Anadilime özgürlük, eğitimde eşitlik

0
519

Milli Eğitim Bakanlığı’nın seçmeli derslerle ilgili dilekçe verilme süresini bir hafta ile sınırlaması ve “Yaşayan diller ve lehçeler”in müfredat çalışmaları konusunda, Türkiye’deki kültürel kimlik eksenli kuruluşların görüş ve yorunlarını yayınlıyoruz.

Abhaz Dernekleri Federasyonu (Abhaz-Fed)

Birlikte düşünelim, ortak fikir üretelim.

Abhaz Dernekleri Federasyonu, ‘Seçmeli Dil Dersi’ konusunda dil eğitimi kitaplarını hazırladı. AbhazyaEğitim Bakanlığı ile irtibat kurup, Türkiye’deki öğretmenlerimizin de katkıları ile ortaklaşa çalışma sonucu 5,6,7 ve 8. sınıflar için ders kitapları tamamlandı.

Abhazca’sı Abhazya’da hazırlanan ders kitaplarının Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’na verilme aşamasına gelmesi için bazı eksikliklerin tamamlanması gerekiyor. (Özellikle tercümelerdeki yanlışlıkların düzeltilmesi gibi). Birkaç gün içerisinde tamamlanacak ve ilgili kuruma teslim edilecektir.

Öte yandan Abhazfed Genel Başkanı Feridun Aksoy tarafından kaleme alınan aşağıdaki açıklama Federasyonumuzun da resmi görüşünü oluşturmaktadır. Genel Başkanımız Feridun Aksoy’un mesajı şöyledir:

“Cumhuriyet tarihi boyunca yasaklı ve baskı altında olan ‘anadilini konuşma ve öğrenme

hakkı’ üzerindeki baskı ve yasağın kaldırılması her şeyden önce insani ve barışçıl bir tutumdur. Siyasi irade tarafından alınan bu karar, toplumsal barışa yapacağı pozitif katkılar nedeniyle memnuniyet vericibir siyasi karar olarak, bizler için önem taşımaktadır.

Ancak, konunun üzerinden geçen süreye karşın, anadilin seçmeli ders olarak orta öğrenim kurumlarında verilmesine ilişkin uygulama hususunda sorunlar olduğu gerçektir. Bu durum da, TC Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili birimlerinde henüz net bir yol haritasının olmamasından kaynaklanmaktadır. Ortaya çıkan belirsizlikler kimileri tarafından speküle edilerek, ilgili kamuoyunun kafası karıştırılmaktadır.

Ayrıca, anadilini seçmeli ders olarak alma talebi olan öğrencilerin, okudukları okullarda belirlenen sayıda grup oluşturmaları, bu dili öğretecek öğretmenlerin yeterliliği ve hazırlanacak müfredat programları konularında daha net ve tutarlı bilgilere ihtiyaç vardır.

Orta yerde net bir yol haritası belirlenmemişken, asılsız söylem ve haberlerle popülizm uğruna toplumu yanıltmak, anadil öğrenimi gibi ciddi bir konu ile bağdaşmaz.Kaldı ki,TC Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun belirlediği esasların fiziki olarak uygulanmasının neredeyse olanaksız olduğu gün gibi aşikarken, toplumu dezenforme etmek hiç kimseye yarar getirmez.”

Adapazarı’nın Akyazı ilçesinde Abhazca bir sınıf açılabilecek sayıya ulaşılmış ve müracaatları yapılmıştır. 2013-14 öğretim yılında Abhazca Dil Eğitimi için bir sınıf açılacaktır. Seçmeli Dil Eğitimi konusu ile ilgili olarak tüm federasyonlar ve ilgi duyan her kesle “birlikte düşünmek” arzusundayız. Bu konu etrafında ortak fikir üretebilmeyi arzulamaktayız. Bu da Abhazfed’in çağrısı olsun…

Özen Sanbay

Abhaz Dernekleri Federasyonu YK

Mali Genel Sekreteri


Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED)

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 11.6.2013 tarihli genelgesi yayınlanarak seçmeli ders ile ilgili tercih süresini 14-21 Haziran tarihleri ile sınırladığında, Kaffed tüm üye dernekleri ve kamuoyu ile bu bilgiyi paylaştı.

MEB Seçmeli dersler için açıklamayı bugün yaptı. Maalesef “başvurular bugün başlıyor ve süre sadece bir hafta!!!!” başlığı ile hazırladığı duyuru web sayfası ve sosyal medya’nın yanı sıra üye derneklerinin yönetim kurullarını bilgilendirdi. Kaffed Genel Başkanı Vacit Kadıoğlu konu ile ilgili aşağıdaki açıklamayı yaptı.

Seçmeli Anadil eğitimini kimsenin seçememesi için sadece bir haftalık süre veren MEB genelgesi kabul edilemez.

Bizler Federasyon olarak MEB nezdinde gerekli girişimlerde bulunup sürenin uzun tutulmasını okulların açılacağı tarihe kadar başvuru yapılabilmesini talep edeceğiz. Duyarlı olan herkes bulunduğu bölgedeki il ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine başvuru yapması faydalı olacaktır.

Kaffed yetkililerinin Talim Terbiye Kurulu ile yaptığı görüşmede, yapılan bu yanlış uygulamanın, tüm seçmeli dersleri etkileyeceği ve beklentinin okulların açılacağı tarihte sürenin yeniden gözden geçirilmesi yönünde olduğu belirtildi. Kaffed önümüzdeki günlerde bu süre ve öğretmen yetiştirilmesi konusunda Milli Eğitim Bakanı ile görüşecek.

Seçmeli ders konusunda, yeterli sayıda yapılması gereken öğrenci başvurusunun yanında öğretmen sıkıntısı da mevcut. Milli Eğitim Bakanlığı, seçmeli ders listesinde yer alan pek çok ders ile ilgili öğretmen sorununu çözerken, yerel diller konusunda henüz hiçbir çalışma yapmış değil. Kaffed, yaptığı görüşmelerin sonrasında, MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Bölümüne Eğitici Eğitimi talebi için yazılı olarak başvurdu. Bu başvuruya olumlu karşılık alması durumunda, Ağustos ayında yapılması planlanan ve Kafkasya’dan eğitimcilerin görev alacağı eğitici eğitimi, Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülecek.

Filiz Çelik

KAFFED YK Üyesi


Gürcü Kültür Merkezi Derneği

Seçmeli ders konusunda biz biraz dışarıda kaldık aslında. Çünkü;  Seçmeli ders uygulanacak listede Gürcülerin adı geçmiyor. Ancak bunu önemsemiyoruz Çünkü Velilerimizden ciddi bir talep olsa zaten dayatır fiili bir durumla listeye de gireriz.

Buna karşın yine de bazı çalışmalar içinde olduğumuzu söyleyebilirim. Örneğin ;

1-Milli Eğitim Bakanlığı’nın sisteminde bulunması gereken MODÜL Program çalışmasını yaparak dilekçeye ekleyerek gönderdik.

2- Müfredat Programı çalışması gerekiyor. Bu biraz zaman alır. Çocuk ve yetişkin programları biçiminde hazırlanabilir. Hazır müfredatlardan yararlanılabilir.(Biz de henüz hazırlamış değiliz)

10 kişi limiti şartı, işi yokuşa sürme siyasetidir elbette. Süreç içinde farklı alternatif program seçenekleri de önerilebilinir. Şu an aklıma gelen; Devlet tarafından ilgili STÖ’ne uygun destek ve ortam sağlanarak eğitim programlarını organize etmek gibi…

Eşref Yılmaz Maxaradze

Gürcü Kültür Merkezi Derneği


İstanbul Çerkes Derneği(İÇD)

İÇD’nin seçmeli dil dersi konusunda herhangi bir demo çalışması olmayıp, yine de iki yönden çalışma yapmaktadır. Birincisi, dernek üyelerinin hepsine SMS ve e-posta yoluyla seçmeli dil dersi konusunda bilgilendirme mesajları atılmış olup, aynı zamanda telefon yoluyla ve hatta bazı üyeler ile yüzyüze görüşülmüştür. İkincisi, İÇD, bağlı olduğu Çerkes-Fed ile de ortaklaşa hareket etmektedir. Federasyon yetkilileri ders seçim işlemlerinin duyurulma şekli/verilen süreye itiraz konusunda MEB ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi ve başvuru süresinin uzatılması yönünde ek süre talep etti.

MEB yetkilileri görüşmeler sırasında, seçmeli dil dersi başvurularının e-okul sistemi üzerinden gerçekleştirildiğini, bu sistemin de o an kapalı olduğunu ve otomatik olarak zaten başvuru süresinin de uzamış olduğunu belirtmişlerdir. Şu an sistem yeni açılmış olup, bayramdan sonra 2 hafta daha sistemin açık tutulabileceği de yine MEB yetkililerince ifade edilmiştir.

Federasyon, bu sürenin okulların açılacağı ileri bir tarihe kadar daha uzun bir süreyi kapsaması yönünde MEB ile görüşmelerine devam etmektedir.

Diğer bir husus ise, İÇD yönetiminden kendisi de bir eğitimci olan Bğuaşe Gökhan Bolat‘ın bildirdiğine göre, e-okul sisteminde sonradan ders ve bölüm değişikliği de yapılabilmektedir. Eğitim dönemi başladıktan sonra bile ders değişikliği imkanı söz konusu.

Liy Aygün Özgür

İÇD YK üyes


Düzce Kuzey Kafkas Kültür Derneği

Geçtiğimiz yıl MEB tarafından yürürlüğe konulan ve 4+4+4 sistemi ile gündeme gelen seçmeli dersler arasında,“Yaşayan Diller ve Lehçeler” adıyla Kürtçenin yanında Adıgece, Abhazca, Lazca vb. Anadolu’da varlığını sürdürme çabasında olan bazı dillerin eğitiminin de orta öğretim süresince isteyen öğrencilere verileceği duyurulmuştu. Bu haber üzerine harekete geçen Yönetim Kurulu’muz, ilk olarak KAFFED bünyesindeki toplantılara katılarak konu ile ilgili ayrıntılı bilgileri edindikten sonra Düzce’de bulunan ve sınıf açma potansiyeli olduğu düşünülen okullara ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü’ne çeşitli ziyaretlerde bulunarak yerel bazdaki yetkililer ile de konu hakkında bilgi alışverişinde bulunmuştu.

Daha sonra velilerimizle de bir toplantı düzenlemiştik. Edindiğimiz bilgileri paylaşmış ve velilerimizin konu ile ilgili sorularını cevaplamaya çalışmıştık. Akabinde okullardan ve üyelerimizden edindiğimiz bilgiler sayesinde 5. sınıfa gidecek öğrencilerimizi tespit etmiştik. Yaklaşık 20- 25 civarında öğrencimizin velilerine tek tek ulaşarak seçmeli ders olarak “Yaşayan Diller ve Lehçeler, Adıgece ve Abazaca” dersini seçmelerinin gerekliliğini kendilerine anlattık. Çoğunlukla velilerimiz çocukları için bu dersi heyecanla isterken, bazı velilerimizin çekindiğini gözlemledik. Sonuçta yaptığımız çalışmalar ile Uzunmustafa İlköğretim Okulu’nda öğrenim görecek olan 10 öğrencimizin bu dersi seçmelerini sağladık ve hocamız Ahmet Bilgin’in de emeği ile Türkiye’deki ilk “Yaşayan Diller ve Lehçeler Adıgece” sınıfını açtırmayı ve dersin devamlılığını sağlamayı başardık. Diğer öğrencilerimizin farklı okullarda kayıt yaptırmak zorunda olmalarından dolayı, sınıf açmak için gereken en az 10 öğrenci yeter sayısına ulaşılamadığı için maalesef başka okullarda da öğrencilerimizin bu dersi almalarını sağlayamamıştık.

Bu yıl ise Milli Eğitim Bakanlığı, ders seçme işlemlerini “e-okul” sistemine eklediğini duyurdu. Dilekçe verme tarihlerini ise geçen yıldan farklı olarak 21 Haziran-2 Temmuz arası olarak bildirdiler. Haberi alır almaz bizler de hızla harekete geçerek geçtiğimiz yıl 5. sınıfta Adıgece dersini alıp 6. sınıfa geçen öğrencilerimizin velilerine ulaşarak bilgi verdik. Bu öğrencilerimiz 6. sınıfta da Adıgece dersi almaya devam edecekler. Aynı zamanda yine geçtiğimiz yılda olduğu gibi, öğretmenlerimizin ve okul yönetimlerinin de desteği ile bu yıl 5. Sınıfa başlayacak olan öğrencilerimizin velilerine de ulaşmaya çalıştık. Yine Uzunmustafa İlköğretim Okulu’nda 12 öğrencimizin velileri 5. Sınıfta Adıgece dersi almak üzere müracaatlarını yaptılar. Diğer okullardaki velilerimiz de “e-okul” sistemi üzerinden ders seçme işlemlerini yaparken 1. Sırada “Yaşayan Diller ve Lehçeler-Adıgece ve Abhazca” dersini seçtiler. Ancak üzülerek belirtmeliyiz ki geçen yılda olduğu gibi bu yıl da diğer okullarımızda yeter sayıya ulaşamadığımızdan sınıf açılması mümkün olmayacak gibi görünüyor.

Düzce’de gerek Düzce Kuzey Kafkas Kültür Derneği olarak yaptığımız çalışmalarla, gerekse Milli Eğitim Müdürlüğü’nde ve okullarımızda görev yapan hemşerilerimizin katkılarıyla, Adıgece eğitimi geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devam edecek. Bu konudaki emeklerinden dolayı hocamız Ahmet Bilgin’e de teşekkürlerimizi sunmak isteriz. Kendisi yıllardır Derneğimizde Adıgece kurslarını devam ettirmekle kalmayıp farklı bir okulda görev yaptığı halde büyük bir özveri ile Uzunmustafa İlköğretim Okulunda da Adıgece derslerini devam ettirmekte. Geçtiğimiz yıl KAFFED’in dil komisyonunun hazırlamaya çalıştığı eğitim materyalleri MEB’in prosedürleri nedeniyle yetişmediği halde, kendi çalışmaları ile oluşturduğu kitapçıklar ve ders programı ile bu dersi sürdüren Ahmet Bilgin öğretmenimiz sayesinde geçen yıl bu dersi alan çocuklarımız, çok temel düzeyde de olsa, Adıgece konuşabilmeye başladılar.

M. Uğur Nemlioğlu

Düzce Kuzey Kafkas Kültür Derneği YK üyesi


Laz Enstitüsü 

Lazlar cephesinden Lazca seçmeleri derslerle ilgili ne yazık ki geç kalındı. Bunun sebeplerinden biri eksik ya da yetersiz bilgilenme. Bakanlık seçmeli derslerle ilgili hazırlığı bütünüyle bu işin ilgililerinin insiyatifine bıraktı. Yani, siz konuyu takip eder,  bilgi sahibi olur ve girişimde bulunursanız birşeyler yürüyor. Aksi takdirde bakanlık hiçbir girişimde bulunmuyor.

Biz bu yıl işin tam olarak farkına varabildik. Hemen girişimde bulunduk, bakanlığın ilgili kurumuyla görüşüldü. Müfredat hazırlanmaya başlandı. Müfredat hazırlığını Laz Enstitüsü tarafından yapıldı. Çalışmalara akademisyenler de dahil oldu ve kısa zamanda en iyisi yapılmaya çalışıldı. Haziran ayı içinde de hazırlanan müfredat bakanlığa iletildi.

Şimdi hazırladığımız müfredatın Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanmasını bekliyoruz.

Biliyorsunuz, ders kitabı hazırlayabilmek için de öncelikle müfredatın hazır olması gerekiyor. Kurul onayı alındıktan sonra gene akademisyenlerden oluşan bir kurul tarafından Lazca ders kitapları hazırlanmaya başlanacak.

Bu arada,  2013-14 eğitim-öğretim döneminde Lazca’nın seçmeli dersler arasına girmesi mümkün olamadı. Muhtemelen bir sonraki seneye sarkmış oldu. Bu sürede ders kitabı da hazırlanmış olacak.

İnternet üzerinden yapılan ders seçmelerinde Lazca seçeneği yoktu. Bundan dolayı da başvuru yapılamıyor. Dolayısi ile Lazca’yı seçmek isteyen öğrencilerin sayısı hakkında bilgi sahibi değiliz.

Lazca ya da Çerkezce gibi diller ciddi tehlike altında. Bu yüzden 3 öğrenci seçse dahi bu dersler açılmalı. Bu dillere karşı pozitif ayrımcılık yapılmalı. Ama, bildiğim kadarı ile 10 kişi limiti bir okul için değil bir eğitim bölgesi için geçerli. Yani bir çok okuldan oluşan eğitim bölgesinde 10 kişi seçerse ders açılabiliyor.

İş başa düştüğüne göre mazeretlere takılmadan çalışmak lazım ve bu hakkı en iyi şekilde kullanmalı.

Son olarak; Anadolu’da bir çok dil ciddi tehlike altında. Tümünün kaderi aynı. Bu yüzden de bu konuyla ilgili ortak bir planform oluşturulmalı, süreç ve bilgi sürekli paylaşılmalı, ortak hareket edilmeli.

İsmail Avcı Bucaklişi

Laz Enstitüsü YK üyesi


MEB Adıgece anadil öğretimi 6. sınıf müfredat kitabının hazırlıkları başladı.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde Türkiye’nin çekince koyduğu maddeler:

Madde 17
Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlaki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler:
d) Kitle iletişim araçlarının azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler;

Madde 29
1. Taraf Devletler, çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler;
c) Çocuğun anne-babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, çocuğun yaşadığı, veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygının geliştirilmesi;

Madde 30
Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların var olduğu Devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.

Sayı : 2013 08