Çerkesya Gençliği yıllardır pek çok genci bir araya getirdiği çeşitli etkinlikler düzenlemekte. Bunlardan biri de her sene yaz aylarında organize ettikleri, adeta bir gelenek haline gelen yaz kampları.
Çerkesya Gençliği üyeleri, bu yıl 29 Temmuz-5 Ağustos tarihlerinde düzenlenen kampın detaylarını Jineps’e anlattı.
“Herkesten, günlük yaşamında neyse kampta da ‘o’ ve özgür olmasını istiyoruz”
-Çerkesya Gençliği yaz kampı fikrinin çıkış hikâyesinden kısaca bahseder misiniz?
-Antalya Çerkes Derneği, yaklaşık 10 senedir Antalya’da bir yaz kampı örgütlüyordu ve aramızda bu kamplara katılanlar da var. Yararlı ve güzel bir kamptı ama daha çok bir tatil formatındaydı. Pandemi nedeniyle bu kamplara ara verilince Antalya Çerkes Derneği’ne kampı başka bir formatta örgütlemeye talip olduğumuzu söyledik. Ne yapmak istediğimizi anlattık, kabul ettiler ve ilk günden beri gerçekten çok güçlü destek veriyorlar.
Çerkesya Gençlik kampı sadece bir tatil kampı değil, gelenekle geleceğin birlikte örgütlendiği bir “Çerkes Yaşam Alanı”. Ve hani “Balık verme, balık tutmayı öğret” derler ya, biz balık tutmayı da öğretmiyoruz, “denizi sevdirmeye çalışıyoruz”. O deniz, Çerkesya’dır. Çünkü Çerkesya, Çerkes halkının geleceğidir, tarihsel ve ebedi biricik yaşam alanı; vatanıdır. Kampımızın bir diğer önemli ilkesi de, kampa katılan gençlere mutlaka bir şey öğretmeye çalışmamak.
Herkesten, günlük yaşamında neyse kampta da “o” ve özgür olmasını istiyoruz. Biz sadece imkân sunuyoruz, neyi alacağına gençler kendileri karar veriyorlar. Yapmacık ritüellere ihtiyacımız yok. Tam tersine, toplumsal kişiliklerimiz artık günlük hayatta karşılığı olmayan alışkanlıklarımızdan veya beklentilerden kurtulmalı, özgürleşmeli. Bu, Kazanıkue Jabağı’nın “Xabze uygun olandır” diye formüle ettiği güncellenme veya yenilenmenin de önkoşullarını yaratacaktır.
Kampımıza “deniz”i, yani Çerkes (Adige) halkını, dilini, kültürünü ve Çerkesya’yı seven; onu yeniden inşa etme sürecinin veya “uzun yürüyüş”ümüzün bir parçası olmak isteyen her genç katılabilir.
-Düzenlenecek olan yaz kampında Çerkesya Gençliği olarak neleri hedefliyorsunuz?
-Yaz kapımız kısa vadede Çerkes gençlerinin etkileşimlerini artırmak, vatan ve diaspora arasında köprü vazifesi olarak vatandan kişiler ile bir araya gelmektir. Asıl olarak ise yaz kampımız, anavatanımız olan “Çerkesya”nın adı altında bir araya geldiğimiz bir yapılanmadır. Çünkü her ne kadar diasporada yaşıyor olsak da değerlerimizden vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Bu şekilde hem diaspora gençlerine vatanı anlatıyor hem de vatandan gelenlere diasporayı tanıtıyoruz.
“Çerkesya halkları ve diğer komşu halklar ile birliktelik, uyum ve barışı hedefliyoruz”
Biz kampımıza sadece Çerkesleri değil, Abaza, Oset, Çeçen, Karaçay, Balkar, Gürcü, Türk, Rus vb. diğer halklardan insanları da davet ediyoruz. Bu bağlamda “Çerkesya halkları” ve diğer komşu halklar ile birliktelik, uyum ve barışı hedefliyoruz. Aynı zamanda diğer halkların yanı sıra diaspora Çerkeslerinin de, “Çerkes halkını” ve Çerkesya’yı tanımalarını istiyoruz. Ve tabii ki diğer tüm organizasyonlarda da olduğu gibi gelenek ve göreneklerimizi gözetiyoruz. Sadece diğerlerinden farklı olarak daha modern bir bakış açısıyla…
Bir arada zaman geçiriyor, bir arada eğlenip sohbet ediyor ve bir arada öğreniyoruz her şeyi. Çerkes halkının varlığı ve Çerkesya’nın inşası, her şart altında “birlik” olmakta yatmaktadır.
-Kampla ilgili detayları öğrenmek için gençler nerelere danışabilirler?
-Kamp ile ilgili detayları öğrenmek isteyenler Çerkesya Gençliği sosyal medya hesapları üzerinden ve orada verdiğimiz telefon ve e-mail adresleri üzerinden bize ulaşabilirler.
“Bu seneki kampımızın asıl önemli yanlarından biri Çerkesçe saati”
-Geçen senelerde düzenlenen kampla bu sene yapmayı düşündüğünüz kamp arasında farklılıklar mevcut mu?
-Aslında kampımız gelenekselleştirdiğimiz bir yapıya sahip. Ama bu sene önceki senelere göre daha kalabalık bir kitleyle birlikte olacağız ve bu gelecek senelerde daha da artacak. Bu seneki kampımızın asıl önemli yanlarından biri “Çerkesçe saati” adını verdiğimiz ve o süre zarfı boyunca tüm kampta sadece Çerkesçe iletişim kurulacağı bir zaman dilimi. Böylelikle aramızdaki kişilere az da olsa birkaç kelime Çerkesçe aşılayabileceğiz.
Diğer husus, bu sene festival düzenleyecek olmamız. Bunu da hem bir arada dayanışmayı artırmak hem de kültürel değerleri yaşatmak adına yapıyoruz. En önemli husus ise kamp tarihinin “1 Ağustos Çerkesya Dönüş Günü”ne denk gelmesi. Yine burada da vatanımız ve geri dönüş hakkında söyleşi düzenlenecek.
