Yeni “Ulusal Politika”, protestoları kışkırtıyor

0
449

Rusya’da aylardır patlamaya hazır bir kazan kaynıyor ve yakında taşabilir. Cumhurbaşkanı Putin, geçtiğimiz Mayıs ayında yeni “Ulusal Politika” için bir tasarı hazırlatmıştı. 1 Aralık’ta açıklanan ve Rusya’daki yaklaşık 200 etnik grubu etkileyecek siyasi, ekonomik ve kültürel politikaların anahatlarını düzenleyen tasarı süreci, Adıgelerden Yakutlara dek neredeyse tüm halklar tarafından yakından izleniyordu.

Yasa komisyonunun başkanı Vyacheslav Mikhailov, yeni politikanın etnik çeşitliliği geliştirmeyi, vatandaşlık birliğiyle etnikler arası uyumu pekiştirmeyi hedeflediğini belirtiyor.

Ancak eleştirmenler; süreç içinde ortaya çıkan ve küçük etnik cumhuriyetleri başka bölgelerle birleştirmek gibi düşüncelerin etnik Rus tahakkümüne ve Rus olmayan ulusların statülerinde bir erozyona yol açacağı konusunda uyarıyor. Başkirdistan’ın başkenti Ufa’da yaşayan tarihçi ve analist Marat Kulsharipov, “Böyle bir strateji önermek için beyinsiz olmak gerek. Bu tasarı, kelimenin tam anlamıyla Rusya’nın temeline konan bir bombadır” diyor.

Kazan’da yaşayan siyasi analist İndus Tahirov’un sözleri ise şöyle : “Bu ülke kurtarılabilir ama çaba gerekecek. Burası etnik Rusların ülkesi değil, çoketnikli bir ülke. Burası Hıristiyanların ülkesi değil, çok dinli bir ülke. Bu ülkenin herkese eşit hak veren bir federasyon olduğunu öğrenmeleri gerekir. Ülkeyi, sadece böylesi bir politika kurtarabilir.”

Etnik cumhuriyetlerin başka bölgelerle birleştirilmesi maddesi, Tataristan’daki hararetli protestoların ardından tasarıdan çıkarılsa da eleştirmenler, aynı ideolojinin tasarıda halen yer aldığını söylüyor. Tataristanlı tarihçi Rafael Mukhametdinov, tasarıda yazılanların yakından incelenmesi halinde gerçek hedefin anlaşılacağını belirterek “Stratejinin anlatımı çok zayıf. Ruslarla ilgili politikalar net ve açık bir dille açıklanmış olmasına rağmen çok aceleyle hazırlanmış gibi görünüyor. Bir Rus ulusu olduğu ve Rusya’daki herkesin Rusça bilmesinin zorunlu olduğu yazılı. Sıra Rus olmayanlara gelince anlatım karmaşıklaşıyor. Neyi ifade ettikleri anlaşılmıyor. Sanırım kasıtlı olarak böyle yapıldı” diyor.

Memnun olanlar da var

Tüm bunlar olurken, Çeçenya’daki bir meclis üyesi, Kuzey Kafkasya’daki altı cumhuriyetin “Dağ Cumhuriyeti” gibi etnik belirtmeyen bir ad altında birleştirilmesini önerdi. Dağıstanlı akademisyen Abdul-Nasır Dibirov, Başkir halkının yaşadığı Başkirdistan’ın adının Ufa Cumhuriyeti; Tatarların yaşadığı Tataristan’ın adının da Kazan Cumhuriyeti yapılmasını teklif etti. Dibirov, daha da ileriye giderek etnik cumhuriyetlere yeni adlar verilmesinin, Rusya’nın federal yapısının mükemmeleştirilmesi yolunda bir “ilk adım” olabileceğini söyledi.

2012’de devlet başkanlığına aday olan oligark Mikhail Prokhorov, geçtiğimiz Kasım ayında yaptığı ve Rusya’nın etnik cumhuriyetlerini eleştirdiği konuşmasında, bu cumhuriyetleri tasfiye edecek bir anayasa değişikliği yapılması çağrısında bulundu. Dünya Tatar Kongresi başkanı Renat Zakirov, bu öneriyi Rusya’nın istikrarına bir tehdit olarak değerlendirdi ve “Bu adam, ülkeyi yıkmaya hevesli. Rusya Federasyonu’nun istikrarının korunmasında etnik cumhuriyetlerin rolü muazzamdır. Prokhorov, istikrara karşıymış gibi görünüyor” dedi. (rferl.org)

Çeviri: Serap Canbek

 

Sayı : 2013 04