Medet

0
1510

Medet, bizim Çeçen Ali’nin ağabeyi olduğu gibi bizim kuşağın da ağabeyi idi. Türkçesinde Çeçencenin etkisi hemen hissedilir, kendinden emin konuşur, gözlerinde tedirginliği göremezdiniz.

Rahmetli Süleyman Yançatoral başkanlığında, rahmetli Sönmez’in de içinde bulunduğu yönetim kurulunda birlikte çalışmıştık. O yıllarda yönetimin en genci idim. Beni ve heyecanımı severdi. Yüreği elinde idi.Medet, bizim Çeçen Ali’nin ağabeyi olduğu gibi bizim kuşağın da ağabeyi idi. Türkçesinde Çeçencenin etkisi hemen hissedilir, kendinden emin konuşur, gözlerinde tedirginliği göremezdiniz.

Sakin, olgun, serinkanlı yapısını hemen hissederdiniz. Vitrin adamı hiç olmadı, dava adamı olmak onun için yeterli idi.

Bizi severdi sevmesine de, deli dolu davranışlara izin vermezdi. Dedim ya sağ duyulu bir Çeçendi.

Kardeşinin arkadaşı idik.

Ali kalp ameliyatı olduğunda eski arkadaşları ziyarete gitmiştik. Medet abi bizi hastanenin bahçesinde karşıladı. “Ali’ye söyleyin adam açık kalp ameliyatı oldu, hastaneden gitmeye kalkıyor. Söyleyin de birkaç gün yatsın” demişti.

Bizde “tabi abi” dedik yukarı çıktık.

Medet’in tembihini Ali’yi görünce unuttuk.

Çeçen Ali’nin yapısını biliriz, kalp ameliyatı olsa da serumlara bağlı kalkar. Yatmayı beceremez. Onu görünce sanki tüm arkadaşlar sözleşmiş gibi “Ali ne yatıyorsun buralarda, kalk hadi gidelim bir yerlerde otururuz” deyip gülüşürken, birde baktık ki Medet kapıda. Hastanın yanında bir şey söylemese de tepesinin attığı belli idi.

O Ali, ağabeyinin cansız bedenini vurulduğu bürodan İbrahim’le çıkardı.

Canının yarısını torbada taşıdı.

Medet namlunun ucunda olduğunu bilerek dimdik yaşadı. Bir özgürlük mücadelesinin dim dik neferi idi.

Ali, ne hastanede ne de cenazede gözünü dahi kırpmadı. Oğlunun vakur duruşu ise hâlâ gözümün önündedir. Tüm aile yangınlarını yüreklerinde, başları dik taşıdılar.

Kelimeler yetmiyor bazen.

Ankara bir kez daha vuruldu.

 

Sayı: 2013 07