Sanatın Ahşap Duruşu – Nevzat Özbay
14-28 Aralık 2009 / Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
Nevzat Özbay
1946 yılında Kayseri-Pınarbaşı Kazancık köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini; köyünde, Sivas’ta ve Kayseri’de yaptı. Lise sonrası tarih ve inşaat mühendisliği eğitimi aldı. Tarım, hayvancılık, metalurji, yer altı maden ve muhtelif iş kollarında işçi, usta ve yönetici olarak çalıştı. Bu süreçlerde siyasetle ilgilendi. Sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerde yöneticilik yaptı.
Ağaca olan ilgisi, uçsuz bucaksız Uzunyayla bozkırlarında yeşile duyduğu özlemle başladı. Çocukluğunda tayını kovalayıp kayalardan düşüren kurtları öldürmek için yaptığı ağaç silahlar, ilk ahşap işleri oldu. Köyünde tarım araçları ve bina onarımları yaptı. Lise eğitimi sırasında Kayseri Yapı Sanat Enstitüsü Ağaç İşleri Atölyesinde işçi ve usta olarak çalıştı. Sonraki yıllarda ahşap çocuk oyuncakları üretti, Anıtlar Kurulu gözetiminde ahşap tarihi eser restorasyonu yaptı. Şimdi ise antik özellikli oyma eşyalar, aplikler ve ahşap tablolar yapmaktadır.
Sergi açılışında,
Jıneps Yayın Kurulu üyesi
İnci Hekimoğlu’nun konuşması:
Nevzat Özbay hakkında söylenecek ilk şey, herhalde büyüleyici eserlere imza atmış bir sanatçı olduğudur. Dantel gibi oymaları, sabırla işlenip birer sanat eserine dönüştürülmüş tabloları, adeta fotoğraf gibi mozaikleri, onun aslında dünyaya bakışının da göstergesi.
Nitekim ağaca olan aşkını büyürken hayranlıkla izlediği ‘çobanların sopasına’ bağlayan, çocukluğunun geçtiği bozkırın ufuk çizgisini bireysel özgürlüğünü besleyen zemin olarak tanımlayan biri.
Sanatçı kişiliğini, toplumsal sorumluluk duygusundan ayrı tutmayan Nevzat Özbay, ‘Yaşamın kendisi politik’ olduğuna inanan biri olarak, pek çok STK ile bazı partilerde yöneticilik de yaptı.
“Türkiye Çerkeslerinin tarihini müthiş bir siyasi asimilasyon tarihi” olarak gören, hatta bu asimilasyonu büyük sürgün dönemi kayıplarından daha ağır bir yok olma süreci olarak tanımlayan Özbay, bir Çerkes aydını olarak, Jıneps gazetesine de destek veriyor.
Özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu bu sancılı değişim sürecinde, Çerkeslerin kimlik bilincine sahip olması, kimliklerine sahip çıkması, hak ve özgürlüklerine ilişkin taleplerini yükseltmesi noktasında daha da anlam kazanan bu destek için hem Jıneps adına hem de Çerkesler adına kendisine sonsuz teşekkür ediyoruz.
Sayı : 2009 12