Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Sihirli ağaç: Ceviz hakkında şaşırtıcı gerçekler

Adigeler cevize deşxo derler, onu bereket ve bilgelik sembolü olarak görürler, et ve tatlılarla birlikte yerler ama bu ağacı evlerinin bahçesine dikmezler. Bunun nedenini Xabez Köyü’nden ceviz konusunda uzman olan Muhammed Xakunov açıkladı. 

Muhammed Xakunov, hayatı boyunca Karaçay-Çerkesya’nın Xabez Köyü’nde yaşadı. Kimya ve Biyoloji Fakültesi’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar öğretmenlik yaptı, ardından anaokulunda müdür olarak çalıştı. Emekli olduktan sonra bahçecilikle uğraşmaya başladı, merhum kardeşi tarım uzmanı Dr. Barasbiy Xakunov’un çalışmalarını sürdürüyor. Özel bir coşkuyla Çerkes çeşidi ceviz yetiştiriyor: Taneleri diğer cevizlerden daha küçük olmasına rağmen kalori içeriğinin daha yüksek ve kabuğunun daha ince olduğunu söylüyor.  

Ceviz yetiştirmek için evinin yakınındaki bir düzlüğü temizlemiş ve farklı bölgelerden getirdiği iki düzine fidanı dikmiş. Etnografyaya da meraklı olan Xakunov, halkının geçmişini ve bugününü araştırıyor, cevizin Çerkes kültüründe özel bir yeri olduğuna inanıyor. 

Circassian walnut 

“Adigelerin yetiştirdiği ceviz çeşidi, Webster’s sözlüğünde (Circassian walnut) Çerkes cevizi olarak geçer. Ceviz ilk olarak MÖ 4. yüzyılda botanikçi Theophrastus tarafından tanımlanmıştır. Ancak bitkinin anavatanı, Yunanistan veya Kafkasya değil, Orta Asya’dır: İran, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan. Hâlâ birçok yabani ceviz ormanı var. Makedonya Krallığı, Hindistan’ı fethetmeye gittiğinde cevizle tanıştı, meyvelerini topladı ve Yunanistan’a götürdü, Avrupa’da “ceviz” bu şekilde yetişmeye başladı. Bu ağacın Kafkasya’da ne zaman yetiştirilmeye başladığını kimse bilmiyor, ama eminim çok uzun zaman önceydi. Çünkü folklorumuza ve ritüellerimize girmiş.” 

  

Kutsal ağaç 

“Müslümanlık öncesi pagan dönemlerinde, Çerkesler arasında ceviz kutsal bir ağaçtı. Altında törenler yapılır, Tha’ya dua edilirdi. Ceviz ağacının altında Tha’dan ne istenirse gerçekleşeceğine inanılıyordu. İri ve sağlam olan bu ağaç 30 metre yüksekliğe kadar büyüyor, yüzlerce yıl yaşıyor. Binlerce yıl yaşayan örnekleri var. Yapraklarının özel kokusu böcekleri uzaklaştırır. 

Çerkeslerde her klan ve kabilenin kendi ‘totem’ ağacı vardı. Örneğin, Kabardeyler arasında akkavak, Şapsığlar arasında porsuk ağacı olabilirdi. Xakunovların aile ağacı ise dişbudaktır. Ailemiz uzun zamandır arıcılıkla uğraşıyor ve arılar oğul verme dönemlerinde özellikle dişbudak ağacına yöneliyor. Bir kız doğduğunda, bir Çerkes kiraz ağacı diker, bir oğul doğduğunda ise elma ya da armut ağacı dikmeniz gerekir. Yeni bir aile kurulduğunda, bahçe kapılarının dışına bir ceviz ağacı dikilir.” 

Cevizin şekeri 

“19. yüzyılın İngiliz gezgini Edmund Spencer, Çerkesya’yı ziyaret ettiğinde, Adigelerin cevizin şekerini nasıl çıkardığını anlattı. Ağaçta özsu akışı başlayınca bol miktarda sıvı topladılar, temizlediler, birkaç gün sakladılar, kalınlaştığında şeker yaptılar.  

Nart Destanı’nda da ceviz suyundan söz edilir: Nart Batraz, ceviz suyuyla beslenmiştir. Helva ve baklava Kafkasya’da cevizle yapılır, çeşitli yemeklere eklenir. Cevizi un kıvamına getiren Çerkesler, deşxo şıps (ceviz soslu tavuk) pişirirdi. Bu yemek, Bulgaristan’da çerkestavuğu adıyla çok popüler oldu. Günümüzde ev kadınları, buğday unu yerine ceviz unu kullanarak çeşitli hamur işleri yapıyor. Hem lezzetli hem sağlıklı… 

Birçok Çerkes ailesinde, geleneksel kahvaltıda bala bulanmış cevizle yapılan çay içilmektedir.” 

  

Kansere karşı ceviz 

“Turunçgillerde çok miktarda askorbik asit (C vitamini) olduğu düşünülür, ancak cevizde limondan 50 kat daha fazla askorbik asit bulunur. Ceviz çok miktarda yağ içermektedir: Karaciğer ve böbrekler için faydalıdır; B ve E vitamini ile çinko, magnezyum, demir gibi mikro elementler içerir. Ceviz, çinko içeriği en yüksek ilk on bitkisel gıda arasındadır. Kimyasal yapısı nedeniyle sağladığı faydalar, kanser ve alzheimer hastalıklarının tedavisi ile ilgili ilaçların geliştirilmesi için araştırılmaktadır.” 

Muhammed Xakunov

Evin bahçesine dikilmez

“Meyveleri leziz ve sağlıklı olsa da ceviz ağacı evlerin bahçelerine dikilmez, diğer bitkilerden uzak yerlere dikilir. Birincisi, güçlü bir kök sistemine sahiptirler, tüm faydalı maddeleri topraktan emer ve diğer fidelere hiçbir şey ulaşmaz. İkincisi, cevizin yaprakları, kabuğu, kökleri toprakta biriken ve komşu bitkilere zarar veren zehirli bir madde olan ‘juglon’u (kimyasal bir gaz) salgılar. Bu arada, yüzyıllar ötesinden bize ulaşan bir halk deyimi şöyle diyor: ‘Avluya dikilen ceviz ağacı, ailenin erkeklerine kötülük getirir.’ Başka bir söyleme göre ise ceviz ağacının altında uyuyamazsınız, çünkü orada kötü ruhlar vardır ve uyuyan kişi kâbusların tehdidi altındadır.” 

  

Ceviz ve ‘Yeni Yıl’  

“Deşxo, Çerkeslerin kültüründe özel bir yere sahiptir. Meyveleri (de), ‘Çerkes Yeni Yılı’ kutlamaları sırasındaki ritüel oyununda kullanılırdı. Oyun, eğimli bir yüzeye bir avuç ceviz atmaktan ibaretti. Kimin cevizi daha uzağa yuvarlanırsa, oyunu o kazanırdı. 

Aile içinde bilmeceler, zor sorular sorulur ve doğru cevaplayanlar cevizle ödüllendirilirdi. Yetişkinler de bu oyunlara katılırdı, çocuklarla birlikte oynar, onlara daha fazla ödül toplama fırsatı verir, deneyimlerini ve bilgilerini aktarırlardı.” 

  

Ceviz ve düğünler 

“Ceviz, Adigelerin düğün törenlerinin de önemli öğelerindendir. Dans bölümünün yöneticisi cegako (hatiyako), bir metre uzunluğunda, cevizden yapılmış, ‘beşh’ (sopa) denilen çubuk yardımıyla herhangi bir söz söylemeden dans çemberini yönlendirir. Aşağı indirilen çubuk, bir sonraki dansçıyı dansa davet eder ve yukarı kaldırılan çabuk, dansın sonu konusunda uyarıdır. Gecenin sonunda en iyi dans eden kıza ceviz ve renkli kumaş parçalarıyla süslenmiş küçük bir ‘beşh’ hediye edilir. Yeni evlenenlerin akrabaları için, sağlam bir ipe dizilmiş ceviz ve fındıklarla sembolik hediyeler yaparlar: De pi’e (ceviz şapka) ve de berak (ceviz bayrak). 

Çerkeslerin cevizi düğün törenlerinde yaygın olarak kullanmalarının ayrı bir anlamı daha var. Ömrü boyunca meyve veren ceviz; bereketi, bolluğu ve refahı simgeler. Kabuğu, güçlü bir aileyi, insan beynini andıran içi ise bilgeliği ifade eder.” (etokavkaz.ru) 

  

Çeviri: Serap Canbek 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Yazarın Diğer Yazıları

Aidiyet yolculuğu ve ikilemler

Papirüs Yayınevi’nin “2 ağaç arasında...” kitabının yazarı Can Karakaş için düzenlediği tanıtım etkinliği 19 Ekim’de Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nda gerçekleştirildi. Atalarının kökenini ileri yaşlarında...

Judoda gümüş madalya

19-20 Ekim’de Kosova’da yapılan U23 Balkan Judo Şampiyonası’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adına mücadele eden Çkippa Gökçe Güneş, gümüş madalyanın sahibi oldu. Sakarya Mesudiye Köyü’nden...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img