Halk, “uzlaşın” diyor

0
378

7 Haziran günü ülkemiz için dönüm noktası niteliğinde bir seçim yapıldı. Öncesinde büyük bir heyecanla beklenen bu seçim, öyle önemli sonuçlar ortaya çıkardı ki görünüşe göre daha uzun süre aynı heyecanla konuşulmaya devam edecek. Belirsizlikler, merak ve endişe ne kadar çok olursa olsun ülke için bir mucize gerçekleşti. Bir diktatörün demir yumruğu altından kıl payı kurtulduk. Ülkenin geleceği için alınacak kararlarda bunun önemi hiçbir zaman unutulmamalı. Seçimin öncesinde topluca karşı çıkılan durumlar şimdi olduğu gibi ikinci plana düşmemeli. Halk Gezi ruhunu sandığa taşıyarak, bizi başkanlık belasından, iç güvenlik yasasından, yolsuzluklardan, nükleer santrallerden, HES’lerden, her türlü hukuksuzluk, baskı ve zulümden kurtarın mesajı verdi. Halk barış ve huzur istedi. Kürt oyları AKP’den HDP’ye kayarak barış sürecinin gerçek anlamda işlemesi gerektiğinin altını çizdi. Ortak arzu memleketin huzuru ve refahıysa bütün partiler üzerine düşeni yapmalıdır.

Savaşın ne menem bir şey olduğunu anlamamız için sınırlarımıza yığılan savaş mağdurlarını görmek bile yeterli, Ortadoğu’daki çalkantıdan bu kadarla kurtulabilirsek ne mutlu bize. Tarih boyunca muktedirlerin insanları ne tür vahşetler içine sürükleyebildiğini dünyadaki örnekleriyle bütün insanlık tecrübe etmiştir. Elimizdekinin değerini bilip barış içinde yaşama şansımızı kullanmalıyız. Burada sözüm daha çok AKP’ye. Barış sürecini bu aşamaya kadar getirmişken yarıda bırakmayı aklından çıkarmalı. Şirazesinden çıkanları rayına sokup yola devam etmeli.

Her parti kendi çizgisine göre sözler vererek oy aldı. Şimdi memleketin iyiliğine olanlara (demokrasi, barış, çevre gibi) dört elle sarılıp, kutuplaşmalara meydan verecek durumlardan, liderlerin sağduyulu kararlarıyla uzak durmaları birleştirici olmaları gerekmektedir. Aslında muhalefet partilerinin AKP’ye karşı kazandığı zafer de, halkın kin, nefret, ayrımcılık değil; barış, huzur ve demokrasi isteğinin sonucudur.

Ayrıca hiç kimsenin benim partim muhalefette kalsın, hali hazırdaki kutuplaştırmayı daha da derinleştirsin diye oy verdiğini sanmıyorum. Bu isteniyor olsa iktidardaki partiye aynı eziciliğiyle devam derdi. Bence halkın gözünde sivrilen yanlarını törpülemiş bir AKP ile CHP koalisyonu çözüm sürecini de başarıya götürecek istikrarlı bir hükümet oluşturabilir. Diğer partiler de halkın vicdanını yoran hukuksuzluklara son verecek yasaların çıkarılmasında tam destek vererek toplumu özlediği huzura kavuşturabilirler. Ç

özüm süreci ve gezi direnişi bu seçimin dengesini kuran etkenlerdir. Çevre sorunları ise memleketin olmazsa olmazıdır. CHP ve HDP’nin oyları barışı sürdürmeye yetmediğine göre, ya MHP lideri tabanını ikna edip buna destek verecek ya da “Kürt sorunu yok” diyerek iktidardan düşen AKP, hatasını görüp çözüm sürecini tamamlayacaktır. Çevreci olup olmama konusunda da duyarsız partilerin oturup iyice düşünmeleri haklarından hayırlı olur çünkü geleceğin partisi, çevreyi en çok önemseyecek olandır. HDP’nin tahminlerin üzerinde aldığı oyların bir bölümünün de çevrecilerden geldiğini düşünüyorum.

Şu günlerde bir türlü AKP’nin genel başkanı olmaktan kendini kurtaramayan Cumhurbaşkanının ani erken seçim kararı alacağı yolundaki fısıltılara inanmak istemiyorum. Dünle bu gün arasında ne değiştiği düşünülüyor, onu da anlamış değilim. İkinci kez seçim yorgunluğuna katlanmaya zorlanan halkın, zorlamalarla aldığı kararları daha bir keskinleştirmeyeceği ne malum.

Bu memleketin %60’ı diktatörlük istemiyor. Kaldı ki AKP’de bile, içinde bulunduğu esaretten kurtulmak isteyen çok. Halk uzlaşma istiyor, bence hiçbir partinin bunu göz ardı etme hakkı yok.

13 Haziran 2015

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz