Eylül ayında başladığım, Çerkesya’daki sanatçılarla olan röportaj serim, bu ay, modacı Lalina Saralp söyleşisi ile son buluyor.
Lalina Saralp 22 yaşında. 17 yaşından beri kıyafet tasarlıyor. Instagram sayfasında görülen kıyafetlerin hepsi, elle boyanmış.
İş hacmini artırmak istiyor fakat bu şekilde çalışmak çok zaman aldığından, şu sıralar, işletmelerle, ayrıca genç tasarımcılarla ve sanatçılarla işbirliği yapmaya çalışıyor. Hobi olarak baktığı bir şeyin işe dönüşmesinin harika olduğunu düşünüyor.
-Modaya ne zaman merak sardınız? Niçin modayı iş olarak seçtiniz?
-Modaya küçüklüğümden beri ilgim var. Elime gelen her şeye resim çizerdim. Oyuncak bebeklerim ve kendim için sırf kumaştan değil, her tür malzemeden, duvar kâğıdından, şeffaf ve sıradan bir kâğıttan bile kostüm yapardım. Ne olmak istediğimden tamamen emindim ve bu hedefime giden yoldayım.
-Başarılı bir modacı olmak için ne yaptınız? Başarınıza giden yolda, örnek aldığınız biri oldu mu?
-Öncelikle, çok çalıştım. 17 yaşımdan beri sipariş alıyorum. Tasarım yarışmalarına katıldım ve yeni şeyler öğrendim. Muhtemelen, asıl ilham kaynağım, 20 yaşımdayken gittiğim, Slava Zaytsev’in Moda Laboratuvarı’ydı. En iyi eğitmenlere sahiptik ve ayrıca Vlyaçeslav Mihayloviç bizzat kendisi bizimle ilgilendi. Harika bir ortamdı!
-Moda alanında çalışmanın, ilk başladığınız zamanla günümüz arasında ne gibi farkları var?
-Henüz beş sene önce çalışmaya başladığım için muhtemelen pek fark yok ama dikkat çekebileceğim bir şey varsa bu, sanal moda olur. Hızla ilerliyor ve yakında Rusya’da da tutacak. Tasarımcılar kıyafetleri dikmeden önce, nasıl olacağını üç boyutlu modelle görebilir ve gerekirse değişiklik yapabilir. Bu çok kullanışlı.
-Bir tasarım yaratırken bir şeylerden ilham mı alırsınız yoksa aklınıza geleni mi çizersiniz?
-Çoğu zaman, belirli bir fikir hemen aklıma geliyor. Bir çeşit doğaçlama var. Televizyonda görünce beğenip benzerini yapmaya çalıştığım bir şey olmuyor. Öyle olursa benim fikrim olmaz. Onun yerine müzik bana ilham verebilir.
-Sizce, iyi bir modacı olmak için gereken beceriler nedir?
-İyi bir modern eğitim (Neden modern; çünkü sanayimiz çok hızlı gelişiyor ve dün uygun olan her şeyin yerini bugün başka şeyler aldı. Aynı şey eğitimde de var. Modadaki modern teknolojileri kullanmayan ve bugünün piyasasına göre çalışmayan okullar varsa sektöre adapte olması zor olur), sanatsal bakış açısı, modanın tarihi hakkında bilgi sahibi olma ve kendi eşsiz tarzını yaratma, “en sevdiğin sanatçıyı” taklit etmeme.
-Çerkesya’da yaşayan bir moda tasarımcısı olmanın artıları ve eksileri nelerdir?
-Şüphesiz, eksilerden çok artılar var! Bunlardan biri tabii ki modern zamandaki birinin giymeyi çok isteyeceği etnik elbiseler yaratmak. Stilizasyon buna fayda sağlıyor ve ben de halka ait unsurları olan modern kıyafetler yaratıyorum. Geleneksel kostümlerimiz hayranlık uyandırıyor. Bu benim için bir kriter, daha güzel bir kostüm hayal edemiyorum (Bunun “güzellik”le, kadınsılıkla, süslerle hiç alakası yok; kadın kostümü, asil, abartısız ve zariftir).
Eksi yanı ise muhtemelen, insanlarımızın daha muhafazakâr olması ve geleneksel kostümlerimizin farklı şekilde yorumlanmasını tehlike olarak görmeleri. Buna çok sık rastlıyorum ama stilizasyon ile geleneksellik arasındaki farkı bilmiyorlar. Bu iki konsepti karıştırıp, bunun bizim ulusal kostümümüz olmadığını söyleyebilirler. Zaten değil. Sadece bazı etnik unsurları olan, modern bir kostüm.
