Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Dudayevler Unutulamaz… Ama Nasıl!!!

“Ölenler dövüşerek öldüler / Güneşe gömüldüler / Vaktimiz yok onların matemini tutmaya”…. 

Evet..Bu dizelerle anımsandı, onurlu yaşamları gibi ayakları üzerinde ölenler..Öncelikle Kafkasya-Türkiye özelinde ve tüm Dünya’ da halkının özgürlüğü için şehit düşenleri takvimsel anımsamalara vaktimiz yok..Rusya emperyalizminden ve onun alternatifi gibi sunulan ABD patentli fundamentalizmden arınan “Bağımsız, Demokratik, Özgür ve Birleşik Çeçenya” özlemidir hayatımızın belirleyeni.. O mutlak gün geldiğinde; dünya insanlığı “Çeçenya” dediğinde ikinci kelimesi ya saygı ya da onur olacak. Bu inanılmaz direnişleriyle ölüme yürüyenler, vaktimizi bu uğurda harcamamamızı önerirdi eminim.. 

Dudaev, Türkiye’ye geldiğinde görüşmek zorunda olduklarınla kaldın akıllarda. Kendileri gibi kabalaşmış süzgeçleriyle böyle andılar seni! Oysa ki, esir Rus askerlerini annelerine teslim ederken daha bir Çeçen’din. Sen denize düşmüştün, kıyıdan halat atan olsa idi belki sarılmazdın yılanlara!..Onlar, “ölümlerden ölüm beğenmen” le meşguldü sinsice! Sen yine de ölümlerden birini beğendin hiç irkilmeden. Raduev gibi, Yandarbiev gibi, Mashadov gibi, Sadullaev gibi; Abhazya gibi, Vietnam gibi, Küba gibi, Filistin gibi..Dizlerinin üzerinde uzuun uzun yaşamaktansa, ayaklarının üzerinde kısacık yaşadın. Ama akıllarımızda uzun kaldın!..Türkiye’den ortaokul öğrencilerinin gönderdiği birkaç dolar elindeyken pencerenden meydandakilere uzuun uzun vefalı bakışlarınla anımsarız hep seni…İstemediğin bir savaşın içinde olmanın bakışlarıydı bunlar.. 

Dudaev, yokluğunda yine egemenler ve işbirlikçileri ülkeni ve dünyayı talan ettiler..Bitecekleri, tükenecekleri günün yaklaşmasının telaşıyla yeni yeni maskelerle çıkmaktalar karşımıza. Korku tünelleri ördüler dört bir yana..Ama bizler gibi onlar da bilmekte ki; sonları yakındır. Bundandır olduğundan fazla güçlü görünmek için yaptıkları soysuzluklar..İşgal edenlerin soyu tükeniyor. Oysa direnenlerin soyu hızla büyüyor, çoğalıyor. Her gün bir ana, yeni Dudaevler katıyor aramıza!… 

Dudaev, senin adına heykeller dikmeyeceğiz..Tapınmayacağız.. Ne senin ne de başka bir önderliğin ölümlerini kutsamayacağız.. Ama sana söz verdi halkın ve insan dostların; milyonlarca onurlu şehit gibi MİLYON BİRİNCİ adına da Grozni’nin göbeğine Kafkasya’nın acılarla ve umutlarla dolu tarihinin anlatıldığı kültür merkezleri, tiyatrolar, sinemalar, sanatevleri kuracak mirasçıların…Savaşsız sömürüsüz demokratik özgür bir dünyada senin de ismin olacak. Hatasıyla, sevabıyla…Biliyorum, ardından yazdıklarımızı da anlamalarını engelleyecek teslimiyetçilerin ezberleri..Ne zaman anladılar ki halkın-vatanın özgürlüğü için kendini feda edebilenleri!.. 

Dudaev, en az senin kadar halkına sadık bir eş bıraktın ardında..Seni, halkın gibi o da unutmadı…Ne mutlu sana.. 

Ölümünle bile bir ders verdin bize..Kafkasyalılar dostu düşmanı daha iyi ayırıyor artık!.. 

  

Sayı : 2007 05 

Yazarın Diğer Yazıları

Worapsow Adıgey-Yaşasın Çerkesya

Çerkesliğini sorgulamak için Çarşamba, Uzunyayla, Pınarbaşı ve Düzce’ye giden Volkan Yaldız, bununla yetinmeyip Anavatan’a doğru motosikletiyle bir yolculuk gerçekleştirdi. Bu önemli deneyimi adım adım...

Temsiliyet mi… Çifte standartlara teslimiyet mi!

Sermayenin el değiştirmesi devamı olarak küresel güçlerin yerel sermayeye yönelik operasyon süreci; farklı/birleşik aidiyetlerimizi yeniden gözden geçirmemize de yol açtı. Ulusalcı mı olacağız, dinci...

Ergenekon Operasyonu Ülkeyi Sarsıyor: “Dinsizin Hakkından İmansız Gelir”miş!

Şimdi bu konuda da yine söylüyoruz; bu operasyon ABD karşıtlığını temel alan ve salt kendilerini vatansever gören ulusalcı cepheye karşı Amerikancı Ilımlı İslamcı cephesinin...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img