‘Epey erken başlamışım hikâye anlatmaya…’

0
527

Serkan Rutkay Ayıköz ile oyunculuğu ve içinde yer aldığı ‘Mahkumlar’ oyununu konuştuk.


-Öncelikle, röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Okurlarımız için bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? 

-Adapazarı, Akbalık Köyü’nden, Aykusba sülalesindenim. 1991’de Denizli’de doğdum. Üniversite için İstanbul’a geldim ve 2015’te Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvarı, Tiyatro bölümünden mezun oldum. 

  

-Oyuncu olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz? 

-Bu epey eski bir hikâye. Kreşe başladığımda 4 yaşımdaydım. İlk gün annem, erkenden gelmiş beni almaya. Hareketli bir çocuk olduğum için merakla “Nasıl, uslu durdu mu?” demiş hemen. Oradaki öğretmen de “Buyurun, kendiniz görün” demiş. Üst kata çıktığında, beni tüm çocukları etrafıma toplamış, bir şeyler anlatırken görünce hem şaşırmış hem sevinmiş. Öğretmenler, geldiğimden beri hikâyeler anlattığımı söylemiş. Yani epey erken başlamışım hikâye anlatmaya. Sanırım bunda dedelerimin payı büyük. İkisi de Abhaz cemiyetinde iyi konuşmacılar olarak bilinir. Keza babam ve amcam da meslekleri gereği (turizm sektörü – halı) anlatıcıdır.  

  

-Sizce tiyatro oyuncusu olmanın en güzel ve en zor yanı ne? 

-Öncelikle tiyatro, dizi, sinema oyuncusu diye ayırmadığımı söylemeliyim. Provaların son dönemleri en zor zamanlar denebilir, yani oyunun çıkmaya yakın hali. Sonrası gayet eğlenceli. 

-Eğitim hayatınız ve çalıştığınız süre boyunca örnek aldığınız isimler oldu mu? 

-İham aldığım çok fazla isim oldu. Marlon Brando, Heath Ledger, Al Pacino, Robert De Niro, Şevket Altuğ, Şener Şen, Haluk Bilginer, Müşfik Kenter ve daha sayamayacağım kadar çok isim. 


-Bir senaryoyu okurken en çok neye dikkat ediyorsunuz? Konusuna mı karakterlerine mi, yoksa diyaloglara mı? 

-Saydığınız her şey önemli benim için ama öncelikle, hikâyenin ne anlattığı. 

  

-İçinde bulunduğunuz “Mahkumlar” oyunundan bahseder misiniz? Nasıl bir yolculuk oldu? Daha önce hangi oyunlarda oynadınız? 

-“Mahkumlar” oyunu, dört sınıf arkadaşı (ben, Tanıl Yöntem, Yunus Emre Terzioğlu ve Doğaç Yıldız) olarak kurduğumuz T1 Yapım Sanat’ın ilk oyunu. Bu yolculuk üniversiteden beri devam eden hayallerimizin ilk adımı ve bizim için çok önemli. Oynarken hep güvende hissettiğim ve keyif aldığım dostlarımla bunu yapmak, benim için çok değerli ve gurur verici. Daha önce başka tiyatrolarda “Woyzeck”, “Blue Room” ve “Bir Avuç Kül” adlı oyunlarda oynadım. 

-Kariyeriniz boyunca keşke oynamasaydım ya da reddetmeseydim dediğiniz bir proje oldu mu? 

-Henüz olmadı. Hepsi olması gereken zamandaydı. Benim o zamanki halimle ilgili seçimlerdi. Beni hep diri tutan oynama isteğimden dolayı keşkem hiç olmadı fakat sonraki seçimlerimi şekillendirdi tüm oynadıklarım. 

  

-Beş sene sonra kendinizi nerede görmek istiyorsunuz? 

-Beş sene sonra kendimi T1 Yapım Sanat olarak oyunlar ve filmler yapan, kendi sahnesini açmış biri olarak görüyorum. Gerçek hikâyeleri anlatmak için en iyi bildiğim yol bu. 

Güzel sorularınız için teşekkür ederim.


Mahkumlar oyunu, beş suçlunun farklı zamanlarda işlediği suçlar sonucunda bir çatı altında toplanmasını konu alır.  

Onların hapishanedeki yaşamlarına eşlik ettiğimizi düşünürken yavaş yavaş her birinin sırlarını, travmalarını, hapishane öncesi hayatlarını izleriz.  

Karakterlerden her birinin geçmişi diğerinden farklı ve aynı zamanda her biri başka türlü tehlikelidir. Asıl önemli olan karşımızdaki insanların bizlere çok benzemesidir. 

Oyuncular: Doğaç Yıldız, S. Emrah Özdemir, Serkan Rutkay Ayıköz, Tanıl Yöntem, Yunus Emre Terzioğlu. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz