Merkez Bankası, beklentiler doğrultusunda faizi yüzde 25’ten yüzde 30’a çekti. Kimi ekonomistler, atılan adımın kur korumalı mevduatın cazibesini azaltmayacağına işaret ederken, ortaya çıkan bedelin faturasının halka kesildiğine vurgu yaptı.
‘Enflasyon önden koşsun, ben yetişirim’ politikası
Ekonomistler, Merkez Bankası’nın politikalarına ilişkin sosyal medya hesapları üzerinden şu değerlendirmeleri yaptı:
Uğur Gürses: Rahvan para politikası…’Enflasyon önden koşsun, ben yetişirim’ diyen Merkez Bankası…
TL’yi başkaları mı cazip kılacak? Aralık sonuna kadar kendi tahmini yüzde 14 ilave artış (yıllık yüzde 41), faizini ise yüzde 30’a çekebiliyor.
Tunç Şatıroğlu: Yüzde 19 faizi beğenmediler, 1.050 baz puan indirerek yüzde 8,5’e getirdiler. Şimdi indirdiklerinin hepsini geri verdiler. Politika faizi yüzde 30 oldu. 19’u beğenmeyenleri piste alalım.
O kadar vergi artışı olduğunu hepimiz gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Enflasyon neden öngörülenin üzerine çıkmış acaba?
Mahfi Eğilmez: Belirsizlik bir ekonomi için en büyük sıkıntı, karar alıcılar için en büyük sorundur. Belirsizlik büyüdükçe riskler artar, kurlar, maliyetler ve sonuçta da enflasyon yükselir.
Nesrin Nas: Merkez Bankası, politika faizini piyasa beklentisine uygun 500 puan artırdı. Faiz yüzde 30. Bundan sonraki seviye muhtemelen 2024 enflasyon beklentisi ile uyumlu olacak gibi görünüyor. 2024 beklentisi yüzde 33 idi.
Enflasyonun sebebi belli. Bir kişinin seçim kazanmak için ‘Nas’ diyerek akla ziyan politikalarda ısrar etmesi. Şimdi sanki enflasyonun sebebi vatandaşmış, şahsım değilmiş gibi, enflasyonun bedeli vatandaşın sırtına yükleniyor. Enflasyon artarken de bedelini halk ödüyor, düşerken de… (Artı Gerçek)