Basklar ve Bask atasözleri

0
4412

Kısa bir aradan sonra yeniden sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içindeyim. Değirmenimizin kapılarını açıyoruz ve bilgiyi öğütmeye başlıyoruz.Merhaba sevgili okurlar,

Batı Avrupa’da yaşayan Basklar hakkında çok şey söylenmiştir, kimi araştırmacılar güneş dil teorileri peşinde koşarken, Gürcüler bile bu halkın kayıp bir Gürcü kavmi olduğunu söylemekten çekinmemişlerdir. Oysa Arnavutlar, Çerkesler, Keltler gibi bu halk da Hint-Avrupa öncesi Avrupa’nın evlatlarındandır. Etkileşim şüphesiz olacaktır, ama bu bir halkı direkt başka bir halka bağlamak doğru değildir. Yapılan son araştırmalar Britanyalıların hatırı sayılır bir şekilde Basklarla akraba olduklarını çıkarmıştır. Bu mantığa göre; Britanya adaları Bask yurdu mudur?

Fransızca bilenler bilir: Le Arbre (ağaç) Baskçada Abro’dur. Kelime Fransızcaya Baskçadan geçmedir.

“Hiçbir şey başlamamışken dağlar şekillenmeden önce de Bask’lar Basktı.”

Burada Baskların köklerinden ziyade yabancısı olduğumuz bir milletin atasözlerine yolculuk yapacağız.

Bask Atasözleri

Aberats izatea baino, izen ona hobe “İyi bir ismin yerini doldurabilecek hiçbir şey yoktur.”

Adiskide onekin, orduak labur. “İyi arkadaş hayatı güzelleştirir.”

Adiskidegabeko bizitza, auzogabeko heriotza. “Arkadaşsız bir hayat, ölüdür”

Aditu nahi ez duenak, ez du esan behar “Duymak istemeyeceğini başkasına söyletme”

Aditzaile onari, hitz gutxi “İyi dinleyici için birkaç kelime yeter.”

Agindua zorra, esan ohi da “söz her zaman söylenen borç gibidir.”

Aita biltzaileari, seme hondatzaile “Cimri babanın israfkar oğlu olur.”

Aldi luzeak, guztia ahaztu “Zaman her şeyi unutturur.”

Alferkeria, askoren ondamendia “Tembellik insanı doğru yoldan ayırır.”

Alferrak, beti lanez beterik “Tembel insan her zaman meşguldür.”

Alferrarendako lanik ez, eta astirik ez “Tembel insanın işi yoksa zamanı da yoktur”

Alferrarentzat jana eta langilearentzat lana, ez da inoiz faltako “Çalışkan insanın işi tembel insanın yediği tükenmez.. “

Alferrik da, ura joan eta gero, presa egitea “Su bittikten sonra acele etmek fayda getirmez.”

Amari egindako zorrak ez dira inoiz ordaintzen “Annelik hakkı geri ödenmez”

Amen: Zu hor eta ni hemen “Şükürsüz yer olmasın”

Ardiak beeka egonik, ez du jaten belarrik “meleyen koyun ot yemez.”

Arian, arian, zehetzen da burnia “Çalışan demir gibidir.”

Arranoak lumak behar, txepetxak ere bai “Kartal da Çalıkuşu da babaya ihtiyaç duyar.”

Arrotz-herri, otso-herri “Yabancı topraklarda kurt vardır.”

Asko daki zaharrak, erakutsi beharrak “Yaşlı insan gösterecek çok şey bilir.”

Asko dakin/k//zu, bizitzen baldin badakin/k//zu Nasıl yaşayacağını biliyorsan çok şey biliyorsun demektir.”

Asto askok, lasto asko “Eşeği çok olanın otu da çoktur.”

Aurrera begiratzen ez duena, atzean dago “İleriye bakamayan geridedir.”

Azeri zaharrak ile zaharra uzten du, aztura zaharrik ez “Yaşlı tilki kürkünü değiştirir de alışkanlıklarını değiştirmez.”

Azeria solas ematen zaukanean ari, gogo emak heure oiloari “Tilkiyle masaya oturduğunda gözün tavuğunda olsun.”

Begietatik urruti, bihotzetik urruti “Gözden uzak olan gönülden de uzaktır.”

Beltz guztiak ez dira ikatz “Her siyah nesne kömür değildir.”

Berbak handiak, ezkurrak txikiak “Büyük sözlerin ardında küçük şeyler yatar.”

Bere etxe pobrea, erregearena baino hobea “Senin olan baraka senin olmayan altın evden iyidir.”

Berri gaiztoa bera zaldi “Kötü haber atlıdır.”

Besteren ama ona, norberea askoz hobea “Başkalarının anneleri, kendi annen kadar iyi olamaz.”

Bi etxetako txakurra, goseak jan “İki evin tek köpeği açlıktan ölür.”

Bihotzean dagoena, mihira irten “Dil, kalptekini söyler.”

Burdina berotan jo behar da “Demir sıcakken dövülür.”

Burla minena, egia dioena “En acı rezalet, gerçeğin kendisidir.”

Bururik ez duenak, hankak ibili behar “Kafası yoksa da kaçmak için bacakları var.”

Dakien guztia ez derrala, ahala oro jan ez dezala “Bildiğinden fazlasını söyleme, yiyebileceğinden fazla yeme”

Dantzatu nahi ez dana, ez doala dantzara “Dans etmeyeceksen dansa gitme.”

Denbora badoa eta gu harekin “zaman durmaz “

Dirua, mutilik hoberena eta nagusirik txarrena ” Para kölelerin en iyisi efendilerin en zalimidir.”

Diruak malkarrak zelaitzen “parayla engeller aşılır.”

Edozein txoriri, eder bere habia “Her kuş kendini güzel bulur.”

Edozeinek, edanondoan, dio bere iritzia “İçtikten sonra herkes söz söyler”

Egi guztiak ez dira on esateko “Bazı gerçekleri söylememek gerekir.”

Egia, askoren erregarria ” Gerçek acı verir.”

Egiak esan eta adiskideak gal “Her zaman gerçeği söyleyenin dostu azalır.”

Egizu beti on, ez jakinarren non “Takdir edilmesen de doğru bildiğini yap.”

Eguzki bera, on ala gaiztoentzat “İyinin de kötünün de üstünde aynı güneş parlar.”

Esana da erraz eta egina garratz “Konuşmak kolaydır anlamak ise zor.”

Esana esan, emana eman “söylenmiş olanla verilen değişmez.”

Ez ardo bizidunik, ez andre bizardunik “Sakallı kadından ve parlayan şaraptan kaçınmak gerekir.”

Ez gehiegi hitz egin, ez ba da nahi huts egin “Hata yapmak istemiyorsan çok konuşma”

Garaipena, neke askoren ondorena “Başarı çok çalışmanın meyvasıdır.”

Geroa, alferraren leloa “‘Sonra: tembelliğin ifadesidir.”

Gezurrak hankak motzak ditu “Yalanın ayakları kısadır.”

Gilen, bihar hilen, etzi ehortziren, etzidamu ahantziren “Bir gün ölüp, ertesi gün gömüleceğiz. İki gün sonra kimse hatırlamayacak.”

Guztia gura izatea, guztia galtzea “Fazlasını istersen, kaybetmeyi bileceksin.”

Guztien gogora egitea, da gauza nekea “Herkesin yüzünü güldüremezsin.”

Hobe da txori bat eskuan, eta ez bost ezkurrean “Eldeki 1 kuş, daldaki 5 kuştan iyidir.”

Igaroa, igaro “Geçmiş geçmiştir.”

Ihaurk egin dezakeana ez utzi besteri egiten “Kendine yaptığını başkasına yaptırma.”

Jakiteak ez du ogirik jaten “Bilgi ekmek gibi yenmez.”

Jakiteko hartzen, ikas ezazu ematen “Almak için vermeyi bilmek gerekir.”

Jaten duten santuekin, ez dago fidatzerik “Azizlerle bir sofraya otursan dahi güvenme.”

Katurik ez dagoen etxean, saguak dantzan “Kedinin olmadığı yerde fareler dans eder.”

Lan baratza, lan aratza “Yavaş yapılan iş en iyisidir.”

Lanik errazena, agintzea “En kolay iş emretmektir.”

Mendiak mendia behar ez du, baina gizonak gizona bai “Dağ dağa ihtiyaç duymasa da İnsan insansız olmaz.”

Nagusi eroa baino, gogorra hobe “Acımasız patron, delisinden iyidir.”

Nahi dukana hiretzat, besterentzat “Kendin için ne istiyorsan başkalarına da iste.”

Nahigabeko ezkontzea, neke eta kaltea “İstenmeyen evlilik bela ve çalkantı getirir.”

Nola bizi, hala hil “Nasıl yaşarsan öyle ölürsün.”

Nola soinu, hala dantza “Her müziğin kendi dansı vardır.”

Otsoak otsoari gaitzik ez, eta lapurrak lapurrari laztan “Kurt kurdu ısırmaz, hırsız hırsıza güzel bakmaz.”

Sabelak egitean gur-gur, barteko afariak agur “Karnın guruldadığında akşam yemeği sindirilmiş demektir.”

Sasian jaioak, sasian nahi; gure mandoak ez du etxera nahi

“Çalıda doğan çalıyı arar; erkek eve gelmez” (her şey doğal ortamında güzeldir. İkinci kısım ise erkeklerin doğasındaki serkeşliğe gönderme yapmaktadır)

Su gaberik, ez da kerik “Ateşsiz duman olmaz”

Senide urruna baino, auzo hurra hobe “Yakın komşu uzaktaki akrabadan iyidir.”

Sugabeko etxea, gorputza odolgabea “Ateşsiz ev, kansız vücuda benzer.”

Tantaka-tantaka upela bete “Küçük damlalarla kap dolar “

Tresnak jabea dirudi “Alet edavat, ustasında güzeldir.”

Txakur zaunkaria, gutxitan ozkaria “Havlayan köpek az ısırır.”

Txalupan nagusi asko daudenean, arrantza gutxi “Kaptanı çok teknede bereket olmaz.” (Kaptanı çok olan tekne çok balıkla geri dönmez)

Txapel batekin bi buru ezin estali “Bir şapkayla iki baş örtülmez.”

Txintxarri mihigabea, sasian usteldu “Tokmaksız çan, çalıda çürür”

Umearen zentzuna, etxean entzuna “Çocuk evde öğrendiğini bilir.”

Ur beroaz erre txakurra, epelaren beldur da “Kaynar suda yanan köpek, ılık sudan korkar”

Ur handietan, arrain handiak “büyük sularda bol büyük balık olur”

Urak dakarrena, urak darama “Suyun getirdiğini su götürür”

Urde goseak, ezkurra amets “Aç domuz mısır hayal eder.”

Urri, baina ongi “küçük ama iyi”

Urrun helduko da, baratz doalarik, geratu gabe doana “Durmadan gidersen yavaş olsan bile çok yol alırsın.”

Urrunago, gezurrak handiago “Yalan uzakta büyür”

Urruneko eltzea urrez, hara orduko lurrez “:Uzaktaki altın kaba yaklaştığında çürük kile dönüşür.”

Urte euritsu, urte ogitsu “Bol yağmur bol ekmek demektir.”

Ustea ez da jakitea “Bilmekle inanmak aynı şey değildir.”

Utseginaz, utsegiteak zuzentzen dira “ Hatalardan ders almak gerekir. “

Utzi ezan/k//zu ona hobeagatik “İyi mükemmel için terk edilir.”

Zahar eroa, gazte zoroa baino txarrago “Delinin yaşlısı, delinin gencinden kötüdür.”

Zahar-ele, zuhur-ele “Yaşlı kişinin sözlerinde akıl çoktur.”

Zaharrari azkar joateko eta haurrari geldi egoteko esatea, berdin da

“Yaşlıya acele et demek, çocuğa dur demek gibidir.

Zakur handiak, zaunka handia “Büyük köpek çok havlar.”

Zenbat buru, hainbat aburu “Ne kadar çok kafa varsa o kadar çok düşünce olur.

Zer egingo dugu? Hil arte bizi “Ölüne kadar yaşamak dışında ne gelir elinden?”

Zer ikusi, hura ikasi “Ne görürsen onu öğrenirsin.”

Zozoak beleari ipurbeltz “Kara Güvercin Kargayı “Kara kıçlı” diye çağırır.”

Zuharrari ez eska gari “Buğday ağaçta yetişmez.”

Zura berago, harra barrenago “Yumuşak ağaçtan büyük kurt çıkar.”

(En toleranslı insanların bile iyiniyetini suistimal edenler için kullanılır.)

Zuri guztiak ez dira irin “Her gördüğün beyaz un değildir.”

Baskça Temel Kelimeler

Bai = Evet Ez = Hayır

Kaixo! (ispanya’da), Agur! (fransa’da))= Merhaba

Agur! (ispanya’da), Adio! (fransa’da)= Hoşça kal

Ikusi arte = Görüşürüz

Eskerrik asko! = Teşekkür ederim

Egun on = Günaydın

Arratsalde on = iyi akşamlar

Gabon = iyi gecelerMesedez = Lütfen

Barkatu = Affedersiniz

Eup!= Yolda giden birini selamlamak için kullanılır. (Telaffuzu apa veya aupa)

Kaixo aspaldiko! = Kaixo, ,ile aynı olmakla beraber uzun yıllar boyunca anlamını katar. Ez horregatik = Bir şey değil.

Ez dut ulertzen = Anlamıyorum.

Ez dakit euskaraz= Baskça Konuşamam.

Ba al dakizu ingelesez?= İngilizce biliyor musun?

Neska polita = Sen güzel bir kızsın.

Zein da zure izena? = İsminiz?

Pozten nau zu ezagutzeak = Seni tanıdığıma memnun oldum.

Ongi etorri! = Hoşgeldin.

Egun on denoi = Herkese günaydın!

Berdin / Hala zuri ere = senin için de dilerim. (Kaixo veya Egun on dendikten sonra)

Jakina! Noski! = Kesinlikle! Tamam!

Nongoa zara? = Nerelisin?

Non dago…? = Neresi…?

Badakizu euskaraz? = Baskça biliyor musun?

Bai ote? = Gerçekten mi? Olabilir mi?

Bizi gara!! =Yaşıyoruz!

Bagarela!! = biz de! (Bizi Gara’nın cevabı)

Topa! = Şerefe!

Geldi!= Dur!

Lasai= sakin ol

Ez dut nahi= İstemiyorum.


Baskça Şiir

parraguirre, José María (1820 – 1881)

Gazte gaztetandikan
herritik kanpora,
estranjeri aldean
pasa det denbora.
Herrialde guztietan
toki onak ba dira,
baina bihotzak dio
“zoaz Euskalherrira”.

***

Agur nere bihotzeko
amatxo maitea!
Laster etorriko naiz
kontsola zaitea.
Gertabeharrak nahi du
ni urez joatea;
ama, zertarako da
negar egitea?

***

Lur maitea hemen uztea
da negargarria.
Hemen gelditzen dira
ama ta herria.
Urez noa ikustera,
bai, mundu berria;
oraintxe, bai, naizela
errukigarria.

(Türkçesi)

Gençken
Evimi ve ülkemi terk ettim
Yabancı topraklarda
Çok vakit geçirdim
Bütün topraklar güzel olsa da
Kalbim hep fısıldadı:
Geri dön Vatanına.

***

Elveda sevgili annem
Geri geleceğim
Yüreğini dindirmeye
Deniz çağırıyor beni
Gözyaşı dökmen, anne
Yeter mi beni engellemeye?

***

Sevgili vatanımı terk etmek,
Kalbimi parçalıyor.
Annem ve vatana
Hatırlamalı beni.
Yeni deneyimler kazanmalı
Denizlerde
Ama pişmanlık
Var dilimde.

  • Baskça Şiir çevirisi: ÇETAW Nart

© Her hakkı mahfuzdur. İzinsiz, kısmen veya bütünüyle kullanılamaz.

Sayı: 2013 07