR. Dikkatinizi çekerim, tek şiveden bahsetmiyorum.
-Toplum, karşılıklı iletişimimizi olumsuz etkileyen ve enerjimizi tüketen ideolojik ayrışmalardan ivedilikle uzaklaşmalıdır.
-Üniversitelerde kredi tamamlamak isteyen öğrencilere Adigabze dersini seçme fırsatı verilmelidir.
-İlköğretim ve ortaöğretimde yabancı diller hangi sınıftan itibaren okutuluyor ise “Yaşayan diller ve lehçeler” seçmeli dersleri de o sınıflardan itibaren okutulmalıdır.
Aziz milletim, unutma: Bir milletin ömrü, dilinin ömrü kadardır. Dilini terk etme. Çünkü dilini terk eden, milletini terk eder.
Sonuç
Adigeler millet olarak yaşamak ve sorunlarını çözmek istiyorlarsa öncelikle dil sorununu çözmek zorundadırlar. Çünkü dili bilenlerin sayısı çok yakın gelecekte çok ciddi şekilde düşecektir. Bu, kahrolası bir risktir. Öyleyse bze, Xabze, lhepkh, Xeku, brakh millet olarak var olmanın temel taşlarıdır. Bu kavramlar milletin koordinatlarıdır, güçlendirilmelidir. Bu beş önemli başlık azaltılamaz. Problemlerin temelinde iç etkenler kadar, dış etkenlerin olduğu da muhakkak.
Aziz milletim, unutma: Bir millete mensup olmak kişisel tercih değil, tarihi yükümlülüktür.
Haziruna arz ediyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Shopsew, shotxhej.