Biz Kimiz? Kimlerle Birliğiz?

0
927

Çerkes kavramı, 16. yy’a kadar tüm Kafkas Halkları için kullanılan bir ÜST KİMLİK idi. Ayrışım, Rusya Devleti’nin politikalarıyla bu zamandan sonra başladı. Amacı Kafkas halklarının birliğinin yaratacağı tehlikeyi bertaraf etmek idi. 

1864 Sürgünü ile Osmanlı topraklarına dağılan halklara yine yabancılar ÇERKES dediler. Diasporada 1990’lara gelinceye kadar da Çerkes kavramı Kafkasyalılar’ın ÜST KİMLİĞİ olarak kaldı. Osmanlı’da kurulan örgütlenmelerdeki Çerkes kelimesi yine bir ÜST KİMLİK tanımlamasıydı. 

Dünyada bir tek etnikten oluşan bir ulus yoktur. Tüm uluslar farklı etnik kökenli halkların zamanla bir araya gelmesi ile oluşur. Önce bunu teslim edelim. Ayrıca kavramın illa Çerkes olması da gerekmiyor. KAFKAS da pek ala olabilir; bunlar tartışılır. 

Mikro milliyetçi yaklaşımı olanlar; sömürgecilerin tam da istediklerini yapıp, hem konuları güncelden uzaklaştırıyor, hem halklarımızı ayırıyor, hem de bilinçli ya da bilinçsiz sürmekte olan kirli bir savaşta ezilenden yana tavır almamızı engelliyorlar. “Birlik” kavramı her hal ve şartta, bizim gibi sömürge ve yok oluş sınırındaki halklar için olmazsa olmazdır ve bir takım kesimlerin “gerici” dediği grupların tekeline bırakılmayacak kadar da önemli ve kutsaldır. Eğer Kafkas tarihini iyi incelersek görürüz ki, başımıza ne geldiyse ayrışmadan, birlikte hareket etmeyi beceremememizden gelmiştir. Bizimle oynuyorlar ve bu oyun son zamanlarda şu mesajı apaçık veriyor: “BAKIN ADIGELER %15-20 NÜFUSUNUZLA SİZE BİR CUMHURİYET BAHŞETTİK. HADDİNİZİ BİLİN VE SESİNİZİ ÇIKARTMAYIN. YOKSA BİTERSİNİZ!” İşte bu tehdit bazı Adige aydınlarına, “Anavatanın kapıları ardına kadar açık” dedirtebiliyor. Acaba başka bir yerden mi bahsediyorlar; yoksa sınırdan geçmeye, turistik ziyarete bile tahammül edemeyenlerin, korkanların yönetimindeki Kafkasya’dan mı? 

Diasporadaki tüm Kafkas halklarını kapsayan Kafkas kültür derneklerinin yerine Adige dernekleri kurulması gerektiğini salık verip, ulusal sorunumuzun çözümünü de derneklerimize yıkıyorlar. 

-DÜNYADA HİÇBİR ULUS DERNEKLER ARACILIĞI İLE ULUSAL SORUN ÇÖZMEMİŞTİR; ÇÖZEMEZ. 

-KAFKASYA’DAKİ CUMHURİYETLERİN OLUŞUM ŞEKLİ YANLIŞTIR. AYNI HALKI ÜÇ-DÖRT PARÇAYA AYIRMIŞ BİR YAPIYI SAVUNMAK KABUL EDİLEMEZ. KUZEY KAFKASYA CUMHURİYETLERİ RUSYA’NIN SÖMÜRGELERİDİR. HİÇBİR KAFKAS HALKI RUSYA İLE GÖNÜLLÜ OLARAK BİRARADA OLMAMIŞTIR. RUSYA’DA DEMOKRASİ YOKTUR. 

İlki 1990 olmak üzere zamanımın önemli bir kısmını işim nedeniyle eski Sovyet ülkeleri ve Kafkasya’da geçirdim, gözlemlerimi aktarayım: 

-Rusya’da Çerkes, hele hele Adige kelimesinin esamesi okunmaz. Kafkas kelimesi de “terörist” ve “kültürsüz” ile eş anlamlı kullanılıp, Kafkas kültürüne ait güzel şeylerin sahibi “Gürcüler” olarak bilinir. Sonra “Osetler” gelir. Nedenini hiç düşündünüz mü? 

-Kafkasyalılar Rusya Devleti’nin düşmanları olarak bilinirler; Çeçenler başta gelir. Adigeler de aynı görülürler. 

-Bilim ve sanatta Kafkasyalıların adı yoktur. Kendi dilleriyle şarkı bile söyleseler yalnızca küçük cumhuriyetleri duyar. Popüler olmuş bir şarkı varsa Adigece ya da başka dillerden Rusçaya çevrilmiştir ve halk bunun Adige müziği olduğunu bilmez. (Örnek: “Çornaya Glaza” adlı şarkıyı bilenler bilir. Birkaç ay öncesine kadar her 3-4 şarkıdan sonra radyolarda bu çalınırdı. Rusça söylenir. Sorun bakalım, ilgilileri dışında kimse bunun bir Adige şarkısı olduğunu bilir mi? Bilmez! Bilinse inanın çalınmaz.) 

ÇÜNKÜ KAFKASYALILARIN BİR AN ÖNCE YOK OLMASI, YABANCILAŞMASI, KENDİLERİNDEN UTANMALARI GEREKİR. RUSYA DEVLETİ BUNU GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN HERŞEYİ YAPAR. EN BAŞTA AYRIŞTIRIR, BÖLER VE EZER. DÜN YAPTIĞI GİBİ; BUGÜN YAPTIĞI, YARIN DA YAPACAĞI GİBİ… 

– Halkın geniş kesimlerince Kafkas dansları Gürcü dansları olarak bilinir. Bunun da nedenini bilmek gerek. 

-Türkiye halkları bize ne kadar olumlu gözle bakıyorlarsa, Rusya halkları aynı derecede olumsuz gözle bakar. Çünkü devlet onyıllardır bunun propagandasını yapıyor. (Bu arada bazı mikro milliyetçilerimizin zaman zaman Türkiye halklarının bize olan sevgi ve saygısını yok edebilecek söylemlerde bulunduklarını da gözden kaçırmayalım. Yanlış yapıyorlar; hem de çok büyük yanlış.) “Ayrışalım” diyorlar. 

Sonuç olarak ayrışma yanlışına düşmemizi kabul etmiyorum. Bazı aydınlarımızın önerdiği bu yol yok oluşa gider; başka yere değil. 

BİZ, BİRLİKTE OLMAYI YÜKSELTEREK DEVAM EDECEĞİZ. DÜNYA HALKLARIYLA KARDEŞLİK TEMELİNDE TÜM KAFKAS HALKLARI BİZDENDİR. 

Wuızınşew! 

 

Sayı: 2006 01