Medvedev yönetimi son çare olarak İmparatorluk Rusyası’nın senaryosuna başvurarak bölge yetkililerini satın almaya ve yıkıcı faaliyetlerle mücadele etmek için daha fazla askerle polis konuşlandırmaya çalışmıştır.
Moskova’nın ikilemi
Moskova merkezileştirme ve özerklik politikaları arasında bocalamıştır
Charles King ve Rajan Menon*
‘Kuzey Kafkasya’nın geleceği, Rus devleti içinde eşit haklara sahip bir bölge olmasına, daha iyi bir yönetimi deneyimlemesine ve ekonomik gelişmesine bağlıdır. Rusya düzeni sağlamak için vekillere, valilere ve güçlere bel bağladığı takdirde bölge Çarlık dönemindeki durumuna dönecektir’
Rus liderler güvenlik tehditleri konusunda konuştuklarında NATO’nun yayılmasından ve ABD’nin Doğu Avrupa’daki füze savunma programından söz ederler. Ancak Kuzey Kafkasya bölgesinde aralıksız süren şiddet korkunç tehlikenin aslında içeride pusuya yattığını göstermektedir.
Rusya son on yıl içinde olağanüstü sayılacak derecede terörist saldırı ve şiddetle karşılaşmıştır, bunların bir kısmı içeriden bir kısmı da Kuzey Kafkasya’dan kaynaklanmıştır. Hıncahınç dolu bir tiyatroda yaşanan kitlesel rehin alma olayı, Güney Rusya’daki bir okulda yüzlerce çocuğun öldürülmesi, Moskova-St. Petersburg hızlı trenlerinin raydan çıkarılması, iki yolcu uçağının düşürülmesi, Kızıl Meydan ve Moskova metrosunda birden fazla bombalı intihar eylemi…
Meselenin ciddiyeti Medvedev’in bu gizli iç savaşı en önemli siyasi sorun olarak belirtmesine neden olmuştur.
Rakip uluslar arasındaki didişmeler, silahlı olaylar, bombalamalar, intihar eylemleri şimdi Çeçenya’daki eski savaş bölgesinin dışına taşmıştır. Komşu cumhuriyetler İnguşetya, Dağıstan, Kuzey Osetya ve Kabardey-Balkar’da şiddet gündelik bir olay haline gelmiştir. RF İçişleri Bakanlığı Kuzey Kafkasya’da “terör suçu” oranının 2009 yılında 2008’e oranla %60 arttığını duyurmuştur.
Şiddet yayılırken Rusya çözüm için ne yapacağını bilmez durumda. Medvedev yönetimi son çare olarak İmparatorluk Rusyası’nın senaryosuna başvurarak bölge yetkililerini satın almaya ve yıkıcı faaliyetlerle mücadele etmek için daha fazla askerle polis konuşlandırmaya çalışmıştır. Ama bu strateji sadece zaman kazandırmış, bölgenin başta işsizlik olmak üzere yaygın yolsuzluk ve baskıcı bölge hükümetleri gibi temel sorunlarını çözememiştir.
Rüşvet ve haksız güç yetersiz kaldığında ne olacak? Ne Medvedev ne de Putin bunun yanıtını biliyormuş gibi görünmüyor.
Kafkasya’yı kontrol altında tutmak için Moskova’nın bel bağladığı yerel elitler zalimdir. 2009’dan beri süregelen ekonomik kalkınma çalışmalarına rağmen Çeçenya’da şiddet kesilmemiştir.
Kabardey-Balkar’da Valery Kokov’un sert yönetimi yerini daha liberal olan Arsen Kanokov’a bırakmıştı. Ancak birkaç ay içinde ülke daha önce hiç karşılaşmadığı büyüklükte bir şiddet dalgasıyla yüz yüze kaldı: Kasım.2005’te silahlı isyancıların başkent Nalçik’te polise ve devlet dairelerine saldırısı. Rusya olası bir isyanı önlemek için daha da fazla birlik görevlendirdi.
Benzer şekilde, İnguşetya’daki yolsuzluk ve polis vahşetinden bıkan Rusya, Murat Ziyazikov’un görevine son vererek yerine daha genç ve popüler olan Yunus-bek Yevkurov’u atadı. Ama İnguşetya, ayaklanmalar ve araç bombalama olayları nedeniyle iki yıl içinde Rusya’nın tartışmasız en tehlikeli yeri haline geldi.
Moskova merkezileştirme ve özerklik politikaları arasında bocalamıştır.
Medvedev geçen aylarda yeni bir Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi oluşturdu, başına yönetici olarak Khloponin’i getirdi. Etkili olacağı düşünülüyor. Ama bu yeni atama esasen Bolşeviklerin gelişiyle yok olan eski bir imparatorluk görevini canlandırmaktadır: Kafkasya Genel Valiliği.
Huzursuzluk ve yolsuzluğun ortasında kalan Kuzey Kafkasya’da bazıları teselliyi İslam’da aramışlardır. Dindarlık orada farklı biçimler almıştır. “Ormana giden” gerillalar için Kuran okuyan gençlerin bölgedeki Rus hakimiyetine son verip, İslam merkezli bir emirlik kurmak isteyen savaşçılara katılma isteğini üstü kapalı olarak belirtiyor olması gibi.
Moskova’nın bu karışıklığı radikallere ve El Kaide gibi dış işbirlikçilerine indirgemesi yanlıştır. Kuzey Kafkasya’da camiyi dolduranlar nefret dolu militanlardan ziyade mutsuz yaşamlarından ve iş bulma umutsuzluklarından kaçıp manevi bir rahatlama arayan sahte Dolce & Gabbana giysiler giymiş gençlerdir.
Çalışmak için Türkiye’ye ya da tahsil için Mısır’a gidenler geri döndüklerinde, dışarıdayken aşırı uçlara geçtiklerini varsayan yerel ya da federal güvenlik güçleri tarafından tartaklanmakta hatta öldürülmektedir. Akrabalarının kaçırılması ve öldürülmesinin intikamını almak için radikal İslamcı gruplara katılanların sayısı az değildir.
Kuzey Kafkasya’nın geleceği, Rus devleti içinde eşit haklara sahip bir bölge olmasına, daha iyi bir yönetimi deneyimlemesine ve ekonomik gelişmesine bağlıdır. Rusya düzeni sağlamak için vekillere, valilere ve güçlere bel bağladığı takdirde bölge çarlık dönemindeki durumuna dönecektir: Zahmetli ve olağandışı bir mensup.
Ve Kuzey Kafkasya’da oluşturulan şiddet Rusya’nın göbeğine varıncaya dek sürecektir. (www.nytimes.com)
*Charles King: Prof. Georgetown Üniversitesi, (ABD)
Rajan Menon: Prof. Lehigh Üniversitesi, City Üniversitesi, (ABD)
Çeviri: Serap Canbek
Sayı : 2010 09
Yayınlanma Tarihi: 2010-09-01 00:00:00