“Vahşi Tümen” (Дикая дивизия) ve Kılıç Giray

0
5909

Osmanlılar Kuzey Kafkasyalılardan ordu kurdukları gibi Rus Çarları da bu yöntemi kullanmışlardır. Bunlardan en ünlüsü Birinci Dünya Savaşı’nda oluşturulan “Vahşi Tümen” dir.

23 Ağustos 1914 tarihinde Rus çarı Nicholas II. tarafından bir kararname yayınlanır. Bu kararnameye göre Kuzey Kafkasya Halklarından özel bir tümen oluşturulacaktır.Daha önceden Rus ordusunda Kafkas Süvari ve Kafkas Kazak tümenleri vardı.Bu yeni yapılanmada ise sadece yerelliği özellikle vurgulanıyordu. Onlar Rusya’nın şanlı,”Vahşi”, eski düşmanlarının oğulları veya torunlarından oluşturuldu. Kabardey, Dağıstan, Çeçen,İ nguş, Karaçay, Balkar, Tatar, Çerkes haklarından özel olarak Kafkas Yerli Süvari Tümeni oluşturuldu. Bölüklerin başına saygınlığı olan yerli kişiler getirildi. Birlikler asıl ana gövdeye katılmadan önce toplanma yerlerinde, askeri namusunu korumak, sırlarını tutmak, kendi komutanlarının emirlerine itaat etmek için yemin ettirildiler. Savaşta başarı kazanılması için dualar edildi.Daha sonra trenlere bindirilerek ana karagaha gönderildiler. Eylül 1914’te “Kafkas Vahşi Tümeni” oluşumunu tamamlamıştı. Tümen komutanlığına çarın küçük kardeşi Büyük Dük Michael Aleksandroviç getirildi. Tümenin resmi adı, “Kuzey Kafkasya Tümeni”idi.

Tümen Batı Cephesinde, Almanya, Avusturya-Macaristan, Galiçya sınırında görev yapmak üzere konuşlandırıldı. Ünlü yazar L.Tolstoy’un gazeteci ve yazar oğlu İlya L.Tolstoy, Galiçya’da, Sambor kasabasına onların girişini ve görünümlerini ” Kafkas Yerli Süvari Tümeni ile ilk tanışma” adlı makalesinde anlatmıştır. Tarih 26 Kasım 1914’ü gösteriyordu.

Kafkas Tümeni 1915 yılında Karpatlarda,Güney ve Batı Cephesinde,düşman birlikleri nerede ilerliyorsa orada onurlu bir şekilde mücadele ederek onları durdurdu, mağlubiyeti tattırdı.

1914-1917 yılları arasında savaş boyunca kahramanca mücadele ettiler. Birlikten 3500 kişi, kahramanlıkları ve cesaretlerinden dolayı “George Cross ve St.George” nişanları ile ödüllendirildiler.

Çok çetin savaş savaş yöntemleri ve acımasız özelliklerinden dolayı bu tümen, gayri resmi olarak “Dikaya Diviziya”, yani “Vahşi Tümen” olarak adlandırılmıştır.

Tüm bunlarla ilgili bilgileri, kimlerin bu tümene alındıkları, kadrosu, girdiği savaşların anılarını, en ince ayrıntısına kadar Teğmen Sergei Kournakoff’un “Savage Squadrons” (Vahşi Birlikler) adıyla 1936’da Londra ve New York’ta yayınladığı yapıtta bulabilirsiniz.

Mesela, Sultan Kılıç- Giray bu birliğe katıldığında yüzbaşı rütbesinde ve 2.Çerkes Süvari Bölüğü Komutanı idi. Yarbay Sultan Kerim-Giray, Alay komutanı olarak görev yapıyordu. Asteğmen Sultan Beyazıt Giray yine 2. Süvari Bölüğü’nde görev yapmaktaydı.

1917 yılında Rusya’da devrim olduYeni hükümet birliği dağıttı.1917 Eylül sonunda, Ekim ayı başında onları uzaklara götüren tren onları tekrar vatanlarına getirdi. Tümgeneral olan Sultan Kılıç-Giray emrindeki Kabardey süvarileri ile beraber Kuzey Kafkasya’ya gelip yeni kurulan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti emrine girerek Bolşeviklere karşı savaşa katıldı.

Bu cumhuriyetin ilk başkanı da yine bu tümende Çeçen Süvari Alayı Komutanı olan Abdulmecid (Tapa) Artsuevich Çermoyev idi.

Çar ordusunda kahraman olarak başladığı hayatı Sovyet hükümetinde hain olarak sonlananVahşi Tümen subayı Sultan Kılıç-Giray (1880-1947), “1920 baharında Gönüllü Ordu’nun yenilerek ülkeyi terk etmesive kısmen de Kızıl Ordu birliklerine ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi birliklerine teslim olmaları sırasında, Karadeniz yöresine çekilerek subayları ve askerlerinden bir kısmıyla birlikte Abhazya yöresine geçmeyi başardı.Daha sonra bin kadar Çerkesle birlikte Kuban’a dönerek Karaçay-Abaza-Adıge yörelerinde, Dağıstan ve Çeçenya’daki halk ayaklanmasına paralel olarak oluşan ve Ağustos-Aralık 1920 arasında altı ay kadar süren milli ayaklanmaya önderlik etti. Ayaklanmaların üstün Kızıl Ordu birlikleri tarafından bastırılmasından sonra, bir kısım arkadaşlarıyla birlikte zorlukla Abhazya yöresine geçti. Gürcistan Cumhuriyeti’nin de Kızıl Ordu’nun saldırısına uğrayarak Sovyetleştirilmesi üzerine Türkiye’ye iltica ederek bir süre Samsun’da yaşadı. Bu sırada Yunan işgaline karşı savaş vermekte olan TBMM Hükümeti’nin ordusunda görev alma isteği, Dışişleri Bakanı Bekir Sami Kundukh’un da aracılık etmesine karşın Genelkurmay tarafından “Türkçe bilmemesi ve rütbesinin yüksek oluşu” nedeniyle kabul edilmedi. Bunun üzerine Vrangel donanmasıyla Fransa’ya giderek Paris’te yerleşti.”

“İki Dünya savaşı arasında yaşadığı Paris’te, Sovyet Rusya karşıtı ve bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’ni yeniden oluşturmak gayesiyle Promete cephesine dahil olarak mücadele veren “Kafkasya Dağlıları Halk Partisi’nin kurucu ve yöneticileri arasında bulundu. Kafkasötesi Cumhuriyetleri (Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan) temsilcileriyle ortaklaşa oluşturulan “Kafkasya İstiklal Komitesi” içinde aktif yer aldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Berlin’de, içinde eski Kafkasya siyasi göçmenleri ile Almanlara esir düşen yada iltica eden Kafkasyalıların birlikte yer aldıkları “Kuzey Kafkasya Milli Komitesi”nin ve Kuzey Kafkasya Lejyonu’nun önde gelen kişilerindendi. Kafkasyalılardan oluşan bir kurulun başında olarak Kafkasya’nın Alman işgali altına girmiş bölgelerinde de bulundu ve köyüne kadar gitti.”

“Savaş sona erdiğinde çeşitli ülkelerden gelerek bir araya toplanan, Kuzey İtalya ve Avusturya’ya kadar çekilen on bin kadar Kuzey Kafkasyalı mültecinin arasında idi ve onların Temsilciliğine seçilmiş bulunuyordu. Mayıs 1945’te, bu Kafkasyalılar ile aynı bölgede yerleşmiş bulunan Kazaklar, Yalta Anlaşmasının gizli bir hükmü uyarınca, İngiliz-Amerikan Komutanlığı tarafından aldatılmak suretiyle zorla Kızıl Ordu Komutanlığına teslim edildiler. General Sultan Kılıç Girey, asla “Sovyet insanı” olmayı kabul etmemiş olması nedeniyle bu zoraki teslim faciasının dışında tutulmasına karşın, yiğitçe bir davranışla soydaşları ve arkadaşlarının feci sonunu paylaşmayı yeğledi. İngiliz ve Amerikalı subayların şaşkın bakışları arasında, kendi isteğiyle Kızıl Ordu Komutanlığına giderek amansız düşmanlarına teslim oldu (Mayıs 1945).”

“Alman hükümetiyle işbirliği yapmış bulunan Rus General Vlasov ve bazı Kazak generalleri ile birlikte “Sovyet Yüksek Askeri Mahkemesinde “yargılanarak” ölüm cezasına çarptırıldı ve asılmak suretiyle Moskova’da idam edildi (1947)”.

Böylece Kılıç Giray, Çar Rusyası’nın kahramanlığından Sovyet Rusyası’nın hainliğine geçerek bir nevi Rusların Çerkes Ethem’i olmuştu.


Kaynakça:

Tarih Boyunca Kafkasya, Aydın O.Erkan, Çiviyazıları-1999

http://klin-demianovo.ru/http:/klin-demianovo.ru/analitika/48485/dikaya-diviziya/

http://www.kafkasfederasyonu.org/kultursanat/kim_kimdir/kili%C3%A7_girey.htm

Önceki İçerikBeşinci Parti Meclis’te
Sonraki İçerikSemerkov Aralık 2013
Jiy Zafer Süren
1951’de Samsun’da doğdu. Üniversite’yi terk etmiş ve muhasebeci olarak çalışarak emekli olmuştur. Çeşitli dergilerde şiir ve araştırma yazıları yayınlandı. Kafkasya üzerine yayın yapan, As Yayın’ın kurucuları arasında yer aldı. “Çipxe, Kafkas Aile Armaları” (derleme) ve “Tama Bahar Gelmeyecek” (şiir) isimli iki kitabı vardır. Nisan 2008 itibariyle Jıneps gazetesi yazarları arasında yer aldı, Ocak 2011 tarihinden bu yana yayın kurulu üyesidir.