Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Hatko Mahmut

25 Mayıs 1919 günü karargâhını Havza’ya taşıyan Mustafa Kemal, ülkeyi kurtarmak için gerekli girişimlerin ilk adımını atmaya başlar. O sırada, Garp cephesinde gerekli çalışmaları yapan, Çerkes Ethem’i Kurtuluş Savaşı’na fiilen katılmaya teşvik eden ve bunu sağlayan Rauf Orbay, cephe komutanları ile de görüşerek Ankara’ya vardığında rahatsızdır, istirahat etmeye çalışır. Ali Fuat Cebesoy, bir telgraf ile durumu Mustafa Kemal’e bildirir.

Mustafa Kemal, 10 Haziran’da, Rauf ve Ali Fuat’ı, çektiği bir telgraf ile yanına çağırır. Gelişen olaylar karşısında Mustafa Kemal karargâhını Amasya’ya nakletme kararı alır. Rauf ve Ali Fuat ise 12 Haziran’da bir at arabası ile yola çıkarak Çorum, Osmancık, Merzifon yoluyla Havza’ya doğru yola koyulurlar. Mustafa Kemal de Amasya’ya geçmek üzere yola çıkar. Çevredeki Pontus çeteleri hakkında alınan bir ihbar sonucunda, yolculuğun güvenli olmayacağı kuşkusu ile Havza Boğazı’nda, Değirmenler denilen mevkide, Çonoğlu Bayram Efendi’ye ait Sekizgöz Un Fabrikası’ndaki iki katlı evde, emniyet tesis edilene kadar konaklarlar.

Soldan sağa: Ali Fuat Cebesoy, Musta Kemal, Rauf Orbay

Mustafa Kemal’in gösterdiği yolda çalışmaları örgütleyen, miting ve gösterileri düzenleyen, çalışmalarına destek ve güç veren Havzalılardan başlıcaları şunlardır: Çonoğlu Bayram Efendi, Tatarağasızade Eyüp, ulemadan Hacı Mustafa Efendi, Kadızade Hakkı Efendi, Saatzad İbrahim Efendi, Cebecizade İbrahim Efendi, Ali Osman Ağa, Hacı Alizade Hacı Osman Efendi, Hacızade Rifat Efendi, Zübeyirzade Fuat Bey, Salaruçlu Göbeçoğlu Ahmet Ağa, Dereköylü Molla Hasan Efendi, Döşemetaşlı Sait Ağa, Bavaycıklı Ahmet Ağa, Mahmut Ağazade Ali Rıza Efendi, Zübeyirzade Nafiz Bey, Mehmetzade Yunus Bahri, Zalzade Ahmet Refet, Mehmet Kerizade Ömer (Anar), Yusuf Sıtkı Bayram (Sıtkı Hoca), Müftü İsmail Efendi (Daniş), Otelci Ali Baba (Üstündağ), Kerizade Kazım (Anar), Cemal Gürpınar (Cemal Hoca), Başmuallim Fuat Efendi.

Çonoğlu Bayram Efendi

Bunlardan Hatko Mehmet Kerizade Ömer Anar, Hatko Mehmet Kerizade Kazım Anar, Döşemetaşlı Sait Ağa 1864 sürgünü ile vatanlarından edilmiş Çerkeslerdir.

O günlerde, Mustafa Kemal’in Amasya’ya hareketi, Çorum’dan beklenen misafirler, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni telaşa düşürmüştür. Gelecek misafirlerin Havza’ya değil Amasya’ya intikal etmeleri gerekir. Telgraf çekseler ulaşır mıydı, yola çıkmışlar mıydı bilinmez. Bu yüzden bir haberci ile not göndermeleri gerektiğine karar verirler…

Kim götürebilir?

Güvenilir, gözüpek bir atlı aramaya koyulurlar.

Atı hızlı, kendisi korkusuz biri olmalıdır…

Havza, Merzifon ve çevresi Pontusçu kaynar, ayrıca asker kaçakları, çeteler kol gezmektedir…

Cemiyet binasında, güvenilir kişilerle toplantıda, kim kendine güveniyor, cesaret edebilir diye orada bulunanlara sorarlar. Uzun bir sessizliğin ardından, arkada duranlar arasında, 17-18 yaşlarında, uzun boylu, çakır gözlü, belinde gümüş Çerkes kaması olan bir genç;

“Ben, ben ulaştırabilirim” diye ayağa kalkar, elini havaya kaldırmış beklemektedir…

Çonoğlu Bayram Efendi, “Evladım, sen çok genç birisin, emin misin?” diye sorar.

Gencin cevabı çok nettir: ”Evet.”

Hatko Mehmet Kerizade Ömer Anar, oturduğu yerden şöyle arkasına doğru bir bakış atar. Genci tanır. Gülümseyerek döner, Bayram Efendi’ye “Yapar, yapar” der.

Bayram Efendi’nin “Tanıyor musun?” sorusunu, Hatko Mehmet Kerizade Ömer Anar, Hatko Mehmet Kerizde Kazım Anar ve Döşemetaşlı Sait Ağa hep bir ağızdan “Tanıyoruz” diye cevaplarlar.

O, Kıroğlu Köyü’nden Hatkoların oğlu Mahmut’tur.

Bayram Efendi ve heyetten birkaç kişi Mustafa Kemal’e haberciyi bulduklarını haber verirler. Mustafa Kemal, bir kâğıda Rauf ve Ali Fuat’a hitaben “Havza’da değil, Amasya’da buluşalım” diyerek bir not yazar ve Bayram Efendi’ye teslim eder.

Bayram Efendi ve beraberindekiler, Bayram Efendi’nin konağına gelerek, notun ne şekilde saklayacaklarını konuşarak bir karara varırlar. Hatko Mahmut’u, atı eyeri ile beraber getirmesi için bir kişiyi, bir de iyi saraçlardan birini, gerekli takımları ile birlikte Bayram Efendi’nin konağına getirmek üzere görevlendirirler.

Görevliler istenen kişileri alıp getirirler.

Atın eyeri saraçla beraber bir odaya alınır. Hatko Mahmut, heyetin karşısına alınır. Ona görevinin çok önemli olduğunu, asla yakalanmaması gerektiğini, yakalanırsa da pusulanın asla başkasının eline geçmemesi gerektiğini sıkı sıkıya tembih ederler. Mahmut’u saracın olduğu odaya alarak pusulanın nereye saklandığını görmesini sağlarlar. Çerkes eyeri, saraç tarafından ustalıkla açılarak pusula konduktan sonra, eski şeklinde, açıldığı hiç belli olmayacak şekilde aynen dikilir.

Ata yeniden eyer vurulur. Hatko Mahmut, kemerinde kaması, Çerkes kılıcı ve sırtında mavzeri olduğu halde, doru atına atlar. Yolcu eden heyetin “Haydi uğurlar olsun, tez haber bekliyoruz” sözünden sonra, eliyle yolcu edenleri selamlayan Mahmut, atını topuklayarak hızla avludan çıkarak Çorum’a doğru yol alır. Havza Boğazı’na vardığında, uzaklardan öğle ezanının okunduğu kulağına gelir.

Hatko Mahmut atını yormadan ama tempolu ve hızlı sürüşlerle üç-üç buçuk saat gibi bir sürede Çorum’a ulaşır. Hemen il jandarma birliğine giderek Rauf ve Ali Fuat’ın ikametgâh yerini sorarak öğrenir, iki refakatçi eşliğinde konakladıkları yere giderek, eyerin saklı yerinden pusulayı çıkararak verir. Rauf ve Ali Fuat pusulayı okuyup, bir kâğıda yazıp, Hatko Mahmut’a teslim ederek uğurlarlar.

Atatürk’ün Havza’da kaldığı ev.

Hatko Mahmut pusulayı aldığı gibi tekrar Havza’ya doğru yola koyulur. Gece yolda bir Çerkes köyünde, tanıdığı bir evde biraz dinlenip, karnını doyurup, atını dinlendirip bir-iki saat uyuduktan sonra gece yarısı yola çıkar. Sabah ezanı okunurken Havza Boğazı’nı geçmiş, Memduhiye önlerine varmıştır. Doğruca Çonoğlu Bayram Efendi’nin konağına giderek kapıyı çalar. Hizmetliler onu salona alırlar. Biraz sonra Bayram Efendi gelerek, Hatko Mahmut’a, “Gazan mübarek olsun, şükür sağ salim dönebildin” der. Mahmut, Rauf ve Ali Fuat’ın verdiği pusulayı Bayram Efendi’ye teslim eder.

Sabah kahvaltısını yapmakta olan Mustafa Kemal’in yanına varan Bayram Efendi, cebinde özenle sakladığı pusulayı, “Pusulanıza cevap geldi Paşam” diyerek uzatır. Gülümseyerek pusulayı alıp okuyan Mustafa Kemal “Şimdi Amasya’ya doğru yola çıkabiliriz Bayram Efendi” der.

Mustafa Kemal 19 Haziran’da Amasya’dan Kazım Karabekir’e şu telgrafı çeker:

“(19. VI. 1919)

  1. K. Kumandanlığına

Rauf Bey Amasya’da

İstanbul‘daki zevatı âliye ve rüfeka ile ariz ve amik müdavelei efkâr neticesinde bize mülâki olmak üzere hareket eden Bahriye Nazırı esbakı Rauf Beyefendi İzmir Vilâyeti içinden geçerek ve oradaki kumandan arkadaşlarımızın da noktai nazarlarını alarak Ankara üzerinden Yirminci Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa ile birlikte bugün Amasyayı teşrif eylediler. Vaziyeti umumiye hakkında görüşüyoruz. Neticeyi yarın arzedeceğiz. Hepimiz ayrı ayrı selâm ve ihtiram ile gözlerinizden öperiz.

  1. Ordu Müfettişi

Mustafa Kemal”

Tarihin sisli sayfaları…

Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Amasya’dan önce, Havza Boğazı’nda, Değirmenler mevkiinde Çonoğlu Bayram Efendi’nin Sekizgöz Un Fabrikası müştemilatında bulunan iki katlı konakta buluşup, Amasya Tamimi içi ön hazırlıkları yapmış olabilirler mi?

Halk anlatımı ve söylenceler bu yönde…

Ne olursa olsun biz burada, bir Anadolu gencinin, yaşanmış gerçek hikâyesini sisler arasından çıkarıp kamuoyuna mal etmek üzere göz önüne seriyoruz.

Ruhları şad olsun.

 

Not: Anekdotu anlatan Aytekin ailesine teşekkürlerimle…


Kaynakça:

1- Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri IV, 2006

2- Şenol Katkat, İlk Kıvılcım, Atakum Belediyesi Samsun 2012 s.145

3- Bahar Kıra, Mondros Mütarekesi’nden Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Kuruluşuna Kadar Hüseyin Rauf (Orbay) Bey, Yüksek Lisans Tezi, Enstitü Anabilim Dalı: Tarih Enstitü Bilim Dalı: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi EYLÜL-2019 TC Sakarya Üniv. Sosyal Bil. Enst.

4- Fuat Yetgin, 5 Mayıs 1919 ve Havza Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

 https://www.ulusgazetesi.com/yazar/fuat-yetgin/www-569-kose-yazisi

5- Yusuf Ziya Yılmaz, https://www.milliyet.com.tr/yerel-haberler/samsun/ataturkun-havzada-kaldigi-ev-koruma-altina-alindi-11637127

6- Yusuf Ziya Yılmaz, https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=97471

7- Fotoğraf, Fotoğraflarla Atatürk, Doğumundan Cumhuriyetin İlanına Kadar, Yapı ve Kredi Bankası’nın 20. kuruluş yılı için hazırlanmıştır, 1964. Sayfa: 48

https://www.isteataturk.com/Kronolojik/Tarih/1919/6/19/Mustafa-Kemal-Pasa-HRauf-Orbay-ve-General-Ali-Fuat-Cebesoyla-toplantida-19061919/1

8- Ev fotoğrafı: https://www.milliyet.com.tr/yerel-haberler/samsun/ataturkun-havzada-kaldigi-ev-koruma-altina-alindi-11637127

Jiy Zafer Süren
Jiy Zafer Süren
1951’de Samsun’da doğdu. Üniversite’yi terk etmiş ve muhasebeci olarak çalışarak emekli olmuştur. Çeşitli dergilerde şiir ve araştırma yazıları yayınlandı. Kafkasya üzerine yayın yapan, As Yayın’ın kurucuları arasında yer aldı. “Çipxe, Kafkas Aile Armaları” (derleme) ve “Tama Bahar Gelmeyecek” (şiir) isimli iki kitabı vardır. Nisan 2008 itibariyle Jıneps gazetesi yazarları arasında yer aldı, Ocak 2011 tarihinden bu yana yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Ziyanhan

Güneş ufuk çizgisine inmiş, yavaş yavaş günü geceye bırakmak için, acele etmeksizin, muhteşem kızıllığını şehrin üzerine saçıyordu. Saat ilerliyor, gün ışıkları azalıyor, yerini alaca...

O Gelecek

Sen! Gölgelerde saklı halk, O kara, kudurmuş gecelerden, Sağ çıktığını unutma! Gizlense de cismin, Denizlerin duruluğunda, Vuruyor aksin, Güneşin altın ışıklarına, Setenay çiçeği gibi, Arı, duru ve vakur. Kim demiş ki bitmez gece, Olsa da...

Janxot bir aşkla nasıl yandı!

Janxot sarhoştu; aşk sarhoşu… Uzak akraba halası olan, Fatimat’ın oğlunun düğününe gittiğinden beri başı bulutlarda, yıldızlarda, kendisi, belki biraz ferahlarım diye, nerede olursa olsun soğuk...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img