Casusluk mu terfi operasyonu mu?

0
488

İstanbul’da bir buçuk yıl önce başlayan şantaj ve casusluk davasında 16’sı tutuklu 56 kişi yargılanıyordu. Savcı Celal Kara son duruşmada tüm tutukluların tahliyesini istedi. Tutuklu sayısı 4’e düştü. O biterken İzmir’deki soruşturma hızlandı. Şu anda 51’i asker 85 kişi bu davadan tutuklu.
Casusluk suçlamasıyla tutuklanan Albay Uzbay, neden tutuklandığını ve cezaevinde yaşadıklarını anlattı. Albay’ın anlattıkları yapılanların askeriye içinde bir tasfiye ve kadrolaşma kuşkularına yol açtı.
Casusluk suçlaması nedeniyle tutuklananların birbirlerini hiç tanımadığını belirten Albay Tayfun Uzbay, “Tek ortak noktamız, hepimizin de terfi zamanının gelmiş olması. Çok büyük bir operasyon var bu işin içinde” dedi.
Tek ortak nokta
Casusluk ve şantaj soruşturması kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Kıdemli Albay Tayfun Uzbay, birlikte tutuklandığı ve örgüt üyesi olmakla suçlanan kişilerin birbirlerini cezaevinde tanıdığını vurgularken “Koğuşta 15 subay birlikte kalıyoruz, kafa yoruyoruz ortak noktamız nedir, ortak noktamız herkesin terfi zamanı. Terfiler geçecek sonra pardon diyecekler, ama iş işten geçmiş olacak” dedi.
CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri Manisa Milletvekili Özgür Özel, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir, casusluk ve şantaj davası kapsamında tutuklanan 16 askeri ziyaret için Milli Savunma Bakanlığı’ndan izin istedi. Ancak bakanlık, milletvekillerinin yalnızca Prof. Dr. Kıdemli Albay Tayfun Uzbay ile görüşmesine izin verdi.
Bu nasıl örgüt?
İzmir Şirinyer’deki 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi’nde bulunan Prof. Dr. Albay Uzbay, örgüt suçlaması karşısında şaşkın olduğunu belirtirken “Burada birlikte tutuklandığım ve aynı örgütün üyesi olmakla suçlandığım arkadaşların hiçbirini tanımıyorum. Hatta ne bir yazışma, ne teyp, ne mesaj ne bir görüşme ne tanışma ne el sıkışma. Bu suçlamaya maruz olan herkes şaşkın. Bu nasıl örgüt, birbirimizi burada tanıyoruz. Bir koğuşta 15 subay birlikte kalıyoruz, kafa yoruyoruz ortak noktamız nedir, ortak noktamız herkesin terfi zamanı, herkes alanında çok başarılı, ileride çok iyi noktalara gelmesi beklenen kişiler” diye konuştu.
Savcı ‘yok’ diyor
Savcının geçen duruşmada “casusluk saptayamadım” dediğini aktaran Tayfun Uzbay, şunları anlattı: “Hatta tüm tutuklu sanıkların serbest bırakılması yönünde görüş bildirdi. Ardından sadece beş tutuklu kaldı. Şimdi 50 kişi daha alıyorlar aynı suçlamalarla, tam da terfi bekleyen son derece başarılı subaylar. 86-87 devresi tüm deniz kuvvetlerinin terfi alacak subayları buradalar, Aksaz, Foça ve İskenderun Deniz Üssü komutanları burada. Zaten Güney Deniz Saha Komutanı ve tüm karargâhı Balyoz’dan içeride. Bunu kim yapıyor, niye yapıyor anlayabilmiş değiliz, ama çok büyük operasyon var bu işin içinde. F-16 filo komutanı burada. Batı’dan gelen uçak ihlaline karşı kalkacak ilk uçak filosunun komutanından tüm deniz üs komutanlarından casus olur mu? Asla doğruyu arayan yok. Tutuklamaya içeri atmaya şartlanmışlardı. Sanki bir talimat yerine getiriliyordu.”
Dijital belgeler üretildiğini savunan Uzbay, “8 Mayıs’ta tutuklama yapıyorlar, delil olacak evrakın tarihi 18 Mayıs. Bir subay 1995 tarihli bir olayla suçlanıyor. Ama o tarihte Kuleli’de öğrenci. Derdimizi mahkemeye kadar kime anlatacağız? Benim araştırmam çökecek, terfiler geçecek, sonra pardon diyecekler ama iş işten geçmiş olacak” diye konuştu.
 Yerinin cezaevi olmayıp laboratuar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Denetimli serbestlik olursa talebim ev değil, laboratuar olur” dedi. (Cumhuriyet)
 

Sayı : 2012 07

Yayınlanma Tarihi: 2012-07-01 00:00:00