Ne Diktatörmüş Ama

0
394

“Diktatörmüş” kelimesinden sonra, parantez içi ünlem koymak gerekli belki; ama biz meramımızı böyle anlatalım şimdilik.

Malumunuz 7 Haziran’da sandığa gittik. Siyaset tarzını hiçbir zaman benimsemesem de (yetmişli yıllarda uzun süre de Tercüman okudum ha!) siyaset üzerine sarf ettiği tabirleri kullanırım hep. Seçimler için, “Berberin önüne oturacağız; saçımız önümüze düşünce, ak mı kara mı göreceğiz” derdi Süleyman Demirel.

Evet 8 Haziran’da saçımız önümüze döküldü. Ak Parti açısından bir başarısızlık olduğu ortada. Bunu, hem parti yönetimi; hem de medyadaki yakın kalemler ortaya koymakta ve özeleştiri süreci yaşanmakta. Doğru olan da budur!

Kendi adıma, bir düşüşün olacağını bekliyordum; ama bu denli bir düşüşü de ummuyordum açıkçası. Ak Parti içerisindeki arkadaşların da kamuoyu araştırmalarından haberi vardı ve doğal olarak bu düşüşe hazırlıklı idiler. Bunu da kapalı devre paylaşıyorlardı.

Tabii ki seçim meydanlarında “yoğurdum ekşi” demeyecekler; vatandaşı forse etmeye çalışacaklardı. Siyasetin doğası gereği, bütün partilerin de yaptığı zaten budur.

Ve fakat ve de ama, bunu da bir çöküş, bitiş gibi gösteren kalemlere de zerre katılmıyorum. Bu sadece onların hüsnü kuruntusudur. Ak Parti kurmayları bu seçim sonuçlarını doğru okuyacak; gereken dersi çıkarıp, önüne daha umutlu bakacak yetenek ve kabiliyettedir.

Toptancı bir anlayışla “ zaten bunlar…” diye başlayan cümleler kurup Ak Parti camiasını baştan aşağı rencide edenlere karşın Ak parti teşkilatlarının ve seçmenlerinin daha fazla bir çözülme yaşamayacağına eminim.

Bütün taarruzlara rağmen hala ortada %41 gibi bir sonuç var ki bu da Başbakan Davutoğlu’nun söylediği gibi Türkiye’nin ana omurgasını oluşturmaktadır.

Bu seçim sonucunu bir cümle ile özetlemem gerekirse, diyeceğim şudur: Ak Parti Kürtlerden aldığını Kürtlere verdi!

Bu sonuçlar üzerinden gerek CHP ve gerekse MHP zafer türküleri söylemeye kalkışmasın. Demokrasi havarisi olmaya ise hiç çabalamasın. Aldıkları oy %25 ve % 15 bandına sıkışmış kalmış bir oydur ki; ne uzar, ne de kısalırlar.

Bu CHP ve MHP hükümet ortağı olmadılar mı vakti zamanında? Ama CHP’liler, “SHP ve DSP…” filan da demesinler. En nihayetinde % 10 barajı o zaman da vardı ve kimse rahatsız değildi. Hele hele MHP hiç değildi.

Sükut ikrardan gelirmiş. Seçim meydanlarında MHP bile HDP’ye laf etmezken, şimdi HDP ile koalisyona karşı duruyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama?

Emanet oylarla meclise giren HDP, %3’lük bir sapma ile olası bir erken seçimde meclis dışında kalabileceğinin herhalde farkındadır. Bu da çok imkansız bir şey değildir.

Eğer HDP gerçekten artık sol(!) bir parti olduysa bunu bütün eylem ve söylemleri ile ortaya koymalı. Yıllarca Kürt milliyetçiliğinden beslenerek; üstelik direktifleri Kandil ve “önderlik” ten alarak siyaset yapanları göreceğiz bakalım. Kendi iradeleri ne kadar geçer akçe olacak. Yoksa solun, sosyalizmin sadece Leninist sayfasını mı okumuşlar göreceğiz. Belki de “yahu biz Nasyonal sosyalizm” demiştik ama siz “nasyonal” kısmını okumamışsınız deyip kıvıracaklar.

HDP’nin Kürt milliyetçiliğinden beslenmesine karşın; ister istemez Türk milliyetçiliği de yükselmiştir ki; benim için de bu seçim sonuçlarından çıkarılması gereken en önemli ders budur. HDP ve MHP’nin görece olarak yükselişlerinden bir Türkiyeli olarak korkuyorum açıkçası. Kimlik siyasetinin, ulus devlet projeleri ile kan gölüne çevrildiği ülkeler hemen yanı başımızda. Balkanlarda yaşanan acı tecrübeler daha dün gibi.

Hasılı Ak Parti’nin ufaktan kulağının çekildiği bu seçimin kazananı “milliyetçilik” olmuştur ki bu da kendi adıma ürküntü vericidir.

Milliyetçilik değirmenine su taşıyan bizim ÇDP “bir bilenleri” de bu dersi almışlardır sanırım. Bana göre bizim camiamız da ÇDP’ye gereken dersi vermiştir. 37+1 kurucular kurulu ile “çoğulcu” olunamayacağını da umarım anlamışlardır.

Siyasetin ana dinamikleri içerisinde yer almadan; biraz pabuç eskitmeden; ve hatta biraz da ayak oyunlarını öğrenmeden siyaseten kimse sizi adam yerine koymaz.

Çerkeslerin HDP ile olan platonik aşkı

HDP’den “Çerkes dostluğu” efsanesi yaratan arkadaşlara da bir sözüm var elbet. Yahu madem o kadar Çerkes dostu idi bu arkadaşlar, banko seçilecek yerden üç beş Çerkes aday niye koymadılar? Barajı aşmasalardı, zaten kimsenin sözü olmayacaktı. Aşınca da belli bölgelerden tulum çıkaracakları zaten aşikardı.

Bunun cevabını da kim verir acep?

Jıneps mail grubundaki HDP tartışmalarının sonucunda Jıneps aşkı biten okurları da sanırım birileri dikkate alacaktır. Gelelim en başa:

Hadi “diktatör” muhabbetine girmiyorsunuz artık; ama şu “kedi ve çöplüklerden toplanan çalıntı oy” geyiğinize ne oldu yahu erenler? Ne güzel eğleniyorduk…

N’oldu?… Dilinizi mi yuttunuz yoksa?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz