Suriye’yi ateş ve kana bulayan iç savaşın başlangıcından bu yana 40 binden fazla insan öldü. Bu kirli savaşın taraflarından Özgür Suriye Ordusu 27 Temmuz 2011’de kuruldu. Amaçlarını kendi web sitelerinde şu kelimelerle ifade ediyorlar: “Varlığımızın tek sebebi Suriye ve Suriyelileri savunmak ve korumaktır, bu amaca ulaşmak için elimizden gelen herşeyi yapacağız.” Tuhaftır ki, Suriyelileri korumak ve savunmak şiarıyla yola çıkanlar bu uğurda ‘öteki’ Suriyelileri öldürmeyi, amaca ulaşmanın bir yolu olarak görüyor. Diktatörlükten kurtarmayı vaat ederken yaptıkları, masum Suriyelileri bir başka diktatörlüğe taşıyacakmış izlenimi veriyor. ‘Arap Baharı’nı empoze edenlerin belki de keyifle izlediği bu senaryoda Suriye’de yaşayan herkes ateş ve yıkımdan nasibini alıyor, taraf olmaya zorlanıyor. Arap, Kürt, Türk, Ermeni, Çerkes, Dürzi ya da Hırıstiyan, Sünni, Alevi… Herbiri ‘öteki’ sayılabiliyor.
Yaklaşık 100 bin Çerkesin yaşadığı Suriye’de yaşananlar Çerkes diasporası tarafından da endişeyle izleniyor, çareler aranıyor.
Kaffed bu süreçte Kriz Masası kurarak bölge dernekleriyle sıkı bir çalışma gerçekleştirirken, Reyhanlı, Gaziantep, Adana, Göksun Mehmetbey Köyü, Göksun Saraycık Köyü, Kayseri, Mersin ve Samsun’a toplam 210 Çerkes yerleştirildi. Kafkasya’ya gitmek isteyenler oraya gönderildi. Bu sayı her geçen gün artıyor.
Suriyeli Çerkeslerin çapraz ateşteki trajedisi, diasporayı hareketlendirip “birlikte çare aramaya” yöneltti. Suriye’den gelecek Çerkeslere evlerini, yazlıklarını açacağını bildiren kişisel başvurular oldu. Maraş, Gaziantep, Adana, Reyhanlı dernekleriyle başlayan yardım sürecine Düzce, Kayseri ve Tokat dernekleri de katıldı. İstanbul Kafkas Kültür Derneği gençlerinin başlattığı “elbise, ayakkabı, ev eşyası, kuru gıda” toplama çalışmasına İstanbul Çerkes Derneği Gençlik Komisyonu da katıldı. Ankara Çerkes Derneği’nin topladığı eşyalar Adana Derneği’ne iletildi.
Amerika’da yaşayan Çerkesler, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önünde Suriyeli Çerkesler için miting yaptı. Türkiye’de, Kafkasya’da tek kişilik eylemler yapıldı. Kaffed heyeti, Suriyeli Çerkeslerin durumu için devletin sunabileceği imkanları görüşüp destek almak üzere AKP Grup Başkan vekili Mustafa Elitaş, Meclis Başkan vekili Mehmet Sağlam’la görüşmeler gerçekleştirdi. Rusya Federasyonu yetkililerine birkaç kez yazılı başvuruda bulunuldu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği’nin Türkiye temsilciliği ile görüşüldü.
Kaffed başkanı Vacit Kadıoğlu bu girişimlerin karşısındaki sessizliği yorumlarken “Diplomatik girişimlerden, bizzat yerinde yetkililer ile yapılan yüz yüze görüşmelerden sonra anlıyoruz ki sesimiz özellikle duyulmak istenmiyor, duymuyorlar, duymamazlıktan geliyorlar.” diyerek Çerkeslerin anavatanlarına geri dönüşlerinin önündeki bütün engellerin kaldırılması talebiyle, 31 Aralık günü her alandaki Rusya temsilcilikleri önünde ve 5 Ocak 2013 Cumartesi günü saat 15:00’te Ankara’daki Rusya Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yapılacağını söyledi. Apsuvara grubu; vize, pasaport konularındaki bürokratik işlemlerinin kolaylaştırılarak, Çerkeslerin Abhazya’ya geçişlerinin ve barınmalarının sağlanabilmesi, Abhazya üzerinden Kafkasya’ya geçiş imkanlarının oluşturulabilmesini talep eden “AydgılaraAamta-Şimdi Dayanışma Zamanı” başlıklı bir imza kampanyası başlattı.