Kaffed, anadil öğretimine alt yapı oluşturmak amacı ile Avrupa Birliği destekli ‘Adığe-Abhaz Dillerinin Öğrenimi için alt yapı oluşturulması’ projesi kapsamında, resmi dil kursları açabilmek için Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunduklarını ancak çıkarılan yönetmeliklerle 2 Ağustos 2002 tarihli yasanın uygulanamaz hale getirildiğini açıkladı. Kaffed’in açıklamasında şu tespitlere yer verildi:
“ Kafkas Dernekleri Federasyonunun yapabildiği çalışmalar belirli bir noktaya kadar sonuç getirebilecektir. Bu sorunun çözümünde öncelikle Devletin kültürel farklılıklara bakış açısının değişmesi gerekmektedir. Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi Hakkında Kanun 2 Ağustos 2002’de çıkmasına rağmen bu hakkın kullanılmasına yönelik çıkarılan zorluklar ortadadır. Üniversitelerde talep edilen tüm dillerde akademik çalışmalara imkan tanınmalı, lisans ve lisans üstü programları açılmalı, enstitüler kurulmalıdır. Bu bağlamda Adığece ve Abhazca kürsülerinin de açılması toplumumuzun en önemli beklentilerindendir. Ayrıca bu konuda yapılacak çalışmalar için Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında eğitim alanında yapılan anlaşmalar önemli bir avantaj teşkil edecektir. Bu bağlamda Adığey Devlet Üniversitesi, Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi ve Karaçay-Çerkes Devlet Üniversiteleri bünyesindeki Dil Enstitüleri ile işbirliği geliştirilebilecektir”.
Talepler hükümete iletildi
Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED), ‘Açılım’ trafiğini hızlandırarak önce Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ardından da İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüşerek taleplerini bir rapor halinde hükümete sundu.
KAFFED Başkanı Cihan Candemir, Atalay’a, Çerkes toplumunun demokratik açılım sürecini heyecanla izlediğini ve gereken her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğunu söyledi TRT Şeş’in yayınlarına değinen Candemir, Çerkesce yayın süresinin yarım saatle sınırlandırılmasının üzücü olduğunu belirterek, “Türkiye demokratikleşme çalışmalarıyla bölünmez” dedi.
Candemir, Kafkas dillerinin korunup geliştirilmesi için gerekli adımların atılmasını istedi.
KAFFED Yönetim Kurulu’nun milli Eğitim Bakanı Çelik ile yaptığı görüşmede ise, demokratik açılım sürecinin kapsamlı ve kapsayıcı bir şekilde yürütülmesi, Abhazya, Güney Osetya ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleriyle ilişkilerin güçlendirilmesi, ayrıca Kafkas dillerinin korunması için gerekli önlemlerin ivedilikle alınması istendi.
Cihan Candemir’in Çelik’e sunduğu “Türkiye Cumhuriyeti 60. Hükümetinden Talep ve Beklentiler” başlıklı raporda, 3 önemli konuda federasyonun beklentileri dile getirildi. Raporda; “Demokratik Açılım sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülebilmesi için tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının dil, din, etnisite ve cinsiyet farkı gözetilmeden sürece dahil edilmeleri gerekmektedir. Süreci yönlendiren ve yürürüten kişi ve kurumlar, tüm etnik, dini ve kültürel topluluk temsilcileri ile görüşmeli, tüm kesimlerin kaygı ve taleplerini göz önüne almalı, tüm hak ve özgürlükler hiç bir fark gözetmeksizin tüm yurttaşlar için eşit bir biçimde uygulanmalıdır” görüşlerine yer verildi.
Raporun “Türkiye’de Kafkas dillerinin korunması ve yaşatılması için tedbirler alınması” başlıklı bölümünde ise dünyadaki tüm Çerkeslerin yüzde 80’inin yaşadığı Türkiye’de, bu dil ve kültürlerinin inceleneceği ve korunacağı bölümlerin bugüne kadar üniversitelerde açılamamasının talihsizlik olduğu belirtilerek, devletin bu konuda teşvik edici bir rol üstlenmesi gerektiği kaydedildi. İlköğretimden itibaren seçmeli dil derslerinin yaşama geçirilmesi gerektiği vurgulanan raporda, TRT’nin de, Kuzey Kafkasya’daki radyo ve televizyon kuruluşları ile işbirliği yapmasının önemine değinildi.
AB’den ilgi arttı
Avrupa Birliği Gürcistan ve Orta Asya Özel Temsilcisi Pierre Morel, danışmanı Baiba Aleksejuka, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Siyasi ve Basın Bölüm Başkanı Diego Mellado, Kafkas Dernekleri Federasyonu’nu ziyaret etti.
Türkiye’deki Çerkes örgütlerini tanımayı, diasporanın Kafkasya ve özellikle Abhazya ile ilişkileri hakkında bilgi almayı isteyen AB heyeti ile yapılan görüşmenin gündemini “Gürcistan – Abhazya ve Gürcistan – Güney Osetya arasında yaşanan problemler ve bölgede yaşanan güvenlik sorunları” oluşturdu.
Türkiye ve Gürcistan’ın siyasi yakınlaşmaları sonucu doğan özel ilişkilerin, Abhazya ve Türkiye’de yaşayan Abhaz diasporasına olan etkilerinden bahsedildi. Özellikle Türkiye’den Abhazya’ya doğrudan seyahatlerin yapılamaması gibi.
AB’den talepler
Görüşmede, Türkiye’deki Çerkes diasporasının Avrupa Birliği’nden beklentileri de sıralandı: “Avrupa Birliği’nin Gürcistan – Abhazya, Gürcistan – Güney Osetya arasında yaşanan sorunlar karşısında adil, tarafsız ve istikrarlı bir politika izlemesi, Türkiye’den Abhazya’ya hem deniz hem hava yoluyla doğrudan ulaşım sağlanması için AB’nin destek vermesi, Gürcistan’ın Abhazya’ya ulaşım yolları üzerindeki egemenliğinin engellenmesi.”
Sayı : 2010 03