Kamp Armen iade edildi

0
489

Ermeni toplumunun hak gasplarının sembolü olan Kamp Armen, direnişin 175. gününde Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na iade edildi. Vakfın avukatı Sebu Aslangil, tapudaki işlemlerin tamamlandığını açıkladı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, “Bu gelişme aslında 3 ay önce gerçekleşecekti. Fakat sürekli ertelendi. Pazartesi günü nihayetinde bu işin olacağı bize söylendi. Salı günü de avukatlarımız tapu işlerini gerçekleştiler” dedi. Paylan, iade edilen kısmın arazinin sadece bir kısmı olduğunun altını çizerek, mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Paylan, “Bizim mevcut arazimizin bir kısmı kamulaştırıldı. Kamulaştırılan bölümün de tahsis edilmesini bekliyoruz. Yalnızca o şahsın elindeki arazi bağışlandı. Fakat esas sahip olduğumuz arazinin bir bölümü kamulaştırıldı ve şu an kamuya ait. Onunla ilgili de mücadelemiz sürecek. Bu kısmen de olsa bir başarı, bizim için olumlu bir haber” şeklinde konuştu.
Hrant Dink’in içinde yetiştiği, sonrasında da eşi Rakel Dink’le birlikte yöneticiliğini yürüttüğü Kamp Armen’in Ermeni toplumu için bir adalet sembolü haline geldiğini söyleyen Garo Paylan, gelecek iyi haberlerin Ermeni toplumu için bir umut olacağını ve bunun bir nebze de olsa gerçekleşmiş olduğunu belirterek, “Bu gelişme, Hrant Dink’in ruhunu şad etme anlamında da önemlidir çünkü Kamp Armen onların çocuk emeklerinin gaspıydı” dedi.

Ne olmuştu?

Kamp Armen, Ermeni toplumunun en önemli hafıza mekanlarından biri. Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi tarafından, Valilik ve Vakıflar Genel Müdürlüğünden izinler alınarak satın alınan Tuzla Ermeni Çocuk Kampı, yıllarca arlarında Hrant Dink vei Rakel Dink’in de olduğu,özellikle İstanbul dışından gelen çocuklara ev sahipliği yaptı.
Kampın tapuda sahibi görünen Fatih Ulusoy, 6 Mayıs 2015’te kamp tesislerini yıkmaya çalışmış ve gelen tepkiler üzerine yıkım durdurulmuştu. Daha sonra arlarında Ermeni toplumunun sivil toplum örgütü temsilcileri ve siyasetçilerinin de olduğu görüşme süreci başlamış, Başbakan Davutoğlu’nun da araya girmesiyle birlikte kampın iadesi için süreç başlamıştı. Süreç devam ederken, Nor Zartonk ve Kamp Arman Dayanışması, yıkıma karşı kampta nöbete başladı.
Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’nın satın aldığı kamp arazisi, 1936 Beyannamesi gerekçe gösterilerek, çocukların emeğiyle inşa edilen tesisiyle birlikte, devlet tarafından ilk sahibine iade edilmiş ve kampa el koyma süreci, Yargıtay’ın 1987’de yerel mahkeme kararını onaylamasıyla tamamlanmıştı.
Kampın iadesi için vakıf yönetimi bütün hukuki yolları denedi ancak sonuç alamadı. Boş aldıkları arazinin üzerine yapılan tesisler için tazminat ödenmesi için açılan davalar dahi sonuçsuz kaldı.
2011 yılında Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklikle azınlık vakıflarının el konan mülklerinin iadesi süreci başlayınca, Tuzla Çocuk Kampı için de Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne (VGM) başvuru yapıldı. Ancak VGM, Tuzla Kampı’nın satışının hukuki olarak iptal edilmiş olmasını gerekçe göstererek, dosyayı ‘el konmuş mülk’ olarak değerlendirmedi ve bu sebeple kampın iadesi ya da tazminat ödenmesi söz konusu olmadı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz