Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Değneksiz sihir

Merhaba, bu 22 madde ne yazık ki henüz azaltılamaz ama çoğaltılması zor değil. Sizlerle paylaşırken aklımdan geçen “Olur da bir gün yine yazmak gerekirse maddeler azalmış olsun isterim” oldu. Kendi adıma madde sayısı sıfır olana kadar uğraşmayı sürdüreceğimi söyleyebilirim.

İnanın hiçbiri kurgu değil, üzülerek söylüyorum, çoğunu bizzat yaşadım, duyduklarım, şahit olduklarım da var… Hep birlikte uygularsak daha erişilebilir, yaşanabilir bir dünya mümkün. Eminim fark etmişsinizdir. Hiçbiri için bütçe gerekmiyor. Ötekileştirmemek için kararlılık yeterli.

  1. Engelli birini gördüğümüzde gözümüzü dikip reklam ya da YouTube videosu izler gibi izlemeyelim.
  2. İzin almadan yardım etmeyelim.
  3. Engelli park alanlarına park etmeyelim. Yollardaki sarı çizgilerin başına-sonuna elektrik direği, ağaç dikmeyelim, rampa giriş ve çıkışlarına eşya, kasa, çöp kutusu koymayalım.
  4. İki engelliyi yan yana gördüğümüzde “Sevgili misiniz?”, “Arkadaş mısınız?”, “Kardeş misiniz?”, “Eşiniz mi?” diye sormayalım. Hepsi olabilir, mümkün.
  5. Engelli değilsek tuvaletlerini kullanmayalım + engelli WC’leri depo alanı değildir, büyüklükleri doldurulmaları için bahane olamaz. Sağlıklı bireyler tarafından kullanılmasını engellemek için tek yöntem kilitlemek değil, kilit kullanmayalım, diğerlerindeki gibi her zaman kullanıma açık olmalılar.
  6. Kalabalık ortamlarda yürümemek, beklememek için asansörlere ve engelli asansörlerine engellilerden, yaşlılardan ve hamilelerden (bu durumlarda genellikle hareket edebilmek için asansör tek seçenek) önce atlayıp binmeyelim.
  7. Toplu taşıma araçlarında engelli koltuklarını boş bırakalım, sıralarda etrafımızda engelli varsa izni olmadan, onu iterek ya da çekerek yerini değiştirmeyelim/bekletmeyelim.
  8. Kullandıkları destek ürünlerini (baston, yürüteç, tekerlekli sandalye vs.) boşta görür görmez alıp istediğimiz yere koymayalım. “Neden yaptınız?” diye sorunca açıklama genelde “Yolu kapatıyor”, “Biz buradayız, veririz” oluyor. Bağımsız hareket edebilmek için “Pardon, eşyamı alabilir miyim?” demek zorunda olmak kabul edilebilir değil; kaldı ki bu ürünler, kullanan için eşyadan çok daha fazlası.
  9. Uçaklarda bagajımızı yerleştirirken eğer engellilerin kullandığı herhangi bir desteği ya da çantaları varsa (çoğullukla hepsinin üzerinde engelli bagajı işareti olur) dikkat edip yerini değiştirmeyelim çünkü özellikle görme engelli arkadaşlar el hareketiyle buldukları için değişiklik olursa zorlanıyorlar. Ayrıca üzerlerine eşya koymayalım, zarar görüp kullanılamaz olabilirler.
  10. Herhangi bir ortamda engelli bireyi gördüğümüzde sorularımızı yanındakilere değil kendisine soralım. İletişim kurulamazsa o zaman başkasına sorulabilir ama biz direkt kurulamaz yargısıyla yaklaşmayalım.
  11. Engelli sokak satıcısı görürsek ürün almadan para vermeyelim. Çalışan kişi dilenci değildir.
  12. Sevgilisi ya da eşi olmayan engelli arkadaşlarımıza “Eşin engelli olursa rahat edersin” demeyelim. Her ilişki kişiye özeldir. “Engelli engelliyle olmalı, engelsiz engelsizle olmalı” değiştirilemez bir kural değildir. Eğer idealle ilgili değişmez kurallar/çözümler her ilişkide çalışsa boşanmalar olmazdı. İsteyen istediğini seçer, yaşar.
  13. Herkes yabancı dil öğrenir gibi Türkçe işaret dili eğitimi almalı, bu iletişimi kolaylaştırır.
  14. İşaret dili eğitimleri anaokulu ve ilkokullarda ders olmalı, farkındalık olursa ötekileştirme azalır, o yüzden öncelik çocuk farkındalığı ve eğitimidir.
  15. Okullarda engelsiz çocuklarımıza engellileri istememek konusunda değil beraber olmaları konusunda örnek olalım. “Sınıfımda, ortamımda engelli çocuk istemiyorum” diyenler biliyorum var, onlar lütfen öğretmen olmasın. Hatta anne-baba olmasınlar. Anne-baba olmak demek “insan yetiştirmeye istekliyim” demek. “Kendimden farklı olanı çevremde istemiyorum” diyen zihinler, insan yetiştirmeyi bilmiyor demektir.
  16. Sevgi güzeldir ama engeli aşmaz. Amaç engel aşmaksa tek yol hak temelli yaklaşım; engelli haklarını öğrenelim öğretelim ve uygulayalım. Diğer yapılacak tüm eylemler iyi niyet taşır ancak uzun vadede çözüm olmaz. Engelliler için yapılacak her şeyi süresiz ve sürdürülebilir hale getirebilmenin tek yolu hak temelli yapılmasıdır.
  17. Çocuklar engelli bir birey gördüklerinde “neden konuşamıyor, neden yürüyemiyor, neden farklı” gibi onlarca soru sorarlar. Bu sorulara mantıklı bir bilgiyle, açıklamayla cevabımız varsa harika ama lütfen “Annesinin sözünü dinlememiş, o yüzden bu olmuş” demeyin. Evet doğru, okuduğunuz bu cevabı kulağımla duydum, beni gören/soran bir kız çocuğu bu cevabı aldı. Bunu yaparsak engellilerden yaşamı boyunca korkan/kaçan ve hatalı olmaktan korkup sesi içine kaçmış bir çocuk yaratırız, hiç gerek yok. Bu hem çocuğa hem engelli kişiye haksızlık.
  18. TV dilinde biri size istemediğiniz bir cümle kurduğunda “Engelli değilim, sakat mıyım? Hamileyim” gibi cevaplar vermeyin. Televizyon ülkemizde çok etkili. Dizi ve filmlerdeki engelli karakterleri, başarılı, özendirici değil de yardıma muhtaç, saygıyı hak etmeyen, gerçek dünyada değil de hayal âleminde yaşatılan, her koşulda oyun dışında ve mutlu edilmeye çalışılan karakterler. Başarılı seçimler, anlatımlar, doğru örnekler tabii ki var ama az; çoğalmalı, iyileşmeli (yanlış anlaşılmasın, engel değil bakış açısı iyileşmeli).
  19. Günlük yaşamda kullanılan tüm mekânlar engelli bireyin isterse tek başına gidip kullanabileceği gibi tasarlanmalı, insanlar bir yere giderken istediği için yanında kişi ile gitmeli, “Yardımsız hareket edemem, biri benimle gelsin” kaygısıyla değil.
  20. Toplu taşıma ulaşım araçlarını kullanan tüm personel eğitim almalı, engelli yolcuyu gördüğünde almamak gibi bir durum yaşanırsa bu suç sayılmalı. Aynı durum taksi şoförleri için de uygulanmalı.
  21. Engellilerle ve yakınlarıyla bire bir çalışan tüm meslek grupları düzenli testlerden geçmeli şiddet, taciz vs. gibi durumların yaşanmaması için.
  22. Sırf kişisel merakımızı tatmin etmek için “Engelin doğuştan mı sonradan mı?” diye kimseye sormayalım. Hikâyesini paylaşmak istemeyebilir. Bilinsin istediğinde zaten anlatır. İnanın bana, çoğu zaman bu bilgiyi bilmenin sorana da anlatana da bir faydası yok.

Bu yazıda kullanılan görseller, OpenAI’nin ChatGPT ve DALL·E destekli araçlarıyla, kullanıcı yönlendirmeleri doğrultusunda özgün olarak tasarlanmış ve Türkçeleştirilmiştir.

Eğitim, farkındalık ve kültürel yayın amacıyla kullanıma uygundur.

Bazı sahneler, toplumsal eleştiriyi güçlendirmek amacıyla sembolik karakterler içerebilir. Bu içerikler doğrudan herhangi bir marka, karakter ya da kişiyi temsil etmez.

Görsellerin herhangi bir ticari ürün, marka temsili veya lisanslı karakter pazarlamasında kullanılması önerilmez.

Hazırlayan: Beş duyu (Danışman), Gunda Demiröz (Metinler): ChatGPT (OpenAI destekli içerik yardımı)


 

Yazarın Diğer Yazıları

Eski bir dost sürprizi

Merhaba, biliyorum bu okudukların seni çok şaşırtacak. Umarım benden haber almak seni mutlu eder. Görüşmeyeli yıllar geçti. Tanıştığımızda sen 10-11 yaşlarındaydın. Bense sizlerin yaş hesabınıza...

Gerçeğim ve ben…

Bu yazı, üniversitede bir sınıf arkadaşımın cümleleri sonrası ortaya çıkmıştı. Sonrasında gazetede yayımlandı. Yıl 2002 idi. Bugün yazının 23 yaşında yaşattığı duygular zaman zaman...

46. İstanbul Maratonu’nda olamamak

Birçoğunuzun bildiği gibi 2017-2023 yılları arasında 6 kez İstanbul Maratonu koştum. Bunu yaparken amacım İyilik Peşinde Koş organizasyonunun bir parçası olarak her yıl farklı...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img