Kafkasya Bölgesel Güvenlik Enstitüsü Başkanı Aleksandr Rusetskiy, Abhaz toplumunun anlaşmaya tepkisini dikkatle takip etmek gerektiğini söylüyor. Rusetskiy’e göre, anlaşmanın hazırlanması sürecinde bağımsızlık taraftarları ile Rusya’ya maksimum yakınlaşma taraftarları arasında yaşanan gerilim çok korkutucu bir semptom ve öngörülemez sonuçlar doğurabilir.
Rusya’da yayınlanan Vedomosti gazetesine konuşan üst düzey bir Rus yetkili ise anlaşmanın Moskova ile Abhazya arasındaki bir konu olduğunu bildirdi ve ”Elbette, bu Tiflis’i memnun edemez. Ama onların histerisi çok yorgun bir histeri, çünkü Gürcistan kendi içerisinde Abhazya’nın bağımsızlığı ile barışmış” dedi. Rus yetkili, bu anlaşmanın Gürcistan’ın NATO’ya entegrasyon yönündeki çabalarına tepki olduğunu söyledi.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili, anlaşmanın Güney Kafkasya’da istikrarı tehlikeye attığını ve Rusya ile Gürcistan arasındaki görüşmeleri çıkmaza soktuğunu söyledi. Bu anlaşmanın Gürcistan’ın bir parçası olan Abhazya’yı Rusya’nın bir parçasına çevirmeye hizmet ettiğini vurgulayan Margvelaşvili, Moskova’nın eski Sovyet mekanının tamamında bu politikayı uyguladığını belirti.
Gürcistan Dışişleri Bakanı Tamar Beruçaşvişi, konuyla ilgili BM Güvenlik Konseyi’nin toplanmasını talep etti. BM Genel Kurulu’na talep yazısı gönderdiklerini kaydeden Bakan, Rusya ile işgal ettiği Abhazya arasındaki anlaşmayı Abhazya’nın de- facto ilhakı yönünde bir adım olarak değerlendirdi. Uluslararası toplumu Rusya’nın bu adımını kınamaya çağıran Beruçaşvili, Moskova’nın bu anlaşmayla 12 Ağustos 2008’de imzalanan ateşkes anlaşmasının şartlarını ihlal ettiğini belirterek, “Bu anlaşmanın imzalanması işgal edilmiş bölgelerin ve tüm Avrupa’nın güvenliği konusunu olumsuz etkileyecek” dedi.
Muhalif “Birleşik Ulusal Harekat” ise Güvenlik Konseyi’nin toplantıya çağrılmasını istedi ve Rusya ile Gürcistan arasında devlet başkanlarının özel temsilcileri düzeyinde yapılan görüşmelerin durdurulmasını talep etti.