AKP devlete, muhalifler hapse

0
446

Onları derhal serbest bırakın

‘KCK’ gerekçesiyle tutuklanan aydın, gazeteci ve yazarlar cezaevini doldurmaya devam ederken, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik baskı ve gözdağı da tüm hızıyla sürüyor. AKP’nin ‘devletleşmesini’ tamamlamasıyla başlayan tüm muhalefet odaklarına hatta meşruiyetini borçlu olduğu liberaller de dahil bütün kesimlere yönelik; itibarsızlaştırma, kriminalize etme politikasına tepkiler de büyüyor.
Son operasyonlarda gözaltına alınan çevirmen Ayşe Berktay, Prof. Büşra Ersanlı ve yayıncı/yazar Ragıp Zarakolu ve oğlu Deniz Zarakolu’nun tutuklanması dünyada da yankı buldu. Peş peşe açıklama yapan meslek örgütleri ve aydınlar tepkilerini dile getirerek, serbest bırakılmalarını talep ederken, farklı kesimlerce yapılan imza kampanyaları çığ gibi büyüyor.

TYB, TYS ve PEN’den ortak açıklama

Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve PEN Türkiye Merkezi’nin İstanbul Tabip Odası’nda 15 Kasım Salı günü düzenlediği ortak basın toplantısında başta Belge Yayınları kurucusu, insan hakları aktivisti, yazar Ragıp Zarakolu ve akademisyen, yazar Büşra Ersanlı olmak üzere, cezaevinde tutuklu bulunan yaklaşık 70 yazar, gazeteci ve yayıncının isimleri okundu.
TYB Başkanı Metin Celal, TYS Başkanı Mustafa Köz ve PEN 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan’ın katıldığı toplantıda Özcan, PEN’in yayınladığı açıklamayı okuyarak Hapisteki Yazarlar Günü’nün ifade özgürlüğü ve barıştan yana herkesin özgürlük çağrısı günü olduğunu belirtti. Özcan, “Türkiye’de muhalif görüşleri bilinen ama bazı antidemokratik ülkelerde yapıldığı gibi ‘terörle bağlantılı’ sayılarak tutuklanan bütün yazar ve gazetecilerin derhal tahliye edilmesini talep ediyoruz ” dedi.
TÜYAP Kitap Fuarı’nda 17-20  Kasım arası Belge Yayınları standında Belge Yayınları kitaplarını Zarakolu adına imzalayan kurum başkanları “Zarakolu için nöbetteyiz” dedi. .

Göçmen değil sürgün

Yazar Doğan Özgüden de 12 Kasım’da Zarakolu’nun yöneteceği açıklanan “50 yıl Sonra Göçmen Edebiyatı Mı, Sürgün Edebiyatı Mı?” paneline mesaj yolladı. Panelde okunan mesajında Özgüden;“Ragıp’ın Kocaeli F-Tipi’nde yeniden çileye yatırıldığı bu Kasım karanlığında yazmak zor. Ragıp, tutuklanmadan önce bana ulaşan 20 Ekim tarihli en son mail’inde ‘Salı günü Edirne’ye görüşe gittik ilk defa… Öteki oğlum Sinan’la sabah 7’de yola koyuldum. Gece 9’da evdeydim. Frankfurt’tan Suzan’ın cenazesine yetiştim. Yarın Diyarbakır’a gidiyorum erkenden, kilisenin açılışı için. Karmaşık günlerden geçiyoruz yine’ diyordu.” Özgüden“50 yıl sonra göçmen edebiyatı mı, sürgün edebiyatı mı?” panelinin konusuna da değinerek; “Oldum olası bu göçmen-sürgün ayrımından rahatsız oldum. Bir insan, hangi nedenle olursa olsun, doğduğu, büyüdüğü, kişiliğini bulduğu topraklardan zorla kopartılmışsa, göçmen değil sürgündür” dedi.

Aydınlara tehdit  

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay yaptığı açıklamada “Bizler,  cezaevlerindeki   gazetecilerin, yazarların  serbest bırakılmasını, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan uygulamaların ortadan kalkmasını  beklerken,tersine bu alanda  yeni gözaltılar, tutuklamalar kabul edilemez. Ragıp Zarakolu ‘nun en kısa sürede serbest bırakılmasını  bekliyor ve talep ediyoruz. Gazetecilerin, aydınların , yazarların  cezaevlerine doldurulması, hem  dışarıda kalan yazarlar, aydınlar için bir tehdit hem de ciddi bir otosansür nedenidir” dedi.

Avrupalı yazarlardan çağrı

Avrupa’nın Almanya, Fransa, Avusturya gibi ülkelerinde yaşayan ve Belge Yayınları’nda kitapları yayımlanan Türkiye kökenli göçmen yazarlar ortak bir açıklama yaparak, Ragıp Zarakolu’nun tutuklanmasını kınadı ve bir an önce serbest bırakılmasını talep etti. Aralarında Nuray Bayındır, Erdal Boyoğlu, Mehmet Çetin, Fevzi Karadeniz, Hüseyin Şimşek gibi şair, romancı ve araştırmacının bulunduğu Avrupa’da yaşayan yazarların imzaya açtığı, “Belge Yayınevi’nin Yazarları Olarak, Zarakolu’nun Tutuklanmasını Kınıyor ve Serbest Bırakılmasını İstiyoruz” başlıklı metin şöyle:
“Ragıp Zarakolu; aynı zamanda ‘Türkiye Yayıncılar Birliği – Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü Komitesi Başkanı’dır. Bu konumuyla, özgürce konuşup yazamayanların; kitapları, dergileri, gazeteleri yasaklananların; cezaevinde tutulanların, sürgünde yaşayanların en yakın destekçisi ve onların güvenilir bir dostudur.
Ragıp Zarakolu’nun bütün hayatı meydandadır. Deniz Gezmişlerle Hakkari’deki Zap Suyu üzerinde köprü yapmaya gittiği 68’lerden beri, halklarımız arasındaki bir gönül köprüsüdür.
Son 30 yılı –ülkede ve dünyanın başka ülkelerinde- yayınevlerinde, kitabevlerinde, fuarlarda, üniversitelerde, panellerde veya konferanslarda konuşmalar yaparak, tebliğler sunarak geçen bu saygın entellektüeli, “terör” suçuyla, “silahlı gizli örgüt üyeliği” suçuyla ilişkilendirerek tutuklamak, bütün insanî ve demokratik değerlere hakarettir. Ve asıl terör budur! Bu terörün amacı gözdağıdır, korku salmadır.
Bu korku salma, yalnız Ragıp Zarakolu’na ve onun gibi tutuklanan BDP Parti Meclisi Üyesi Prof. Büşra Ersanlı’ya değil. Hatta yalnız Kürtlere de değil. Bu iktidara muhalif olan, barış ve demokrasi için sözü olan, sözünü yazan, söylemek için el kaldıran, başkaldıran herkesedir.
Bu hukuk tanımaz faşizan baskıya karşı herkes, ama herkes –meleklerin cinsiyetiyle uğraşmayı bir yana bırakıp- birleşip meydanlara çıkmazsa, daha da geç kalınabilir”.

PEN’den yakın izleme 

15 Kasım Hapisteki Yazarlar Günü’nde Uluslararası PEN Etiyopyalı, Bahreynli, Meksikalı ve Tibetli dört gazeteciyle birlikte Şık ve Şener’i de izlemeye aldı; ayrıca son bir yılda dünyada öldürülen 34 yazarı da anıyor.
Uluslararası PEN, 15 Kasım 2011 Hapisteki Yazarlar Günü’nde odaklandığı beş gazeteci arasında Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ahmet Şık ve Nedim Şener de bulunuyor.
Hapisteki Yazarlar Komitesi, Hapisteki Yazarlar Günü nedeniyle yayınladığı bildiride “dünyanın çeşitli yerlerinde tehdit ve saldırılara maruz kalan gazetecileri de sıraladı.

Sıra kimde?

Devrimci Karargâh örgütüne yönelik yapıldığı iddia edilen operasyonda, siyasi parti ve platformlarda demokratik ve meşru siyaset yapan bir dizi ismin tutuklanmasına ve 2010 yılından bu yana mahkemeye çıkmayı beklemesine tepki gösteren “Sıra Kimde İnisiyatifi” şu açıklamayı yaptı:
“Tutuklamaların ardından dosyaya konulan gizlilik kararı nedeniyle tutuklu sosyalistler ve kamuoyu suçlamaları ancak beş ay sonunda öğrenebildiler. 13 Nisan 2011’de, yaklaşık 7 ay sonra görülen ilk duruşmada aylardır karşılaştıkları mesnetsiz suçlamalara, uğradıkları haksızlığa cevap vermeyi bekleyen, bu hukuksuzluğun son ereceğini uman arkadaşlarımızın savunma yapmalarına dahi fırsat verilmedi.. Böylece hukukun temel ilkelerinden biri pervasızca çiğnenirken, davanın daha önce ‘Devrimci Karargâh davası’ adıyla açılan ve kendi içlerinde de birçok hukuksuz uygulama barındıran davalarla birleştirilmesi kararlaştırıldı.
İçi boş iddianamelerle arkadaşlarımızı cezaevlerine gönderen komplocular anlaşılan o ki yine türlü yöntemler kullanarak tutukluluk sürelerini uzatmaya çalışıyorlar.
AKP hükümeti bu adımlarıyla devrimcileri, demokratları, sosyalistleri, Kürt özgürlük hareketini etkisizleştirmeye çalışıyor. Bunun için siyasi partileri, platformları, dergileri, sendikacıları olduklarından farklı lanse etmeye çabalıyor.’Parasız eğitim istiyoruz’ yazılı bir pankart açan gençleri neredeyse bir buçuk yıldır hapiste tutan, YSK kararını protesto eden insanların yüzlercesini tutuklayıp cezaevine gönderen, HES’lere karşı derelerini savunan Hopa halkını ‘eşkıya’ ilan eden, Metin Lokumcu’nun öldürülmesini protesto ettikleri için onlarca kişiyi ‘terör örgütüne üyelik’ suçlamasıyla tutuklayan, basılmamış bir kitabı dâhi kriminalize eden bu zihniyetin esas hedefi demokratik siyasetin tasfiyesidir.”

Düşünceye özgürlük

Kadıköy Düşünceye Özgürlük Girişimi, tutuklamalar üzerine yaptığı açıklamada, girişimin üyesi Ragıp Zarakolu’nun tutuklanmasına yönelik açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:

“28 Ekim 2011 Cuma gecesi, İstanbul’da KCK’ye yönelik ikinci dalga operasyonda, dünya kamuoyunun yakından tanıdığı ve çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül sahibi, Kadıköy Düşünceye Özgürlük Girişimi üyemiz, Belge Uluslararası Yayınevi’nin sahibi, Türkiye Yayıncılar Birliği Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı, İnsan Hakları Derneği kurucularından, Özgür Gündem ve Evrensel gazeteleri yazarı Ragıp Zarakolu, içlerinde BDP’nin Anayasa Hazırlık Komisyonu üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da bulunduğu 41 kişiyle birlikte gözaltına alınmıştır. Ragıp Zarakolu’nun akademisyen oğlu Deniz Zarakolu da 4 Ekim gecesi yürütülen birinci dalga operasyon sırasında, 97 kişiyle  ile birlikte gözaltına alınıp tutuklanmıştı.  Hukuksuzluğun, ahlaksızlığın, ciddiyetsizliğin, özgürlük düşmanlığının bir göstergesi olan bu operasyonları ilerici, özgürlükçü, aydın kamuoyunu pasifize ve terörize etmeyi, toplumsal muhalefeti susturmayı amaçladığına inanan, biz aşağıda imzası bulunan Kadıköy Düşünceye Özgürlük Girişimi aydınları olarak, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bu saldırıları lanetliyor, Ragıp Zarakolu’nun gözaltına alınmasını protesto ediyor ve tüm bu operasyonlarda tutuklanan aydın,akademisyen ve toplumun ileri unsurlarının derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

 

Sayı : 2011 11