1922 Kafkasya Düğümü

0
538

Rusya Federasyonu’nun güney sınırında güçlenen bağımsızlık çabaları

31 Ekim tarihinden beri Kuzey Kafkasya’da silahlar konuşuyor. Oset-İnguş çatışması daha şimdiden 150 insanın ölümüne mal oldu. Bölgenin hastaneleri yaralılarla dolup taşıyor. Rusya, başbakan yardımcısı Georgi Hişa’nın aracılığı ile 5 Ekim’in erken saatlerinde Vladikavkas’ta ateşkes kararlaştırıldı. Lakin havalimanı yakınında ve Mineralniye Vodi ile Grozni’ye giden yollarda çarpışmalar eskisi gibi sürüyor.

Kafkas halklarının geleneksel yerleşim bölgelerini dikkate alamayan 20 ve 30’lu yıllardaki keyfi sınır çekimi şimdi uğursuz bir şekilde öcünü alıyor. Önce başlı başına özerk bir bölge olan İnguşya 1943 yılında Stalin tarafından aynı ırka mensup olan Çeçenlerle zorla özerk bir cumhuriyet halinde birleştirildi. Her iki halk 1944 yılında Almanlarla işbirliği yapmakla suçlanarak Sibirya ve Kazakistan’a sürgün edildi. Onlar 1956 yılında geri dönme iznini aldıkları zaman Kafkasya’da kartlar yeni karıştırılmıştı. Hatta yarı Oset olan Stalin, daha önceleri İnguşların yaşadığı bölgelerin bazılarını Kuzey Osetya Özerk Cumhuriyeti’ne vermişti.

1991 Yılının Ekim ayında Çeçenler Rusya’dan ayrılıp kendi devletini kurduğunda İnguşların milli kongresi, Çeçenya’dan ayrılmayı ve Rusya Federasyonu içersinde kalmayı kararlaştırdı. 330 bin İnguş, gösterilen bu sadakatin karşılığı olarak ihtilaflı bölgeleri Rusya’nın kendilerine vereceğini umdu. Fakat halihazırda bu umudun gerçekleşmesi ile ilgili hiçbir işaret yok; aksine Rusya son günlerin silahlı kavgaları sırasında açıkça Osetlerin yanında yer aldı, hatta Hıristiyan din kardeşlerini topçu ve zırhlı araçlarla destekledi. İnguş tarafında bu nedenle tekrar Çeçenya’ya yönelmeyi talep eden sesler fazlalaşıyor.

Osetlerle İnguşlar arasındaki çatışmaya Çeçenya, doğrudan doğruya kendi kapısı önündeki meydan okuma olarak bakıyor. Çeçenlerin federasyon sözleşmesini imzalamaktan kaçınmasından sonra, Rusya gergin olan ilişkiyi daha fazla kızıştırmak için her şeyi yapıyor diyor Grozni’deki parlamento ve hükümet. İkiyüzbin kadar Rus askeri, nüfusu 1.100.000 olan cumhuriyetin tüm giriş yollarını kontrol ediyor. Rus yönetiminin açıkça şu görüşte olduğu görülüyor: Şayet yangının çıktığı yer ayak basarak söndürülemiyorsa en azından izole edilmelidir. Ancak bunda başarılı olacakları kuşkulu.

Çeçen örneği, başka taklitçiler de buluyor. Kuzey Kafkasya’nın çoğunlukla Müslüman olan 40 kadar halkı Çeçenya’nın kendi devlet olma yolunu açıktan açığa ilgi ile izliyor. Çeçenya bu nedenle ‘’Kafkas Halkları Konfederasyonu”ndaki adeta hiç itiraz görmeyen önderlik rolünü daha fazla genişletebilir. 1989 yılında kurulan organizasyon ilk başta sadece ulusal eşitlik talebiyle ortaya çıktı. En geç Ağustos darbesinden beri kendisini siyasi muhalefetin bir araya getirdiği bir hareket olarak görüyor. O zamandan beri Rusya Federasyonu’nun güney sınırdaki özerk bölgelerde iktidar değişikliği de programında bulunuyor. Ancak eski bürokratlar hakim oldukları bölgelerde ipleri ellerinde tutmaya devam ediyorlar.

1990 yılındaki ilk serbest seçimlerde muhalefet daha oluşmamıştı; böylece eski komünistler hemen hemen tüm oyları topladılar. Kendisini aşırı reformcu olarak memnuniyetle övdüren Boris Yeltsin bu eski muhafız alayı ile zorunlu olarak birlikte hareket etmek durumunda. Rusya devleti bu küçük prensliklerin egemenlerine iktidarlarının sürmesini garanti ediyor, buna karşılık olarak onlardan merkeze karşı geliştirilen çabaları daha doğmadan öldürmek üzere söz alıyor. Lakin uzun vadede bu hesap tutmayacak. En geç önümüzdeki seçimlerden sonra (seçimler muhtemelen 1994 yılında yapılacak) Rusya, görüşme masasında bir türlü sindiremediği Kafkas Federasyonu’nun karşısında oturabilir. Boris Yeltsin’in ağustos ayı sonunda organizasyonu anayasaya aykırı olarak ilan etmesi onun prestijini daha da güçlendiriyor.

Kafkasya’nın duyarlılığa ihtiyacı var. Rus politikacılar evvelce 19. yy.’ın ortasında büyük Kafkas savaşı sırasında bu tecrübeyi geçirmek zorunda kaldılar. Kafkasya’daki oldukça karmaşık iç siyasi durumu dikkate alan Boris Yeltsin’in, aşırı sert hareket tarzına karar verdiği görülüyor. Yeltsin, apansızın, hafta ortasında milliyetler politikası ile ilgili kadın danışmanı Galina Starovoytova’nın görevine son verdi. Uyumluluk yeteneğinden dolayı Kafkasya’da sayılan, sevilen yurttaş hakları eski savunucusu Galina’nın görevlerini yeni atanan başbakan yardımcısı Gregori Şahray sürdürecek. Başkanı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi davasında temsil eden bir sırdaşının söylediğine göre Şahray, büyük Rus ihtiraslarına sempati ile bakıyor. Galina Starovoytova bu hassas dairede görevinden ayrılmak zorunda kalan ilk kişi değil. İki yıldan uzun bir süre önce benzer bir akıbet Sergey Stankeviç’in de başına geldi. Şahray, ardılları için duvara, başlarına gelecek akıbeti haber veren bir ihtar yazdı: “Kafkasya, Rusya’dan ayrılırsa federasyonun sonu gelmiştir.”

Çeviri: Cemile Mehmet Hamıte

Kaynak: Elke Windisch-Kaukasischen Knoten (Freitag – Die Ost-West Wochenzeitung, 20.11.1992)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz