Türkiye’nin her alanında imar rantına karşı halkın verdiği mücadeleye rağmen, öncelikle büyük kentlerdeki ranta karşı durmak oldukça zor. “Acıbadem Direnişi” zor olanı başarmak için mücadele ediyor.
İlk önce Acıbadem E-5 güzergâhı, Kadıköy-Sabiha Gökçen metrosu önünde Vakıflar’a ait bir arazi 16 yıllığına “yap-işlet-devret” modeli çerçevesinde Medipol Hastanesi’ne veriliyor. Bu alandaki imar planı ve plan notlarına aykırı olarak tam 23 kata ulaşan dev yapı, üzerinde de bir helikopter pisti ile inşa ediliyor. Acıbadem Direnişi’nin konuyla ilgili verdiği her türlü mücadeleye rağmen, kamuoyu söylemlerine göre, ağır abilerden gelen emirler bu binanın yapılmasını sağlıyor.
Acıbadem Direnişi sözcüsü inşaat mühendisi Turan Karadeniz’e göre, yapı arazi oturumu ve kullanımı açısından imar mevzuatlarına da uygun değil. 6 kat olması gereken yapı, galeri boşluklu ara katlar ile (bu katlar emsale dahil edilmemiş) tam 23 kata ulaşmış. Ayrıca bodrum katı, 3. ve 4. katlarında projesinde gösterilen alanlara yapılması gereken otopark yerine farklı fonksiyonlar yapılarak bina tamamlanmış. Yapı kullanım belgesi alabilmesi ve parsel içindeki yapının otopark gereksinimi için bu kez de çok ilginç bir yola başvurulmuş. İBB’nin 26 Ekim’deki UTK kararı ile E-5 ile komşu parseller arasında E-5 yolunun gerektiğinde büyümesi için bırakılan ve Karayolları’na ait yerde katlı otopark yapılması talebi gündeme getiriliyor (Bu alanda aynı zamanda metro hattı ve onun üst ulaşım Acıbadem durağı var). Çok acele bir karar ile 2023 yılı temmuz ayında katlı otopark ihale ediliyor ve tek katılımcı firma TORUN İnşaat, ihale bedelinin de üzerinde bir rakamla işi alıyor. Karayolları’ndan arazi teslimi yapılıyor ve 16.3.2024 tarihinde iş makineleri alana giriyor. Ağaçlar kesiliyor, hafriyat çalışmaları başlıyor. Mahalleli ve Acıbadem Direnişi olarak Kadıköy Belediyesi’ne yapılan itiraz ile Zabıta Müdürlüğü’nce inşaat durduruluyor. Buna rağmen 18.3.2024 tarihinde müteahhit firma alandaki çalışmalarına yeniden başlamak istiyor. Bu kez yine yapılan müracaat ile Kadıköy Belediyesi ekipleri inşa edilen işe karşılık para cezası keserek imalatı durduruyor. Uygulamanın devam etmemesi adına şantiye girişine de beton bloklar yerleştiriliyor. Bu ana kadar olan sürede baharla çiçeklerini açmış birçok meyve ağacı ve yeşil alan yok ediliyor. Ancak bu sürece kadar imar planlarına hiçbir plan değişikliği işlenmediği gibi uygulanacak proje ile ilgili bir veri de paylaşılmıyor.
Mülkiyeti Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait otopark yapılacak alanda, meri plan notlarının yerine getirilmediği, kurum ve kuruluşların raporlarının alınmadığı bu çalışmaya Acıbadem Direnişi karşı çıkıyor. İBB Planlama Müdürlüğü, yapılacak planlarda olması gereken hususları yazıyor ve bunlar yerine getirilmedikçe plan yapılamayacağını iletiyor. Acıbadem Direnişi, İBB karşısında, Saraçhane’de bir basın açıklaması ile konuyu kamuoyuna taşıyor. İBB yetkilileri ile yapılan görüşmelerde konunun takipçisi olacaklarına dair söz alıyorlar. Bu arada Medipol Hastanesi’nin açılıp hizmet vermeye başlaması için otopark alanına ihtiyacı var. 27.12.2023 tarihinde Medipol Hastanesi karşısındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait kamu arazisi önce Vakıflar tarafından otopark alanına çevrilip sonrasında da hastaneye kiraya veriliyor. Orada 185 araçlık otopark ve kendi parsel bünyesinde de 10 araçlık otopark planlara işlenip, binaya ait proje değişiklikleri de çok hızlı bir şekilde tamamlanıp, proje onayları ve yapı kullanma belgesi derhal alınıyor ve Medipol Hastanesi hizmete açılıyor.
13.6.2024’te alan üzerinde Acıbadem Direnişi tarafından tam 100 gündür sürdürülen nöbete katıldım. Ne tesadüftür ki o akşam Acıbadem Hastanesi’nin jeneratör egzozu sıkışıyor ve patlıyor. Bütün gece bölgeye gaz ve kötü kokular salınıyor. Tüm bu tesadüfi gelişmelere rağmen, Acıbadem Direnişi adına bilgi aldığım Aslı Kahraman Eren, Turan Karadeniz ve direnişçiler otopark inşaatına neden karşı çıktıklarını şöyle açıklıyor:
“-Kamu kaynakları kullanılarak özel bir işletmenin ihtiyacının karşılanması,
-Karayolları’nın, üzerinde herhangi bir yapı olmaması şartı ile hibe ettiği alanın usulsüz bir şekilde yapılaşmaya açılması,
-E-5’te Acıbadem girişi, Avrasya Tüneli çıkışı üzerinde trafik yoğunluğu yaratması. Acıbadem metro durağının hemen yanında yapılacak katlı otoparkın metroya ve çevre yapılara zarar verecek olması,
-Ana arter üzerinde yapılması planlanan bu yapının bir afet anında sistemi kilitleyeceği,
-İnşaat nedeni ile kesilen ağaçların yerine dikilen fidanların bile tamamının yeşeremediği, bu alanın deprem toplanma alanı olarak dahi kullanımının gerekliliği,
-Bu inşaat ile E-5 yan aksındaki aynı statüye sahip tüm alanların usulsüz olarak yapılaşmasının önünün açılacak olması.”
Bütün bu gerekçelere baktığımızda Acıbadem Direnişi’nin ne kadar haklı ve kamu adına bu direnişin ne kadar gerekli olduğunu görüyoruz. Yargıya yapılan müracaat ve her geçen gün güçlenen tepki, sanırım bu konudaki rantı da engelleyecektir. Halkın yaşam alanlarına sahip çıktığı, yürütmeye karşı mücadele ettiği bugünlerde başta İBB olmak üzere Kadıköy Belediyesi ve bağımsız yargının bu gidişe dur diyeceğine inanıyorum. Bu haklı mücadelede Acıbadem Direnişi’ne de selam olsun!