İzmir – Türkiye Çerkesleri – 24. Bölüm

0
1189

Değerli okurlarımız, 

Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor. 

Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz. 

ahmetcevatbenk@gmail.com


İzmir ili, Ege Bölgesi’nde, 4.321.000 nüfuslu, sanayi ve tarımın gelişkin olduğu bir liman kentidir. Deniz, demir, hava ve karayolu ağları ile ulaşım mevcuttur. 

  

Tarihçe 

İzmir ili sahil ve liman kenti olması, o dönemde başlıca ulaşım aracının da denizyolu olması nedeniyle Çerkes göçmenlerin nakledildiği kentlerden biri olmuştur. 1859-1860-1861-1864 yıllarında Çerkesistan bölgesinden; 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi) ve daha önceden eşzamanlı Balkanlar’a; Anadolu, Kıbrıs, Suriye, şimdiki İsrail, Ürdün ve Arabistan’a sürgün edilen Çerkeslerin uğradığı ya da karayolu ve demiryolu aktarımı yapılan bir merkez olmuştur. Aydın, Saruhan, Denizli, Kütahya, Ankara gibi illere nakiller İzmir’den yapılmıştır. 

İzmir ilinin tevzi merkezi olması nedeniyle gerek Ortadoğu’ya giden Çerkeslerden gerekse Anadolu’da başka illere nakledilen Çerkeslerden küçük gruplar halinde İzmir merkez ve yakın köylerde kalanlar olmuştur. 

Osmanlı arşiv belgelerinde İzmir ilinde Çerkes muhacirin yerleştirildiği birçok merkez bulunmakla birlikte bu yerleşim yerlerinin birçoğunda hiç Çerkes kalmadığı ya da çok az sayıda Çerkesin yaşadığı görülmektedir. Bayındır ilçesine bağlı, 250 nüfuslu Buruncuk Köyü’nü ve Ödemiş ilçesine bağlı, 800 nüfuslu Seyrekli Köyü’nü örnek gösterebiliriz. Buruncuk Köyü’ne 100-110 hane Çerkes yerleştirilmiş olduğu halde, bugünlerde sadece 2-3 hane Çerkes kaldığını köy halkının beyanlarından anlıyoruz. 

İzmir iline iskân edilen Çerkeslerin bir bölümü de Arıkbaşı’na toplanmayı yeğlemişlerdir. Bu kapsamda Bayındır ilçesine bağlı Canlı kasabasına 34 hane civarında Çerkes yerleştirilmiş olmasına rağmen bugünlerde bu kasabada 3-4 hane civarında kalmış. Bu kasabada yaşayan Çerkesler, hemen yakında kurulan (3 km) Arıkbaşı Köyü’ne yerleşmişlerdir. Yine Ödemiş ilçesine bağlı Seyrekli Köyü’nde yaşayan 46 hane ile Menekşe’ye (Ortaköy) iskân edilen Çerkesler de Arıkbaşı’na yerleşmişlerdir. 

İzmir ili Tire ilçesine yerleştirilen 14 hane Çerkes ise önceden planlanmayan iskânlardan olup, yerleştirildikleri köy, kurulu ve yerli halkın yaşadığı bir köydür. 

Osmanlı arşivlerinin incelenmesinden İzmir bölgesine genel olarak Batı Adige Çerkeslerinin yerleştirildikleri, bölgeye bir grup Çerkesin de getirilip bir süre tutuldukları ancak daha sonra başka illere nakledildikleri anlaşılmaktadır. (Bknz: BOA: YB.470- 16 K: A) MKT.UM H-24.10.1877 M.1860) 

İzmir bölgesinin bir nevi tevzi merkezi gibi kullanılması ve çoklu giriş olması nedeni ile bölgeye iskânlarının zaman aldığı görülmektedir. (Bknz: BOA.A) MKT.UM /YB:493-30 H-14.02.1278 M.1861) 

Çerkeslerin Rus-Çerkes savaşlarının başında Anadolu’ya ilk gelen grupları için Osmanlı devleti yardım kampanyası başlatmıştır. Bu yardımlardan aynı yıl İzmir iline gelen Çerkesler de yararlanmıştır. (Bknz: MKT.NZD/YB:314-63 H-19.11.1276 M.1859) 

Rus-Çerkes savaşlarının yoğunlaştığı ve Çerkeslerin Ruslar tarafından yenildiği yıl olan Hicri-1281’de Osmanlı’ya göçün kontrolsüz ve plansız hale gelmesi sonucu İzmir iline de plansız nakiller olmuştur. Plansız göç nedeni ile İzmir’e gelen Çerkeslerin yiyecek-içecek ve barınacak yer konusunda sıkıntıya düştükleri, bu nedenle Osmanlı’nın genel bir yardım kampanyası yaptığı ve İzmir’de de bu kampanya çerçevesinde demiryolu çalışan ve memurlarının da yardım toplayıp Çerkeslere dağıttıkları görülmektedir. (Bknz: MKT.MHM. YB:324-85 H-11.09.1281 M.1864) 

İzmir iline genel grup sevklerinin yanı sıra aile birleştirme yolu ile gelen Çerkesler de olmuştur. (Bknz: MKT.UM. YB:813-57 H-28.05.1281)


Bayındır ilçesi
Arıkbaşı Köyü (Osmaniye)

Arıkbaşı Köyü, İzmir ilinin doğusunda, Bayındır ilçesinin batısında, ilçe merkezine 15 km mesafededir. 2022 nüfus sayımına göre 1.000 nüfusu vardır. Zengin tarım topraklarına sahip bir köydür. 

Dil ve kültür 

Köy, Çerkesya’nın batısından, Kıyı Boyu Şapsığ Bölgesi’nden gelen Çerkeslerden oluşmaktadır. Köyde Çerkes kültürü hâkimdir. 

Köyde yaşayanlardan 17-18 yaşından büyük herkes Çerkes dilini konuşabilir. Düğünler Çerkes örf ve âdetlerine göre yapılır. 

Yabancı evlilikler genel olarak köy dışında yaşayan Çerkeslerde görülmekle birlikte köyde %10 civarında yabancı evlilik bulunmaktadır. Bu evliliklerden kasıt köye gelen gelinlerdir. Köye gelin gelen Çerkeslerin hemen hemen tamamı Çerkes dilini öğrenmiştir. Köyde 3-5 hane de yabancı aile bulunmaktadır. Bu haneler köyün kültürel yapısını olumsuz etkilememiştir.


Ödemiş ilçesi
Ertuğrul Köyü (Pçense)

Ertuğrul Köyü, Ödemiş ilçe merkezinin güneydoğusunda, ilçeye 11 km uzaklıktadır. Şehirlerarası yola 500 metre mesafede olup ulaşım sorunu yoktur. Son yapılan sayıma göre 280 hane, 595 nüfustan oluşmaktadır. Köy, Şapsığ boyundan olan Çerkesler tarafından kurulmuştur. 

Dil ve kültür 

Köyde yetişkinlerin tamamı Çerkes dilini konuşabiliyor. Köy nüfusuna kayıtlı ortaöğretim öğrencileri, Ödemiş ilçe merkezindeki Şehit Er Süleyman Özdemir Ortaokulu’nda seçmeli Adigece (Adıǵabze) dersi almaktadırlar. 

Köyde düğünler Çerkes geleneklerine göre mızıka ve akordeon eşliğinde yapılır. Yabancı evlilik oranı düşüktür. Yabancı evliliği genel olarak köyden büyük kentlere göç etmiş olan kişiler yapmaktadır. 

Köyde %10 civarında Çerkes olmayan gelin vardır, büyük ölçüde Çerkes dilini bilirler.


Ödemiş ilçesi
İlkkurşun Köyü
(Hacı İlyas-Burhaniye)

Ödemiş ilçesine 9 km batı yönündedir. Batı Adige grubu Çerkeslerinden Şapsığlar tarafından kurulmuştur, iki hane de Abzeh boyundan Çerkes bulunmaktadır. Başlangıçta Hacı İlyas adıyla kurulmuş, daha sonra adı Burhaniye olarak değiştirilmiştir. Yunanistan işgaline ilk direnen köylerden olması nedeni ile köyün adı 1927 yılında İlkkurşun olarak değiştirilmiştir. Köy halkı 1 Haziran 1919 tarihinde Yunan askerleri ile savaşmak üzere köyün girişindeki yüksek bölgede bir cephe oluşturmuşlardır. 

Savaştan sonra 1925 yılında köyün girişine İlkkurşun Anıtı dikilmiştir. Köye ilk yerleşen hane sayısı 200 civarında iken bugünlerde 85-90 haneye düşmüştür. Bu hanelerin bazıları sadece yaz aylarında köydedir. 2019 yılı verilerine göre köyde 188 kişi yaşamaktadır. 

Dil ve kültür 

İlk Kurşun Köyü’nde dil bilme oranı yüksektir. Dil bilmeyenler genel olarak genç ve çocuklardır. Yabancı evlilik köy merkezinde %10, köyden göç etmiş olanlarda %50 civarındadır. Dil köyde günlük yaşamda yoğun kullanılır. Köy nüfusuna kayıtlı çocuklardan ortaöğretim çağında olanlardan Ödemiş ilçe merkezindeki Er Süleyman Özdemir Ortaokulu’nda Adigece seçmeli ders alanlar bulunmaktadır. 

Düğünler Çerkes gelenekleri ve enstrümanlarıyla yapılır. Köyde 70’li yıllarda yoğun asimilasyon başlamış, bunun sonucu olarak düğünler yerel enstrümanlarla, bölgesel usullerle yapılmaya başlamış, bu durum 1990 sonuna kadar devam etmiştir. Daha sonra derneklerin kurulması ve yapılan istişarelerle düğünler özgün Çerkes kültürüne dönmüştür (Sözlü tarih anlatımı – Remzi Tekir).


Bayındır ilçesi
Havuzbaşı ve Taşkesik köyleri

Havuzbaşı köyü, Osmanlı döneminde Aydın Sancağı sınırları içindeki Tire ilçesine bağlı iken Cumhuriyet döneminde Bayındır ilçesine bağlanmıştır. 

1878’de Osmanlı’nın Tire (şimdi Bayındır) ilçesine bağlı Havuzbaşı Köyü’ne yaptıkları evlerin planları

Osmanlı arşivlerinde yöreye ait belgelerin incelenmesinden, Tire ilçesine iki farklı grup Çerkes muhacirin nakledildiği, birinci grubun Havuzbaşı Köyü’ne, ikinci grubun ise bu köye 2 km mesafedeki Taşkesik Köyü’ne yerleştirildiği anlaşılmaktadır. Havuzbaşı Köyü’ne, dönemin padişahının emri ile Taşkesikli Çerkeslerin de yararlanabileceği bir cami yapıldığı, Hacı Ali Efendi adlı kişinin de imam olarak görevlendirildiği anlaşılmaktadır. (Bknz: A) MKT.UM. (YB:413-96 Tarih:21-12-1276/ A) MKT.NZD. YB:412-53 Tarih:15-10-1278) 

Yerinde yapılan inceleme sonucunda Havuzbaşı ve Taşkesik köylerinde hiç Çerkesin kalmadığı görülmüştür. 

Osmanlı arşivlerinde, buradaki köylerin başka yere nakilleri ile ilgili bir belgeye rastlanamamıştır. Sözlü tarih kapsamında yörede yaptığımız araştırmada bölgeye en yakın yerleşim olan Arıkbaşı Köyü halkından 1948 doğumlu Patuaş Osman Yelpin, her iki köyde daha önce Kabardeylerin yaşadığını, bunu kendisinin bilmediğini ancak büyüklerinden çok sıklıkla duyduğunu, hatta o köyden iki hanenin de Arıkbaşı Köyü’ne göç ettiğini, şimdilerde hane sayısının arttığını, bunlardan birinin de Arıkbaşı Çerkes Derneği’nin başkanı olduğunu söyledi. 

Taşkesik ve Havuzbaşı köylerindeki diğer Çerkeslerin hangi bölgelere gittiği yönünde bilgisi olan bulunamamıştır. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz