Ne oluyorsa düğünlerde oluyor. Katılanların her daim dikkatli olmaları ve özellikle ağızlarından çıkan sözlere özen göstermeleri gerekiyor.
Geniş katılımlı, kalabalık, coşkulu, ikramı bol, genç kızları, delikanlıları çok olan ve usta pşinavoların görev aldığı, usta oyuncuların maharetlerini gösterdiği, thamatelerin gözetiminde, organizasyonu iyi yapılmış, güzel cemiyetlerden bir tanesinde geçen yaşanmış bir olaydır…
Düğün temposunun yüksek olduğu gecenin ilerlemiş bir saatinde ‘Hatiyako’ pşinavodan mızıkayı aldı ve düğünü durdurdu. Ortaya çıkarak dedi ki;
“Arkadaşlar, düğün sahibi köyümüzün gençlerinin bir ilanı var. Düğünümüzde mızıka çalınıyor mu? İstediğiniz müziklerle oyuna katılıyor musunuz? Pşinavolar, hatiyakolar görevlerini eksiksiz olarak yerine getiriyorlar mı? Ve güzel oyunlarımıza mızıkayla eşlik ediliyor mu? Bir eksiğimiz, bir kusurumuz var mı? Bısımı olmayan misafirimiz bulunuyor mu?”
Bir müddet bekledi. Düğünü yeniden başlattı.
Ne olduğunu düğünde bulunanlar merak etmeye başladılar… Fısıldaşmalar, kısa konuşmalar, etrafa bakınmalar… Anlaşıldı ki misafir gençlerden biri “Pşinavonuz tek ayaklı mı?” sözünü sarf etmiş, köyün gençlerinden birine bu soruyu sormuş.
Bunun üzerine düğün sahibi köyün gençleri bir araya gelmişler, misafir olan bir başka köyün “o sözü söyleyen” genci ve diğer gençleri hakkında dava açılmasını talep etmişler. Konu düğün thamatesine ulaşmış ve ardından düğünden ayrılmalar durdurulmuş. Diğer taraftan Çerkes mahkemesi kurulmasına karar verilmiş, mahkeme üyeleri ve görevliler belirlenmiş, davacı ve davalı gençlerin ifadeleri ve savunmaları alınmaya başlamış… Muhafızlar o köyün mensuplarını kısa sürede mahkeme önüne getirmişler. Çıkacak kararın ne olacağı, düğüne katılanlar tarafından merak ediliyor, heyecan duyuluyordu.
Beyaz çorapların giyildiği, moda olduğu zamanlardı. Düğündeki uzun etekli pşinavo kızımız modaya uymuş, beyaz çoraplarını giymiş, sırtını duvara verip bir dizini hafifçe kırarak, ayağının tabanını duvara dayamış vaziyette dizinin üzerinde mızıka çalıyor… Düğündeki görevini yerine getirmesi esnasında bu görünümüydü konu edilen…
Bir müddet sonra düğün tekrar durduruldu. Hatiyako mızıkayı tekrar eline aldı ve ortaya çıkarak mahkeme kararını açıklamaya başladı.
“Arkadaşlar, düğünümüze katılan misafirlerimiz, gençler, hepinize tekrar hoş geldiniz diyorum. Düğünümüze katkılarınızı unutmayacağız, sağ olun, var olun. ‘Tek ayaklı pşinavo’ sözünden etkilenen köyümüz gençlerinin sıkıntıları büyüklerimize iletilmiş, thamatelerimizin bilgilerine de başvurulmuş, etraflıca görüşülmüş ve bir mahkemenin kurulmasına karar verilmiştir. Mahkememiz bir karara varmıştır. Şöyle ki; ‘tek ayaklı pşinavo’ sözlerinden dolayı sözü söyleyen ve mensubu olduğu köyün gençleri de arkadaşlarına sahip çıkmadıklarından dolayı suçlu olarak kabul edildiler. Gençlerimizin pşinavoyla, pşineyle ve düğünle ilgilenmeleri, dikkatli olmaları ve düğüne sahip çıkmaları gerekirken, diz ve diz altı ile ilgilenmeleri, bakmalarından dolayı kabahatlidirler. Bu durum bir yaptırımı gündeme getirmiştir. Ceza olarak düğünde bulunanlara yetecek kadar lokum-bisküvi tedarik edecekler ve düğüne katılanlara ikram edecekler, dağıtacaklardır” ilanını yaptı.
Davalı gençler toplu halde düğünden ayrıldılar, köyün bakkalına giderek gerekenleri tedarik ettiler ve sinilere dizerek düğün alanında elleriyle dağıttılar.
Böylesi durumların “düğünlerimizin coşku ve temposunu artırmaya yardımcı olduğunu, ayrıca örf ve âdetlerimizin unutulmadığının, yaşatıldığının, gençlerimizin eğitilmesinin bir güzel ifadesi oluğunu” söyleyebiliriz…
Derleyen: Meliş Fethi Özlü
“Uncibze pas pasım ceğ det”