Çerkes Çalıştay’ı yapıldı

0
456

ÇHİ’nin düzenlediği Çalıştay’da ilköğretim okullarında Çerkesce dil eğitimi dersleri, köy adlarının iadesi ve 7 gün 24 saat yayın yapan radyo ve televizyon istendi

Kocaeli Üniversitesi’nin Kartepe İlçesi’ndeki Derbent Uygulama Oteli’nde 25-26 Şubat tarihlerinde yapılan Çerkes Hakları İnisiyatifi’nin ilk çalıştayında, özellikle Çerkesce dil eğitimi üzerinde duruldu. Konuşmacıların bir bölümü ilköğretim okullarında Çerkesce dil eğitimi derslerinin konulmasını, Çerkes köy adlarının iade edilmesini ve 7 gün 24 saat kesintisiz yayın yapan radyo ve televizyon kanalının kurulmasını istedi.
ÇHİ sözcülerinden Kenan Kaplan, ilk günkü oturumda yaptığı konuşmada, Çalıştay’ın Çerkes halkının varlığının ve taleplerinin, görünür ve bilinir olması  maksadıyla düzenlendiğini söyledi. Soykırımın ardından da halifenin topraklarına sürülen Çerkeslerin bu yeni topraklara gelirken dilleriyle, kültürleriyle, etnik kimlikleriyle, inançlarıyla sonsuza kadar yaşayabileceklerini düşündüklerini söyleyen Kaplan şöyle devam etti: “Ama umdukları gibi gelişmedi. Zaman ilerledikçe muhatap edildikleri politika ve dayatmalarla kimliklerini oluşturan ögelerden arındırılmaya çalışıldılar. Ama kimse Çerkeslerin gönüllü olarak asimile olmayı kabul edeceklerini aklından geçirmemelidir.”
Kaplan, Çalıştay’ın Çerkeslerin varlık mücadelesine, Türkiye’nin demokratik dönüşümüne ve toplumsal barışın sağlanmasına büyük katkı sağlayacağına inandığını da ekledi.
Çalıştay’a katılanlar arasında bulunan AKP Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül Türkiye topraklarında yaşayan tüm insanların, bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyacağı, demokratik insan hakları gelişmiş, 2023’te tüm dünyanın gıpta ile bakacağı bir Türkiye hayaliyle gayret gösterdiklerini belirtti. Gönül şöyle devam etti:
“Çok daha demokratik, her kesimiyle her bölgesiyle kalkınma hareketini başlatmış olan bir Türkiye’de, kimin ne potansiyeli varsa ortaya koyacağı, kadını, erkeği, yaşlısı, genci, engellisi, engelsizi tüm kesimleriyle bu kalkınma hareketinin hızla devam edeceği bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu hayali gerçekleştirme noktasında demokratik gelişmeyi, hem kalkınma olarak gelişmeyi sağlamak gerçekten Türkiye için çok kıymetli ve çok önemli. Burada hepimizin üzerine düşen görev tüm grupların, tüm parlamentodaki grupların, siyasilerin ve STK’ların olsun, akademisyenlerin olsun, kimin ortaya koyacağı ne varsa bunların bir havuza gelerek harmanlanacağı, buradan bir katma değere dönüşerek Türkiye’nin yolunda bu demokratikleşme açılımında katkı sağlayacağına inanıyoruz. Onun için bu çalışmaları çok kıymetli görüyoruz. Bu çalıştayın çıktılarını gerçekten çok merak ediyorum ve bununla ilgili ne yapılacaksa ben takipçisi olacağıma söz veriyorum.”

Bin yıllık çark

Çalıştaya katılan BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise “Keşke umut dolu bir konuşma yapabilseydim. Fakat durumun gerçekçi bir fotoğrafını göstereceğim. Devletin demokratik açılım diyerek cilalayıp sunduğu şudur” diyerek şunları söyledi:
“Ana dilde eğitim ülkeyi böler demiştir Başbakan Erdoğan. Daha sonra denilenler ‘Ana dilde eğitim açılıma yapılmış bir suikasttır’ ve en vahimi ‘Kürtçe medeni bir dil midir?’ dendi. Niyeyse kendilerini ana para, sizleri de faizi gibi gören bir anlayışa karşı neler yapmamanız gerektiğini karınca kararınca ben size söyleyeyim. Mesela devletten televizyon istemeyin. TRT Şeş gibi bir ucube kurarlar. Kendi içinde bir hukukunu bile oluşturmazlar. ‘Bunu da verdik ya nankörler’ diye her vesileyle başınıza kakarlar. Bu kadar genciniz var. Bir internet bağlantısına bakar bir televizyon yayını. Bu konuda deneyim, paylaşmak ihtiyacı hasıl olursa bütün Kürtler yanınızdadır. Kendi televizyonunuzu kendiniz kurun. Daha sonra MİT ile ortak çalıştığınız veya paralel devlet yapılanmasına öncülük etmek ile karşı karşıya kalırsınız. Sistemin tek sesten, tek renkten, tek dilden başkasına tahammülü yok. Bu çark bin yıldır böyle sürüyor.”
İkinci gün tek oturum yapıldı. “Türkiye’de ve dünyada azınlık kavramı ve yeni anayasal süreç” başlıklı oturumun moderatörlüğünü Gazeteci Gülden Aydın yaptı. Bu oturumun konuşmacılarından İnsan Hakları Akademisi Bilim Kurulu Üyesi Av.Selahattin Esmer “Türkiye’de ve dünyada azınlık tanımı ve azınlık hakları” konusunu, Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Fuat Dündar “Osmanlı Cemaatçiliğinden Cumhuriyetçi Ulusalcılığa Gayrı Türk Müslümanlar: Devlet, Nüfus, Etnisite” konusunu, Şehir Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ferhat Kentel “Azınlık hakkı böler mi? Dünyadan örnekler” konusunu, Marmara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Osman Can “Yeni Anayasa ve demokratik devlet Çerkeslere (Azınlıklara) ne vaat eder?” konularını işlediler.
Tartışma ve katkıların sunulmasından sonra sonuç bildirgesinin hazırlanmasına geçildi.
Hazırlanan sonuç bildirgesinin Çerkes Hakları İnisiyatifi Yürütme Kurulu Üyesi Erol Karayel tarafından okunmasıyla Çerkes Çalıştay’ı sona erdi.

Sayı : 2012 03