Sessiz kalmayın!
Acalit’u zışşımı’eç’e a zel’eghum l’ıghe xalhh! (İki kez ölüm olmadığına göre, o tek ölüm yiğitçe olsun.) Bir Çerkes ölümden asla korkmazdı, en korkutucu olan onursuz bir yaşam sürmekti.
“Yaşam bir onurdur, onursuz ölürsen boşuna yaşamışsındır. Canını ver onurunu kurtar. Can verilir, onur verilmez. Canını esirgemeyenin övgüsü unutulmaz” gibi atasözleri olan bir toplumda korkaklık, savaştan kaçmak affedilemez hatalardı.
Memluk-Osmanlı savaşında, Memluk ordusu içindeki Çerkes süvarilerin tamamı kurşunla öldürülmüştü çünkü onlar tüfek ve tabanca ile savaşmayı korkaklık olarak düşünüyorlardı. Rus savaşlarında kendilerinden sayıca az olan Rus devriyelerine saldırmayan, gitmelerine izin veren, az sayıdaki bir birliğe saldırmayı onursuzluk olarak gören Çerkeslerle ilgili yüzlerce vaka anlatılır.
Bugün Suriye’de global çetelerin başlattığı kirli bir savaş sürüyor. Çocuk-yaşlı-kadın ayrımı yapmaksızın sivil insanlara yönelik kurşuna dizmeler, katliamlar gerçekleştiriliyor. Savaşın temizi olmaz ancak sivillerin hedef alındığı bir savaş çok daha kirli bir savaştır.
Bu savaştan kazanılacak herhangi bir onur yoktur. Bu savaşta tarafsız kalmayı tercih eden Çerkesler, savaşın sonunda kim kazanırsa kazansın KAYBEDECEKLERDİR.
Özgür Suriye Ordusu diye adlandırılan terörist grupların ve Esad yönetiminin bu tarafsızlığın hesabını soracağı aşikardır. Öyleyse orada yaşayan Çerkeslerin bir an önce Suriye’den çıkarılmaları gerekmektedir. Başlatılan yardım kampanyalarına sessiz kalmak “olası katliamlara ortak olmak” demektir.
Sessiz kalmayın! Vicdanlarınızı dinleyin!
Saygı ve sevgilerimle.
Şewcen Gökhan