Muhafazakarlaşma artıyor, kadınlar ölüyor

0
540
AKP’nin iktidara geldiği 8 yıl içinde, kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttığı gibi, kadına ve çocuğa yönelik şiddet olaylarında yargı kararları da dikkat çekecek ölçüde saldırganların lehine sonuçlandı. Yalnız temmuz ayında 20 kadın öldürülürken, 3 şüpheli ölüm, 7 intihara sürükleme, 1 intihar girişimi, 4 kasıtlı yaralama, 5 öldürmeye teşebbüs, 8 fiziksel şiddet, 3 tecavüz, 1 taciz ve 3 çocuk istismarı kayıtlara geçti

Cins kırımı sürüyor

Erkek egemen sistem kadın-çocuk ayırt etmeden, şiddetin her türüne göz yummaya devam ediyor. Kadını ve çocuğu malı olarak gören erkek zihniyet, devletin her kademesinde ortaya çıkarken, yargı da bunun örneklerini sunmaya devam ediyor. Kadınları korumayan, koruma taleplerini reddeden, şiddet uygulayan erkeğe göz yuman sistem muhafazakarlaştıkça, kadına yönelik şiddet de yüzde bin 400 oranında arttı.
Devlet; kadınların katledilmesine göz yummaya devam ediyor. Kadınların koruma talebi reddediliyor, koruma talepleri reddedilen kadınlar erkekler tarafından katlediliyor. Devletin gerekli önlemler almaması, kadınlar öldürülmeden önce katillerden şikayetçi oldukları halde dikkate alınmaması, katilleri cesaretlendiriyor, cesaretlenen katiller kadınları katletmeye devam ediyor.
Kıskançlık, namus, töre, sevgi adı altında kadın cinayetleri  yalnızca Temmuz ayında 20 kadının ölümüne neden oldu. Hayatın her anında fiziksel, ekonomik, duygusal şiddete maruz kalan bu kadınların yaşam hakları ‘erk’ekler tarafından ellerinden alındı. Temmuz ayının şiddet bilançosunda; ayrıca 3 şüpheli ölüm, 7 intihara sürükleme, 1 intihar girişimi, 4 kasıtlı yaralama, 5 öldürmeye teşebbüs, 8 fiziksel şiddet, 3 tecavüz, 1 taciz ve 3 çocuk istismarı kayıtlara geçti.

Devlet erkeği koruyor

Artarak süren şiddete karşı “Kadın Cinayetlerini Durduracağız” platformu, 24 Temmuz Pazar günü saat 13.30’da Tünel’den Taksim Meydanı’na yürüdü. Atılan sloganlar ve yapılan konuşmalar eşliğinde yürüyen kadınlar, ellerinde şimdiye kadar öldürülen kadınların fotoğraflarını ve ayrıca “Kadın Cinayetlerini Durduracağız” yazılı dövizleri taşıdılar.
Kadınlar, en önde bir tabut ve çoğu kadının kefeni olan beyaz gelinlik taşıyarak son zamanlarda hızla artan kadına yönelik şiddet vakalarının ve kadın cinayetlerinin faillerinin çoğunlukla kadınların ailelerinden ve sevdikleri erkeklerden olmasına dikkat çektiler. Ayrıca kadınlar, attıkları “Erkek vuruyor, devlet koruyor” ve “Kadın cinayetleri politiktir, sistematiktir” gibi sloganlarla da kadına yönelik şiddetin önlenmesi yönünde burjuva devletin herhangi bir adım atmadığını ve son günlerde gündeme gelen elektronik kelepçe gibi uygulamaların da bu konuda yetersiz kalacağını vurguladılar.
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Kadın bakanlığının kaldırılıp yerine aile bakanlığının kurulması da, burjuva devletin kadın hakları konusunda atacağını iddia ettiği adımlarda ne kadar samimiyetsiz olduğunun en somut göstergelerinden biridir. Öldürülen kadınların koruma talepleri karşısında kör sağır olan devlet, kadın katillerine verdiği indirimli cezalarla da kadını değil şiddet uygulayan erkeği korumaktadır. Bu duruma en somut örneklerden biri daha geçen hafta yaşandı; 16 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz eden kişinin, kız çocuğu daha önce babasının tacizine uğrayıp da ruh ve beden sağlığını kaybetti denilerek, sanığın cezasında mahkeme tarafından indirim uygulandı! Kadına yönelik şiddetin burjuva devlet tarafından ödüllendirilmesinin herhalde bundan açık bir örneği yoktur”
Basın açıklamasında yer alan temel talepler kadın cinayetlerini önleyecek bir kadın bakanlığının kurulması ve kadına karşı şiddet uygulayanlara indirimli değil ağır cezaların verilmesiydi.
***

“Biz erkek değiliz”

Şiddet mağduru kadınlar, erkekleri de isyan ettirdi. Van’da ‘Kadına Yönelik Şiddette Erkek Dayanışması’ adı altında toplanan erkekler yürüyüş yaptı.
Şiddet mağduru kadınlar için bugüne kadar yapılan en ilginç yürüyüş dün Van’da gerçekleşti. Kent Konseyi öncülüğünde ‘Kadına Yönelik Şiddette Erkek Dayanışması’ adı altında erkekler ‘Kadını öldüren erkek ise biz erkek değiliz’ yazılı pankartla kadınlar için yürüdü. Mavi Plaza önünde toplanan erkekler, buradan Fekyi Teyran Parkı’na doğru yürüdü. Aile içi cinayetlerin simge ismi Ayşe Paşalı’nın eski eşi İstikbal Yetkin’in resimlerini ve tabutunu taşıyan kalabalığa kadınlar da alkışlarla destek verdi.
Kent Konseyi üyesi ve aynı zamanda BDP Van İl Başkanı Cüneyt Caniş, erkeklerin zihniyle hesaplaştıklarını söyleyerek “Erkek egemen toplumsal yapı üzerinden geliştirilen ve her gün onlarca kadının ölümü, hırpalanması ile sonuçlanan şiddet, taciz ve işkence uygulamasına artık dur diyoruz. Bizler, kadına uygulanan şiddette karşı erkek dayanışması olarak sesimizi yükseltiyoruz” dedi.
***

Çocuk tecavüzcüsü de korumada

Batmanda bir tecavüz davasında hukuk skandalı yaşanıyor. Şubat 2011 de 15 yaşında bir kız çocuğu (Ö.G ) 60 yaşında (M.G) tarafından tecavüze uğradı. Çocuğun 4 aylık hamileliği ile ortaya çıkan tecavüz olayında, tecavüzcü, savcılığın DNA sonucunu bekleme gerekçesiyle serbest bırakıldı. 27 Haziran 2011 tarihinde gelen DNA testinin sonucu % 99,99 ile M.G’nin tecavüz fiilinin gerçekleştirdiğini netleştirmesine rağmen savcı ve mahkeme tarafından tekrar tutuklama talebi reddedilen tecavüzcü adeta korundu ve mağdur aile ve çocuk tekrar mağdur edildi. Yaşadığı ağır travma nedeniyle tedavi altında olmasına rağmen, çocuğun rızası olduğunu öne sürülerek, bu nitelikli tecavüz davası bir hukuk skandalına ve insanlık ayıbına dönüştürüldü. İnsan Hakları savunucuları ve kadın örgütleri kitlesel bir basın açıklamasıyla mahkemeyi protesto etti.

Sayı : 2011 08