Halklar Konuşuyor

0
846

Halklar Konuşuyor-10 Mayıs 2015

Katılım:
Yaşar Güven-Jıneps Gazetesi, Betül Karataş-Pomak Enstitüsü, Alexis Kalk-Nor Zartonk, Seher Eriş-Arap Alevi Gençlik Meclisi, Selma Koçiva-Laz Mektebi, Tuma Çelik-Avrupa Süryaniler Birliği, Fazlı Kaya-Demokratik Gürcü Platformu, Azad Barış-Ezdi Kültür Vakfı, Yannis Vasilis-Pontus, Seydi Fırat-Demokratik Toplum Kongresi, Aydın Deniz-Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Eşref Yılmaz-Gürcü Dil Merkezi, Hikmet Akçiçek– Vova (Hemşin), Mihail Vasilyadis-Apoyevmatini Gazetesi, Pakrat Estukyan-Agos Gazetesi, Şabo Boyacı-süryaniler.com, Vedat Kara-Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Kürşat Bafra-Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği

Milletvekili adayları:
Ali Kenanoğlu, Hüda Kaya (Video), Turgut Öker (Video), Birgül Hızal, Erkan Metin, Murad Mıhçı, Sedat Zımba, Nihat Eraslan, Altan Açıkdilli

Moderasyon:
Eylem Akdeniz, Ender Abadoğlu

Yeni güvenlik yasalarıyla herkesin olağan şüpheli haline getirildiği, hak ve hürriyetlerin tehdit altında olduğu, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün darbe dönemlerine eşdeğer baskı altına alındığı bir siyasi iklimde genel seçimler yapılıyor.
Anadolu’da binlerce yıldır bir arada yaşayan, ayrı dillerde, ayrı ezgilerde hep aynı özlemi dile getiren halklar; taleplerini, doğru ifadeyle haklarını dile getirmek için 10 Mayıs günü Taksim Hill Otel’de bir araya geldiler.
Çerkes, Pomak, Ermeni, Alevi, Arap Alevi, Laz, Süryani, Gürcü, Ezdi, Pontus, Kürt, Hemşin ve Rum kimliklerinden temsilcilerin katıldığı konferansın ortaklaşılan amaçları şunlardı:
*Yok sayan (inkar eden), ötekileştiren, aşağılayan, farklılıklarımızdan kavga nedeni yaratan, kin ve nefret tohumları eken anlayışa dur demek;
*Farklılıklarımızla, bir arada dostça/kardeşçe, barış içinde, insanca ve onurumuzla, özgür ve eşitler olarak yaşamak için,
*Dilimizi, kimliğimizi, kültürümüzü, inançlarımızı özgürce geliştirebileceğimiz koşulları yaratmak için,
*Demokrasi daha fazla demokrasi için,
Açılış konuşmasında özetle şunlar söylendi:
“Anadolu’da binlerce yıldır bir arada yaşayan halkların, barış içinde, özgür ve eşitler olarak, özgür iradeleri ile bir arada yaşaması ortak özlemimizdir.
Anadolu, halkların kardeşçe yaşadığı bir cennet olabilecekken bizi cehennemde yaşamaya mahkûm etmek istiyorlar. Bunun için önce halkların kardeşliğine, dostluğuna saldırıyorlar. Zenginliğimiz olan farklılıklarımızı kullanarak aramıza kin ve nefret tohumları ekiyorlar. Yakın tarihimizdeki kitle katliamları, faili meçhul cinayetler, infazlar, linç girişimleri toplumsal hafızamızda onarılması güç izler bıraktı.
Yanıbaşımızda; Kafkasya’da, Ortadoğu’da halkları birbirine kırdıran emperyalizm, çıkarları gereği halkların kardeşliğine karşıdır.
Bugün bir kez daha yaratılmaya çalışılan savaş ve şiddet ortamına karşı çıkmanın tek yolunun barış ve kardeşlikten geçtiğine inanıyoruz.
Bizler farklılıklarımızla, bir arada kardeşçe, barış içinde, insanca ve onurumuzla yaşamak isteyen ‘çoğunluğuz.’
Biz de varız!
Ve bu toprakları halkların kardeşlik bahçesine dönüştürmek için, halkların ortak mücadelesini geliştirmek istiyoruz.
Bu barışçı çaba, gelecek nesillere farklılıklarından arındırılmış bir ülke yerine, tarihi ve kültürüyle barışık bir ülke bırakmanın sorumluluğuyla atılmış bir adımdır.
Bu güzel topraklara rengini veren her halkı, bizimle aynı özlemi paylaşan tüm kurumları, aydın ve sanatçıları bu süreçte bizlerle birlikte olmaya çağırıyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz