Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

İkinci ‘Mısır Çarsısı’ vakası mı?

Ankara’da Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın çok yakınında bulunan, işlek bir trafiğe sahip Kumrular Caddesi’nde meydana gelen patlama nedeniyle 3 kişi hayatını kaybederken  15 kişi yaralandı. Bazı görgü tanıkları patlamanın tüp veya LPG’den kaynaklandığını ileri sürerken, iki kişinin bir aracı park edip, olay yerinden hızla uzaklaşmalarının ardından patlamanın yaşandığını söyleyen görgü tanıkları da oldu. Ankara Valisi Alaattin Yüksel ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin patlamaya bombanın yol açtığı yönünde ihtimallerin güçlü olduğunu söylediler.
Açıklamalardaki çelişki
Kumrular caddesinde,  20 Eylül’de sabah 11.00 sıralarında yaşanan patlamaya ilişkin ilk haberler, yanan bir tüpün apartmandan fırlatılması sonucu olduğu yönündeydi. Patlamanın, park etmiş durumdaki bir otomobilin üstüne düşmesi sonucu yarattığı hasarın büyüdüğü de haber sitelerinde verilirken, görgü tanıklarının ifadeleri de haberlerde yer aldı. Bu haberi ilk olarak Çankaya Belediye Başkanı, hemen ardından da Ankara Valisi doğruladı.
Ancak, olayın üzerinden çok geçmeden açıklama yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Patlamanın hedef gözetilmeden yapıldığı anlaşılıyor. Bir görgü tanığının ifadesine göre patlamanın bir piknik tüpünden kaynaklı olabileceği belirtildi. Ancak yaptığımız son incelemelere göre bir terör saldırısı olma ihtimali yüksek” dedi.
PKK yalanladı
Patlamanın bombadan kaynaklandığı görüşü giderek ağırlık kazanırken, şüphelerin PKK’ye yönelmesi üzerine ANF’ye açıklama yapan HPG ise iddiayı kesin bir dille reddetti. Açıklamada AKP hükümeti suçlanarak, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu olayla bağlantımız kurularak Kürt düşmanlığı daha da geliştirilmek, sivil insanlarımız hedef yapılmak istenmektedir. Tam da TC Başbakanı Erdoğan’ın ABD başkanı ile görüşmesi öncesine denk gelen bu olayın arkasında AKP hükümetinin yeni bir oyunu olduğu görülmektedir. Uluslararası kamuoyu nezdinde AKP hükümetini mağdur pozisyonunda göstermek ve hareketimize karşı geliştirilmek istenen tasfiye konseptine destek bulmak amacıyla bu olayın kullanılmak istendiği çok açıktır. Sivillere yönelik eylem geliştirmediğimiz bilinmesine rağmen bu yönlü propaganda edilmesinin amacı AKP hükümetinin açıkça ilan ettiği ve tüm Kürtleri hedefleyen savaşın daha da yükseltilmesidir.”

Sayı : 2011 09

Yazarın Diğer Yazıları

Erdoğan Aydın ve Bülent Bilmez’in yeni kitapları raflarda

Tarih araştırmacısı, gazeteci ve yazar Erdoğan Aydın’ın “Yanlış İliklenen Düğme” adlı kitabı SRC Kitap’tan çıktı.   Arka kapak yazısı “Resmi tarih, hâkim sınıfların bilinmesini istediği tarihtir... Geçmişte yaşanmış...

İmamoğlu’nun gözaltına alınması Türkiye’yi ayağa kaldırdı

Yüz binlerce kişi sokaklara çıktı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından lisans diplomasının sahte olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturma sonunda...

Suriye’de Alevi ve Hıristiyanlara yönelik saldırılar

Suriye’de 8 Aralık 2024’te gerçekleşen yönetim değişikliği, ülkedeki mezhepçi şiddetin yeniden tırmanmasına yol açtı. Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) yönetimi ele geçirmesinin ardından, Alevi ve...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img