“İlk insanla doğdu takılar. Karanlığın kötülüklerinden, doğa hareketlerinden kısaca ölümden korunmak için deri şeritlerden, dizilen taşlardan, boynuzlardan, kemiklerden, deniz kabuklarından bilezikler, yüzükler, gerdanlıklar ürettiler. Ve bir de baktılar ki suya yansıyan görüntüleri takılarla daha farklı, daha güzel. İşte o andan sonra taktıklarını bir daha hiç çıkarmadılar.
Aydın Osman Erkan ‘Tarih Boyunca Kafkasya. Çivi Yazıları-1999’ adlı eserinin önsözünde şöyle yazmaktadır;
‘…İnsanoğlu gerçeği tam olarak belki de hiçbir zaman öğrenemeyecektir, fakat nereden bakarsanız bakın karşınıza Kafdağı çıkar.”*
2. CRAFTİSTANBUL Uluslararası El Sanatları Fuarı 6-10 Ekim 2021 tarihinde, Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti. Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı Adiyuf Kadim Çerkes El Sanatları Atölyesi de fuarın katılımcıları arasındaydı. 140 katılımcı ve 400’ün üzerinde sanatçının yer aldığı fuar pandemiye rağmen çok sayıda ziyaretçiyi ağırladı. Yurtdışından katılan sanatçılar; fuarın, tanımındaki ‘uluslararası’ ifadesini hak ettiğini gösteriyordu.
‘Çerkes El Sanatları’ başlığı ile kendini ifade eden Adiyuf grubunun standı ziyaretçilerin, araştırmacıların, akademisyenlerin ve idari yöneticilerin ilgi odağı oldu. Adiyuf ekibinin, yurtiçi ve yurtdışı sergilerde edindiği deneyim ve geliştirdiği estetik sunum anlayışı fuar organizasyon ekibinin ve katılımcıların hayranlığını kazandı. Yerel yönetimlerden, üniversite öğretim üyelerinden ve olgunlaşma enstitülerinden ortak proje üretme önerileri geldi. Şamil Vakfı bünyesinde sürdürülen eğitimlere katılma talepleri oldu. Atılan taşlar boşa gitmemiş, onca emek ve uzun soluklu çalışmanın bir karşılığı olmuştu. Bu anlamdaki güzel sürprizlerden biri de Ürdün sergisinde Adiyuf’u tanımış hemşerimizin İstanbul’da fuarı bulup standı ziyaret etmesi oldu.
Adiyuf Çerkes El Sanatları Atölyesi’nin hocası Bengün Gül’e sorduk…
-Fuara katılmak nereden aklınıza geldi ve beklentiniz gerçekleşti mi?
-Aslında bu bir öneri olarak karşımıza çıktı. Elbette Çerkes el sanatlarını gerçek kökenlerini ifade ederek görünür kılmak her zaman üzerinde düşündüğümüz ve projeler ürettiğimiz bir alandı. Fuar önerisi geldiğinde de ilk ifade ettiğimiz nokta; ’Çerkes El Sanatları’ başlığı altında katılmak istediğimiz oldu. Bu kabul görünce, ‘Neden olmasın?’ dedik. Senelerdir başka isimler altında üretilen işlerin tarihsel ve kültürel sahibi olarak orada olmak istedik. ‘Trabzon işi’ değil, ‘Çerkes işi’ dedik. Standımızı düzenlerken de bu nedenle eski fotoğrafları ve işlerimizin tarihsel ve kültürel kullanım alanlarını sergiledik. Beklentimiz gerçekleşti diyebiliriz elbette; çünkü dış dünyanın dikkatini Çerkeslere ve Çerkes kültürüne çekmek istiyorduk ve bunu sağladık. Bunun dışında da senelerdir devam eden Trabzon işi/Çerkes işi tartışmalarına geniş katılımlı bir ortamda kanıt sunmuş olduk. Trabzon işi başlığı ile bu işi yapanların bile konunun kökenini kabul ettikleri durumlar da ayrıca güzeldi. Bir başka konu da Çerkes kadınlarının, gençlerinin bu işi öğrenmesi, üretmesi ve bu alanda gelir elde etmesidir. Fuar ve benzeri platformların satış kanalları oluşturmanın da bir yolu olduğunu düşündük.
-Fuarda çok büyük ilgi topladınız ve en çok ziyaret edilen stantlardan biri oldunuz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
-Bugün Türkiye’de popüler olan, övgüyle bahsedilen, takı olarak kullanılan gümüş örgü işlerinin kaynağı Kafkasya’dır. Biz kaynağı açıkladığımız, tanıttığımız ve temsil ettiğimiz için büyük bir etki yarattık. Kültürümüz eşsiz ve kendi farkını yaratıyor zaten. Bize düşen, bu eşsizliği hep birlikte yeniden üretmek; özenle, amatör ruhla ama profesyonelce sunmak oldu.
-Ellerinize sağlık.
*Kafkasya’da El Sanatları Tarihçesi, Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı